MALATYA (AA) - Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, AA muhabirine, sektör olarak Elazığ'ın Sivrice ilçesi merkezli 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede çalışmalara başladıklarını ifade etti.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dileyen Benli, depremin hemen ardından eksperlerin saha çalışması yaparak tespitlerde bulunduğunu kaydetti.
Benli, depremzedelerin hayata kaldığı yerden devam etmeleri ve zararlarını karşılamaları için sektör olarak her türlü tedbiri aldıklarını dile getirerek, "Bizde ilave olarak DASK'ın üzerinde ihtiyari sigorta yapılıyor, DASK'ın verdiği limitlerin ötesinde zararların karşılanabilmesi için. Sigortada ayrıca eşyalar, ilave evimize yaptırdığımız yatırımlar, araçlar, iş yerlerimiz var, bunlar DASK kapsamı dışında. Bunlar da ihtiyari deprem poliçeleriyle sektörümüzden karşılanıyor." diye konuştu.
Zorunlu Deprem Sigortası dışında Türkiye genelindeki sigortalılık oranlarını paylaşan Benli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye genelinde konut sigortalılık oranı ortalama yüzde 22, iş yeri sigortalılık oranı ortalama yüzde 37 düzeyinde seyrediyor. Elazığ ve Malatya'da ise konutta yüzde 10,6, iş yerinde ise yüzde 26,1 düzeyinde. Hem Türkiye genelinde yetersiz hem de deprem bölgesi Türkiye ortalamasının altında."
"Poliçelerimizi yapmalıyız ki kaldığımız yerden hayata devam edelim"Benli, yurdun deprem bölgesinde olduğuna işaret ederek, "Deprem kuşağında yaşadığımızı düşünürsek hem binalarımızı doğru yapmalı hem de bir yandan poliçelerimizi yapmalıyız ki kaldığımız yerden hayata devam edelim. Doğru binalarla, doğru teminat alarak hayatımızın kaldığımız yerden en azından devamını sağlayabiliriz. Çünkü hayat devam ediyor, bizler de bu bölgede yaşamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Benli, sigortalılığın önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gerçekten başımıza gelince değerini anlıyoruz. Uygun limitlerle ve teminatlarla sektörümüzde çok kapsayıcı poliçeler var. Bunu acentelerimizden, ilgili sigorta şirketlerinden, web sitelerimizden alabilirler. Bunda geç kalmasınlar ve bunda sonrası için kendilerini teminat altına alsınlar. Çünkü hayatımızın bir gerçeği biz deprem kuşağında bir ülkeyiz, dolayısıyla bu depremler devam edecek. Depremleri durdurabilme gibi bir şeyimiz yok ama biz maddi, somut önlemlerimizi almalıyız. Önce tedbir sonra tevekkül. Dolayısıyla bunları ihmal etmeyip, şu an gündemimizde olan bu konuları sürekli aklımızda tutarak önlemimizi almalıyız."