TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'nin (TEKNOFEST İstanbul) yapıldığı Atatürk Havalimanı'nda festival kapsamında TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) iş birliğiyle "Yurtdışındaki Türk Bilim İnsanları 4. Kurultayı" gerçekleştirildi.
Kurultayın açılışında konuşan Bakan Mustafa Varank, 4 yıllık bir aradan sonra bu kurultayı ilk defa TÜBİTAK ve TÜBA ortaklığında gerçekleştirildiğini belirterek, göz bebeği bu iki kurumun bilim ve teknoloji ekosisteminin önemli aktörleri olduğunu söyledi.
Varank, kurultayı TEKNOFEST bünyesinde düzenlemeyi özellikle tercih ettiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Dünyanın en büyük ikinci havacılık festivali olan TEKNOFEST, teknoloji alanında toplumda heyecan uyandırmayı ve geleceğin teknolojilerinin gençler tarafından geliştirilmesini hedefliyor. Festival kapsamında düzenlediğimiz yarışmalar, ileri teknoloji alanında yeni fikirler geliştirilmesi ve bu fikirlerin ürüne dönüşmesi için önemli fırsatlar barındırıyor. Etkinlik boyunca yarışmacılar, kamu ve özel sektör temsilcileriyle tanışma imkanı da yakalıyorlar. Bu iletişim, nitelikli iş birliklerinin kurulması açısından oldukça önemli. Öne çıkan yarışmacılar, yatırım alarak kendi girişimlerini kurma imkanına da kavuşabiliyor. Geçen sene 550 bin katılımcıya hitap eden TEKNOFEST’in bu sene 1 milyonun üzerinde misafire ev sahipliği yapmasını bekliyoruz. Dün itibarıyla ziyaretçi sayısı 420 bine ulaştı. Hafta sonu geliyor daha fazla ziyaretçiyi bekliyoruz. İnşallah hava buna müsaade eder.”
TEKNOFEST’i gelecek yıllarda da geniş katılımlı düzenlemeye devam edeceklerini aktaran Bakan Varank, teknolojik farkındalığı, gençlerin önderliğinde ülkenin bütününe yaymak istediklerini dile getirdi.
“Ekonomideki yeni başarı hikayesini katma değerli üretimle yazmak istiyoruz”Varank, topyekun kalkınma için tek alanda gelişimin yeterli olmadığına işaret ederek, bilimin ve teknolojinin, tüm sektörleri yönlendirdiği bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Bu iki unsuru üretim süreçlerinde en iyi şekilde kullanan ülkelerin küresel rekabette ve inovasyonda rakiplerini geride bıraktığını vurgulayan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte biz de güçlü Türkiye için mevcut üretim yapımızdaki katma değeri ve teknoloji yoğunluğunu artırmanın peşindeyiz. Bu durum, müteşebbislerin yatırım iştahı kadar nitelikli insan kaynağıyla da yakından ilişkili. Beşeri sermaye noktasında, emsallerimize göre karşılaştırmalı bir üstünlüğümüz var. Sahip olduğumuz bu avantajı, en iyi şekilde değerlendireceğiz. Siz değerli araştırmacılarımıza, bilim insanlarımıza da bu manada önemli görevler düşüyor. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaptığınız çalışmalar bizler için referans niteliğinde. İşte o yüzden bu tip buluşmaları ben çok önemsiyorum.”
Varank, yurt dışına gittiğinde de bilim insanlarıyla bir araya gelmeye özen gösterdiğini vurgulayarak, “En son Yapay Zeka Konferansı’na katılmak için gittiğim Almanya ziyaretimde, oldukça verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Araştırmacılarımızla somut iş birliği alanlarını bizzat değerlendirmek oldukça faydalı oldu.” diye konuştu.
Ar-Ge ekosistemini geliştirmek için 17 senede büyük yatırımlar yaptıklarına işaret eden Bakan Varank, “200’ü aşkın üniversite, bin 200’e yakın Ar-Ge merkezi, 300’ü aşan Tasarım Merkezi, 80’in üzerinde Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve 112 bin araştırmacıyla güçlü bir altyapıya sahibiz. Bundan sonraki hedefimiz, işin nitelik boyutunu çok daha ileri noktalara taşımak. Ekonomideki yeni başarı hikayesini katma değerli üretimle yazıp hep övündüğümüz genç ve dinamik nüfusumuzla küresel ekonomide hak ettiğimiz yere gelmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Varank, buradan hareketle bu 2 günlük kurultayın temalarını Küresel Eğilimlere Göre Yükselen Teknolojiler ve Bilim, Teknoloji ve Yenilik Ekosisteminin Etkinleştirilmesi olarak belirlediklerini söyledi.
Bu başlıkları belirlerken detaylarını kamuoyuyla paylaştığı 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile de uyumlu olmasına dikkat ettiklerini belirten Varank, “Biz Stratejimizi Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla hazırladık. Biliyorsunuz, hızla ilerleyen bir teknolojik değişim ve dönüşüm çağındayız. Her ülke bu sürece kendi potansiyeline uygun yol haritalarıyla cevap veriyor. Risk ve fırsatlarla dolu bu yeni süreci, ülkemiz için bir avantaj olarak görüyoruz. Dönüşüm sürecinde yeni teknolojilerin pazarı değil üreticisi olmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Varank, Milli Teknoloji Hamlesi’nin, işte bu vizyonun, bu ruhun bir yansıması olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bu sayede küresel rekabet gücümüz artacak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımız güçlenecek, katma değerli üretim daha da gelişecek ve kritik teknolojilerde atılım sağlayacağız. 2023’e giden yolda milli gelirde sanayi üretiminin payının artmasından, ihracatta teknoloji yoğunluğuna, Ar-Ge harcamalarından, küresel ölçekte marka olacak akıllı ürünler geliştirmeye varıncaya dek birçok konuda iddialı hedefler belirledik.
Bu hedeflere Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijital Dönüşüm, Girişimcilik, Beşeri Sermaye, ve Altyapı alanlarında uygulayacağımız politikalarla varacağız. Bu politikaların alt bileşenlerini, ülkemizin potansiyelini ve kabiliyetlerini dikkate alarak oldukça detaylı tasarladık. Stratejimizin Beşeri Sermaye boyutu, aslında bugün burada olmamızın temel sebeplerinden birisi. Hedefiniz ne olursa olsun bunu gerçekleştirecek insan kaynağınız olmadıkça, hedefler havada kalıyor, iyi niyet beyanından öteye geçemiyor.”
“50 bin özel yetenekli öğrencimize teknoloji eğitimleri vereceğiz”Bakan Varank, yetenekleri geliştirmek için atılan her adımın, aslında katlanarak geri döndüğünü ifade ederek, “Dolayısıyla biz de bu alanda yapabileceğimiz her ne varsa yapmak için seferber olmuş durumdayız. Kuracağımız 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi’nde, 50 bin özel yetenekli öğrencimize teknoloji eğitimleri vereceğiz. Merak eden, üreten ve icat çıkaran bir nesil yetiştirmeyi arzuluyoruz. Bilimin ve teknolojinin farkında olsunlar, kendilerine sunulan müfredatın da ötesine geçsinler istiyoruz. Şundan eminim, TEKNOFEST’i ziyaret eden bu çocuklar, gençler geleceğin Türkiye’sini şekillendirecekler.” şeklinde konuştu.
Yurt dışında çalışıp, temel ve beşeri bilimlerde Türkiye’nin adını yücelten pek çok akademisyenin bulunduğunu vurgulayan Varank, “Biriktirdiğiniz engin tecrübeleri bir şekilde ülkemize de aktarmanızı, somut projelere dökmenizi bekliyoruz. Bunun yanı sıra ülkemizi üstün nitelikli yerli ve yabancı yabancı araştırmacılar için bir çekim merkezi yapmayı hedefledik.” dedi.
“Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı devam edecek”Varank, bu sene ilk defa Uluslararası Lider Araştırmacılar Programını uygulamaya başladıklarını anımsatarak, yaptıkları çağrıya dünyanın önde gelen üniversitelerinden ve özel sektör kuruluşlarından başvurular aldıklarını, beklediklerinin ötesinde bir ilgiyle karşılaştıklarını söyledi.
Sonuçta 98’i Türk, 29’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacının bu programdan faydalanacağını anlatan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Desteğe hak kazananların yüzde 85’i üniversitelerimizde görev yapacak. Geri kalanlar, özel sektör kuruluşlarında ve araştırma altyapılarında çalışmalarına devam edecek. Ülkemize gelecek bu araştırmacılar, kritik Ar-Ge projelerinde önemli roller üstlenecekler. Ayrıca gençlerimiz onları rol model olarak sahiplenecek. Bugün buradan açıklamak istiyorum. Yoğun ilgiyle karşılaştığımız Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'na önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.
Sizleri de programın aktif katılımcısı olmaya, Türkiye’de doktora öğrencileri yetiştirmeye ve bilim eko-sistemimize katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Buna benzer bir programı, yurt içinde çalışan araştırmacılarımız için de geliştireceğiz. Ayrıca, yurt içinde çalışan ya da kamu imkanlarıyla yurt dışına gönderilen araştırmacıların odak teknoloji alanlarında yetkinliğini artırmayı hedefliyoruz.”
“Sanayimizin ihtiyaçları doğrultusunda 517 doktora öğrencisi yetiştirilecek”Bakan Varank, bu sene ilk defa devreye aldıkları bir diğer uygulamanın da Sanayi Doktora Programı olduğunu hatırlatarak, “Teoriyle pratiği bir araya getiren bu programı ben çok önemsiyorum. Hedefimiz, sanayide ihtiyaç duyulan yüksek nitelikli insan kaynağını, reel sektör ve akademi iş birliğiyle yetiştirmek. Sonraki aşamadaysa, mezunlarımızın aktif bir şekilde istihdam edilmesi için çeşitli teşvikler vereceğiz.” dedi.
Bu sene 33 farklı üniversitenin 77 firmayla yaptığı iş birliği projelerinin desteklenmeye hak kazandığını ifade eden Varank, şunları kaydetti:
“Böylece sanayimizin ihtiyaçları doğrultusunda 517 doktora öğrencisi yetiştirilecek. Sizlerin de bu programın bir parçası olmanızı çok isteriz. Mevcut durumda programın yurt dışı ayağı bulunmuyor. Ama yenilikçi mekanizmalar tasarlamanın önünde hiçbir engel yok. Doktora öğrencilerimiz, bir süreliğine sizlerin görev yaptığı üniversite ya da araştırma merkezlerini ziyaret edebilirler. Uluslararası araştırma merkezleriyle de iş birlikleri yapılabilir. Bu noktada eşleştirme programları yapıp, ortak projeler geliştirebiliriz.”
“Gelin, Güçlü ve Büyük Türkiye idealinin vazgeçilmez bir parçası olun”Bakan Varank, yurt dışındaki bilim insanlarının Türkiye’nin bilim diasporasının elçileri olduğunu vurgulayarak, “Her birinizin başarılarıyla gurur duyuyoruz. Bilgi, deneyim ve gözlemleriniz bizler için hazine niteliğinde. Biz bu hazinenin, ülkemizde de katma değere, üretime ve istihdama dönüşmesini arzuluyoruz. Ülkemizdeki araştırmacılarla aranızda, güçlü, organik ve sürekli bir bağ kurarak, Milli Teknoloji Hamlesi'ni hep birlikte başarmak istiyoruz.” diye konuştu.
Varank, bu topraklardan filizlenerek çıkan değerli araştırmacıların, tecrübelerinden faydalanmak için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Size bir telefon kadar yakınız. Gelin, Güçlü ve Büyük Türkiye idealinin vazgeçilmez bir parçası olun. Bulunduğunuz okullar ya da araştırma merkezleriyle, ülkemizdeki merkezleri eşleştirelim. Yaşadığınız ülkelerdeki en iyi uygulama örneklerini bizlerle paylaşın, politikalarımızı çeşitlendirmemize katkıda bulunun. Bu yolu, hep birlikte yürüyelim. Biz bunun gibi buluşmaları düzenlemeye devam edeceğiz, böylelikle akademik iş birlikleri sürekli canlı kalacak. Umuyorum ki bu 2 günün sonunda, somut projelerle dolu bir yol haritası belirlenir.”
Bu buluşmanın verimli ortaklıklara kapılar açmasını dileyen Varank’ın konuşmasının ardından bilim insanlarıyla aile fotoğrafı çektirildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com