Sakarya
P&G'nin ana sponsorluğunda Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Sapanca ilçesindeki bir otelde düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ) kapsamında Algoritma AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özgenç'in moderatörlüğünde "Geleceğe Hazırlık: Yeni Nesil Yatırımlar, Çözümler ve Fırsatlar" oturumu gerçekleştirildi.
Turan, burada yaptığı konuşmada, yaklaşık 104 çalışma ve alt çalışma grupları bulunduğunu, 700'e yakın üyeleri olduğunu söyledi.
TÜSİAD'ın ofisleri bulunan ülkeleri sayarak, amaçlarının iş dünyasının sorunlarına çözüm üretmek olduğunu belirten Turan, şöyle devam etti:
"3 bin kişilik bir fikir üretme fabrikası diyoruz biz TÜSİAD'a. Ülkenin sorunlarına çözüm üreten bir sivil toplum örgütüyüz. Geçen sene bildiğiniz gibi 50. yılımızı kutladık. Yeni bir anlayışla geleceği inşa raporunu açıkladık. Türkiye'nin artık önümüzdeki süreçte maddi olmayan varlıklara yatırım yapması gerektiğini söyledik. Köprü yaptık, yol yaptık, havaalanı yaptık, şimdi sürdürülebilir bir şekilde ülkemizin büyüyebilmesi için önce insana, daha sonra bilim, AR-GE ve inovasyona, bir diğeri de kurumlara yatırım yapmamız lazım."
Turan, insani gelişme ve etkinleşmeye yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin "2K" problemi bulunduğunu, bu sorunların katma değer ve kapasite kullanım oranı olduğunu savunan Turan, rakamlarla örnekler verdi.
"İş dünyasına referans ve bilgi kaynağı oluşturmaya çalışıyoruz"
Turan, nitelikli insan kaynağının nitelikli eğitimle sağlanabileceğini belirterek, "Nitelikli insan kaynağıyla katma değer üretmek zorundayız. Bir de bunları kaybetmememiz lazım. Yani insani gelişme ve etkinleşmeye yatırım yapmazsak, bilimi, teknoloji ve inovasyonu önceliklendirmezsek, ekonomiden demokrasiye kadar her alanda güvenilir ve kapsayıcı kurum ve kuralları yerleştirmezsek, sürdürülebilir büyümeyi Türkiye'nin sağlama şansı yok. Onun için de bilime, insana, kurumlara yatırım yapıp, iş dünyasının önünü açmamız gerekiyor diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Gençlerin hayallerini hayata geçireceği iklimi Türkiye'de oluşturmanın herkesin görevi olduğunu söyleyen Turan, "Nitelikli insanları çekmeliyiz ki katma değer üretip bununla da ihracat birim fiyatlarımızı veya Türkiye'nin katma değerli ihracatını sağlayalım. TÜSİAD olarak ülkemize, iş dünyasına değer yaratmaya çalışıyoruz. Bütün derdimiz ülkenin rekabet gücünü artırmak. Bu çalışmalarımıza da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Turan, dünyada enerjiyle ilgili yaşananlara da değinerek şunları kaydetti:
"Aslında bizim hedefimiz; tabii hep ekonomik olarak gelişmiş, uluslararası alanda saygın, toplumsal olarak eşitlikçi ve adil, yeşil dönüşümü başarmış çevreci bir Türkiye olmaktır. Yeşil dönüşüm gibi, dijital dönüşüm gibi enerji verimliği, iklim felaketi, sürdürülebilirlik gibi konularda iş dünyasına referans ve bilgi kaynağı oluşturmaya çalışıyoruz. Ülkenin her yanında üyelerimiz. Yerel ve uluslararası ağlarımızla da bunları güçlendirmeye çalışıyoruz. Güçlü bir hukuk devleti; güçlü demokrasi, toplumlar için adil, müreffeh ve mutlu bir yaşamın temeli. Bu anlamda hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve özgürlükler konularının Türkiye için hayati önemli olduğunu vurgulamaya devam edeceğiz."
'Tarımda verimliliği misliyle çarpmamız ve arz dengesini sağlamak için de çok iyi planlama yapmamız gerekiyor'
Oturumda konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, çok kompleks bir yapı olan tarımda akıllı sulama sistemlerine destek verdiklerini, tohum, buğday konularında çalışma yaptıklarını anlattı.
Tedarik zincirinde kırılmalar, tarım konusunda aksaklıklar ve salgın gibi ciddi sorunların bulunduğunu söyleyen Ülker, "Umarım pandemiyi geride bıraktık ancak tedarik zincirindeki iyileşme halihazırda yeterli değil. Üstelik devletlerin rezervi salgın döneminde eridiği için ham madde alanındaki fiyatların uçtuğunu gördük. 2 bin doların üzerine çıktı ama hızlı şekilde aşağıya doğru düştü." diye konuştu.
Dünyanın bileşik kaplar halinde hareket ettiğini ve sınırların da artık tarım alanı için söz konusu olmadığını vurgulayan Ülker, Ukrayna'dan buğdayın çıkmasının ne kadar önemli olduğunun hep beraber görüldüğünü dile getirdi.
Ülker, Türkiye'nin tarımda bazı ürünlerin üreticisi konumunda ihracat gerçekleştirdiğine ancak buna karşı önemli ürünleri de ithal ettiğine değindi.
İnsanoğlunun doğaya verdiği tahribatın düzeltilmeye çalışıldığını anlatan Ülker, alınacak tedbirlerde Türkiye'nin bilimi baz alması ve tarım alanında çok radikal reformalar yapması gerektiğinin altını çizdi.
Ülker, bilim ile tarımın, otomasyon ve sistematiğin birleştirilmesinin önemini işaret ederek gerek hayvan popülasyonunu kontrol etme gerekse de tarımsal girdiyi artırmanın uzun vadeli iş birliğiyle gerçekleşeceğinden bahsetti.
Tarım girdilerindeki maliyetlerin ise mutlaka aşağılara çekilmesi gerekliliğine vurgu yapan Ülker, "Tarımda verimliliği misliyle çarpmamız ve arz dengesini sağlamak için de çok iyi planlama yapmamız gerekiyor. Bizim bir hamle, sıçrama yapmamız lazım çünkü tarımda arzu edilen seviyenin gerisinde kaldık. Bu da bizim gıda sektöründeki rekabetimizi negatif etkileyebilecek unsurlardan biri." diye konuştu.
"Pandemide gerekenin hepsini yaptık"
TAV Havalimanları Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sani Şener ise dünyada 8 ülkede, 15 havalimanı işlettiklerini belirterek faaliyet gösterdikleri diğer alanlardan bahsetti.
Şener, diğer faaliyet alanları sayesinde dünyada 90 havalimanında bulunduklarını, TAV'ın iyi yetişmiş insanlardan kurulu bir ekip olduğunu anlattı.
Salgın döneminde uyguladıkları politikalara değinen Şener şunları kaydetti:
"Havalimanlarında bir sıkıntı var mıydı? Zerre kadar yok. Türk Hava Yolları ya da Pegasus'ta var mıydı? Zerre kadar yok. Biz tam hazırdık. Pandemide biz gerekenin hepsini yaptık. Ama bu havalimanı işletmeciliği ve hava yolculuğunda, Frankfurt'taki sıkıntı bizi de vuruyor. Yabancı Avrupalı hava yolları, hava limanı işletmecileri dediler ki 'Bu pandemi 2027-2028'den önce bitmez. Yolcu geri gelmez, biz ne yapacağız?' Herkesi erken emekli ettiler. Ondan sonra işçileri çıkardılar. Bir döndü geriye yolcu, biz hazırdık ama onlar hazır değildi. Bambaşka bir dünyaya girdik. Bu bambaşka dünyaya çok hızlı adapte olabilmemiz lazım. Dinamik olmamız lazım. TAV olarak tek dikkat ettiğimiz konu bu."
"Teknoloji dünyasında mutlaka rakamlarla özdeşleşen kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koymamız gerekir"
Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, burada yaptığı konuşmada, son 2 yılda perakendeden tarıma bütün endüstrilerdeki dijital dönüşümün, teknolojik gelişmelere muazzam derecede katkısı olduğunu söyledi.
Gerek dijital dönüşüm gerek Sanayi 4.0'daki gelişmeler ve bunun akabindeki yol haritalarının bütün rekabet koşullarını ve değer zincirlerini kökten değiştirdiğine işaret eden Bilecik, "İş dünyasının alfabesi tamamıyla rakamlardır. Bütün dünyada online gelirleri toplamı 4,4 trilyon dolar olmuş. Ülkemizde ise aşağı yukarı 30 milyar dolar. Dünyadaki endüstrilerde biz yüzde 1'lik dilimdeyizdir ama teknoloji dünyasında yapmış olduğumuz bütün bu gelişmelere rağmen dünyanın yüzde 1'i bile değiliz. Neredeyse binde 7." diye konuştu.
Bilecik, 2030 ve 2040'ta nasıl hedefleme olması gerektiğine ilişkin tavsiyelerde bulunarak, özellikle yazılım dünyasındaki ekosistemin daha ciddi şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Erol Bilecik, "Teknoloji dünyasında mutlaka rakamlarla özdeşleşen kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koymamız gerekir. Hedeflerle beraber bunu yapmak için uğraşan bütün bir yapıyı da ortaya koymalıyız." ifadesini kullandı.
"Salgın döneminde 40 yıllık devrimleri gerçekleştirdik"
Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Kovid-19 salgını döneminde 40 yıldır hayata geçirilemeyen devrimleri gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
İnternetteki devrimlerini seneye tamamlayacaklarını belirten Boyner, "Çünkü 20 yıldır hiçbir yenilik yapılmadı bu alanda. Yani 25 günde teslim, 2 güne indi, aynı güne indi ancak sistem aynı. Mağazada yaptığımız devrimi seneye internette yapmak için çok ciddi hazırlığımız var." dedi.
Boyner, insanların mağazalarda geçirdiği 17 dakikayı 34'e çıkardıktan sonra bunu sanal ortamda da yapma kararı aldıklarını, 62 dakika ortalamayla hizmet verdikleri teslimatta müşterilere yedek ürün götürme ve alım sonrası ödeme seçeneğini sunduklarını kaydetti.
"Dünyayla rekabet edebilecek altyapı oluşturmaya çalışıyoruz"
Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu da yeni yatırımların tamamını yeni teknolojilerle gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Polyesterin ham maddesi PTA'nın yatırımına bir yıl önce başladıklarını söyleyen Erdemoğlu, "Burada 1,6 milyon ton PTA üreteceğiz. Altyapımızı bitirdikten sonra yaklaşık 13 milyon metrekarelik alana sahip olacağız. Önümüzdeki yıl polyester ve Türkiye'nin ithal ettiği tüm ham maddelerle ilgili yatırım hamlesine başlayacağız." dedi.
Erdemoğlu, yatırımlar gerçekleştiğinde Avrupa dahil bölgenin "en büyük" petro-kimya tesisine sahip olacaklarına dikkati çekerek, "Önümüzdeki yıl işlemler bittiğinde Türkiye'de plastik ve tekstil sektörünün en fazla ithal ettiği polipropilen üretimini yapacağız, akabinde PTA'yı kuracağız. Ham petrolde tamamen temellerimizi sağlama alarak dünyayla rekabet edebilecek altyapı oluşturmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com