Ankara
Küresel enerji krizinin oluşturduğu dar boğaz nedeniyle elektriğin üretimi, kullanımı ve depolanması kritik önem taşır hale geldi. Elektrik üretiminde, fiyatları hızla yükselen ve karbon emisyonuna neden olan fosil yakıtlara alternatiflerin arandığı dünyada yeşil enerji kaynakları hızla öne çıkarken rüzgar, güneş jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları ve bu kaynaklardan üretilen yeşil hidrojenden elektrik üretimi daha fazla tercih ediliyor.
Hidrojen enerjisi teknolojileri ve yakıt pilli üretimi yapan TEKSİS Teknoloji firması, çatısına yerleştirdiği güneş panellerinden sağlanan elektrikle yeşil hidrojen üretip, enerji ihtiyacını bu kaynaktan sağlıyor.
Binanın çatısında 12 adet toplamda 6 kilovat kapasiteli güneş paneliyle gündüz elektrik üretimi sağlanıp, ihtiyaç karşılanırken yakıt pilleri sayesinde depolanan yeşil hidrojen, güneşin olmadığı zamanlarda devreye girerek binanın elektrik ihtiyacını 7 gün 24 saat boyunca karşılıyor.
Güneş panelleri ve elektrolizörlerle 24 saat elektrik üretiliyor
Ankara'da ODTÜ TEKNOKENT'te faaliyet gösteren TEKSİS İleri Teknolojiler Limited Şirketinin Genel Müdürü Hüseyin Devrim, AA muhabirine, binanın teknik özelliklerine ilişkin bilgi verdi.
TEKSİS Teknoloji Binası'nın kendi enerjisini üreten, yeşil hidrojen üretimi olması sebebiyle Türkiye'de ilk ve tek yeşil hidrojen üretimi yapan binası olduğunun altını çizen Devrim, "Enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan üretip yenilenebilir şekilde hidrojen olarak depoluyoruz. Şebekeden bağımsız olarak kendi enerji ihtiyacımızı kendimiz karşılıyoruz. Binanın çatısında 6 kilovat kapasiteli 7,2 pik güç verecek güneş panellerimiz var. Bunlarla yeşil enerji üretiyoruz. Daha sonrasında binanın aşağısında konumlandırdığımız elektrolizlerimizde hidrojen gazını üretiyoruz. Yeşil enerji kaynaklarından güneş enerjisi ile ürettiğimiz için yeşil hidrojen adını alıyor. Hidrojen gazı 30 barda üretilip depolanıyor. Güneşin olmadığı saatlerde hidrojen gazını yakıt hücreleri aracılığıyla elektriğe çevirerek binanın ihtiyacını karşılıyoruz." diye konuştu.
Devrim, TEKSİS Teknoloji Binası'nda, hidrojenle ilgili teknolojiler üzerinde çalıştıklarını, çatıda bulunan güneş enerjisi ekipmanlarını ise ortak bir çalışmayla dışarıdan kaynakla kurduklarını ifade etti.
Devrim, şöyle devam etti;
"Kurulum maliyetleri de dahil olmak üzere kilovat başına 1000 avro mertebesinde, elektrolizörler ise 1500 ile 2 bin avro aralığında değişiyor. Burada bizim yapmış olduğumuz yatırım maliyeti 80-100 bin avroyu buldu. Çatıda ürettiğimiz yeşil elektriğimiz binanın yanında oluşturduğumuz yapının içindeki elektrölizörlere geliyor. Elektrölizörler, suyu kullanarak yeşil hidrojeni ürettiğimiz, bu üretimde karbon ayak izimiz olmadan suda hidrojen ve oksijeni ayırdığımız yöntem. Hidrojen burada 30 barda çalışıyor. Daha sonrasında hatlarla depolarımıza gidiyor, depolandıktan sonra güneş gittikten sonra elektriğe ihtiyacımız olduğunda bunu kullanıyoruz. Buradaki cihazlarımız ticari ürünler. Birini kendimiz geliştiriyoruz. Toplam kapasite 5 kilovat."
"Hidrojenin seçilme nedeni karbon emisyonuna sebep olmaması"
Devrim, hidrojenin, iklim değişikliğinin en büyük sebebi olan karbon emisyonunu azaltmak için kullanılan alternatiflerden biri olduğunu anımsatarak şunları kaydetti:
"Biz elektriğimizi üretirken ve tüketirken karbon emisyonu ortaya çıkarmayan bir teknoloji kullandık. Elektriği üretip şebekeden bağımsız hale getirip bunu çeşitli platformlarda kullanabiliriz. Araçlarda kullanabiliriz şebekeden bağımsız olarak. Bataryaların yerine elektriği yakıt hücrelerinde kullanabiliriz. Buradaki dron uygulaması da ona yönelik yapılmış bir şey. Buradaki dronu batarya ile uçurduğumda görev süresi 25 dakika iken hidrojen ile uçurduğumuzda 3 saate yakın çalışma imkanı sunuyor. Yakıt hücrelerinde elektrik üretiyoruz, bir jeneratör gibi çalışıyor. Dünya da bu teknolojiye doğru evriliyor. Bu uygulamaların yaygınlaşması da bunların göstergesi."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com