İSTANBUL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TELE1 TV'de katıldığı "5. Boyut Özel" programında Merdan Yanardağ ve Emre Kongar'ın sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin tehlikeli bir sürecin içine sokulmak istendiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bütün yetkilerin tek elde toplandığı, bir kişiye Türkiye'nin kaderinin teslim edileceği bir süreci yaşatmak istiyorlar. Bu doğru bir şey değil." ifadesini kullandı. ,
"Demokrasiyi kaldırmak için bir referandum zaten yapılamaz"
Demokrasinin güçlenerek yoluna devam ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokrasiyi kaldırmak için bir referandum zaten yapılamaz. Sonuçta insanlığın geldiği nokta yönetim tarzı olarak demokrasi. Tek adam rejimi, başka rejimler gelmiş, padişahlıklar, krallıklar... Ama sonuçta geldiğimiz nokta demokrasi. Güçlenerek yoluna devam ediyor. Eğer siz makarayı tersine çevirip toplumu geriye götürürseniz ve geriye götürmek için bir şeyler yapmaya kalkarsanız, bu sorun yaratır her zaman. 12 Eylül darbe anayasası bunlardan birisidir. 2010 bu tablonun ortaya koyduğu başka gerçektir. 1971'de de anayasa değişikliği gerçekleştirildi. Sonuçta toplum demokrasiden uzaklaştıkça gerginlikler, iç gerilimler arttı, çatışma kültürü beslendi ve farklı bir tablo çıktı ortaya. Bundan toplumun kurtulması lazım."
"Düşünerek sandığa gidin" önerisi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yapılacak değişimlerin önce toplumda sağlıklı bir tartışma zemini bulması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Aydınların, hukuk fakültelerinin, anayasa hukukçularının, meslek odalarının, işçi ve işveren kuruluşlarının konuşması lazım. Dikkat ederseniz bu süreçte kimse pek konuşamıyor, herkes korkuyor. Korkunun egemen olduğu bir süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla bu sürecin aşılması gerekiyor. Ama başvuracağımız güç yine halkın kendisi ve halkın bilinçlendirilmesi. Hep birlikte bu ülkede demokrasiyi savunuyorsak, demokrasinin gereklerini topluma iyi anlatmak zorundayız.
Referandumda 'evet' diyeceğini söyleyen vatandaşların bir kısmı şöyle diyor; 'Ben eskiden annemi hastaneye götürüyordum, kuyruk bekliyordum. Şimdi annemi rahatlıkla hastaneye götürebiliyorum'. İyi de bunun anayasa değişikliğiyle ne ilgisi var? Vatandaş bu konuda yeterince bilinçlenmiş değil. Veya bir siyasi lidere duyduğu yakınlık nedeniyle 'Gidip ona oy vereceğim.' diyor. Oysa anayasa referandumunun bir siyasi liderle de ilgisi yok, bir partiyle de ilgisi yok. Sonuçta bütün toplumu kapsayan ve bütün toplumu bağlayan bir değişiklik. Bilinçli olarak sandığa gidersek ki ben bu süreçte en çok vatandaşlara şunu söyledim; düşünerek sandığa gidin. Aklınızda ölçüp biçip, tartarak sandığa gidin. Oturun kendi aranızda konuşun, bu 18 madde toplumu nereye sürüklüyor, bunu iyi test edin ve ondan sonra sandığa gidin ve oyunuzu öyle kullanın. Eğer bunu yapabilirsek hiçbir sorunumuz kalmaz."
"Anayasa değişikliği freni olmayan bir otobüse benziyor"
Anayasa değişikliğini freni olmayan bir otobüse benzettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz freni olmayan bir otobüse 80 milyon bindiriyoruz. Bu halkın bir maceraya sürüklenmesi demektir. Tehlikeli bir macera ile karşı karşıya getirilmesi demektir. 2010 referandumundan herkesin ders çıkarması lazım. Benzer bir sakıncayı tekrar yaşatmamak gerekiyor Türkiye'ye. Burada da hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bir kişiye bu kadar yetkilerin verilmesinin Türkiye'ye ne gibi riskler doğuracağını görmemiz lazım. Çünkü bir kişi hata yaptığı zaman bedelini 80 milyon ödeyecek, hepimiz ödeyeceğiz." diye konuştu.
"Demokrasiden yana olan herkes sandığa gidip oy kullanmalı"
Vatandaşlara "sandığa gidin" önerisinde bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Hiçbir gerekçe üretmeden, hiçbir gerekçenin arkasına saklanmadan, ülkesini seven, demokrasiden yana tavır koyan herkesin sandığa gidip oy kullanması lazım. Direnişse elbette direniş bu, yani sonuçta gidiyorsunuz demokratik bir sistem içinde yasalara uygun olarak görevinizi yapıyorsunuz. Ben geldim 'hayır' oyunu kullandım. Emin olun bunu yaptığı zaman çocuklarına onurlu bir miras bırakmış olacaktır. 'Bu ülkede demokrasiyi askıya almak istediler ama ben gittim oyumla direndim ve hayır oyunu kullanarak bu ülkede demokrasinin askıya alınmasına izin vermedim.' diyecektir."
Muhabir: Kaan Bozdoğan
dikGAZETE.com