Edirne
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, Düzce depreminin yıl dönümü 12 Kasım'da ülke genelinde yapılacak "Çök, kapan ve tutun" tatbikatının, deprem farkındalığı ve bilincinin artırılması açısından çok faydalı olacağını söyledi.
Kaya, AA muhabirine, Türkiye'nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu anımsatarak, depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.
1999 yılında Düzce'de meydana gelen depremin yıl dönümünde 12 Kasım cumartesi günü saat 18.57'de "Çök, kapan ve tutun" tatbikatının yapılacağını dile getiren Kaya, farkındalık oluşturulması amacıyla ülke genelinde gerçekleştirilecek tatbikatın deprem bilincini artıracağını vurguladı.
Kaya, Türkiye'nin dünyanın aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer aldığını ve bu kuşakta en yoğun depremlerin yaşandığı ülkelerden birinin Türkiye olduğuna dikkati çekti.
Fotoğraf: Gökhan Zobar/AA
Depremin en ölümcül doğal afetlerin başında geldiğini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:
"1999 depreminden sonra 'Deprem Dede' diye bilinen rahmetli Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 'depremle yaşamayı öğrenmemiz lazım' demişti. Bu bağlamda ülke genelinde yapılacak tatbikat çok faydalı. 9 Eylül Üniversitesinde 2 değerli halk sağlığı uzmanının yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de afetlerin yüzde 49'u teknolojik yüzde 51'i doğal kaynaklı. Oluşma sıklığına göre bakıldığında deprem yüzde 24 gibi çok ciddi bir oranda. Daha ciddi bir rakam ise doğal afetlerde can kayıplarının yüzde 93'ünün deprem kaynaklı olması. Bu sonuçlar bizim depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini ortaya koyuyor."
"Yaşam üçgeni hayatta kalmayı sağlıyor"
Prof. Dr. Kaya, olası bir deprem anında "çök, kapan ve tutun" uygulamasıyla depremi yaşayanların kendilerine yaşam üçgeni oluşturduğunu dile getirdi.
Tatbikat ve eğitim faaliyetlerinin farkındalığı artırdığına dikkati çeken Kaya, şunları kaydetti:
"İnsan beyni alıştığı hareketleri yapmakta çok zorlanmıyor. Bu tür tatbikatları yaygınlaştırdığımız zaman beynimizde yer edecektir. Çök, kapan, tutun eylemi olası bir depremde bizim için hayati bir yaşam üçgeninde hayatta kalmayı sağlıyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi üzerine bir darbe gelse bile hacimce çok fazla azalmayan dayanıklı eşyaların yanında kendimize bir yer bulup bir deprem anında çökmeye karşı hayatta kalabileceğimiz bir alan oluşturuyoruz. Bu alanda ne yapmamız gerektiği, nasıl durmamız gerektiği konusunda yapılacak bir tatbikat. Gerçekten çok gerekli."
Kaya, depreme karşı tatbikatların artarak sürmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com