İstanbul
Güven, bu yıl "Kalbini Koru, Yaşama Bağlı Kal" sloganıyla gerçekleştirilen Kalp Haftası etkinlikleri kapsamında vakfın merkezinde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türk Kalp Vakfının çalışmaları ve projelerinden bahsetti.
Kalp sağlığının önemini vurgulayan Güven, Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranının "bulaşıcı olmayan hastalıklar" sınıfında en yüksek orana sahip rahatsızlıklardan biri olduğuna dikkati çekti. Güven, dünyada bu oranın yüzde 39-40'larda, Türkiye'de ise yüzde 41-42'lerde olduğunu aktardı.
Kenan Güven, Türkiye'de son iki yılda kalp hastalıklarından ölenlerin sayısının 408 bin olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'de ortalama olarak her sene kalp hastalarından yaklaşık 160 bin kişi vefat etmektedir. Bu nedenle kalp hastalıklarıyla ilgili halk sağlığı son derece önemlidir." dedi.
Dünyada ilk kalp naklinden bugüne
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Kalp Nakli ve Yapay Kalp Destek Sistemleri Merkezi'nden Doç. Dr. Mehmet Balkanay da insandan insana ilk başarılı kalp nakli ameliyatının 3 Aralık 1967'de Christiaan Barnard tarafından yapıldığını, bundan o dönemde oldukça etkilenildiğini anlattı.
Bu hastanın daha sonra enfeksiyon nedeniyle vefat ettiğini anlatan Balkanay, "Ama Christiaan Barnard durmadı. Bu operasyondan tam 6 hafta sonra ikinci kalp naklini yaptı. İkinci kalp nakli, bir diş hekimineydi. Diş hekimi en uzun yaşayan -1,5 yıl- hasta oldu. Yani, 1968'de yapılan 107 kalp naklinin içinde, en uzun yaşayan yine Christiaan Barnard'ın hastasıydı. 1968'in sonuna gelindiğinde, yaşayan hasta sayısı çok az bir sayıydı." diye konuştu.
Doç. Dr. Balkanay, 1968'i, "kalp naklinin hezimete uğradığı yıl" şeklinde tanımlayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye bu dönemde ne yaptı? Bu dönemde, saygıdeğer iki hocamız, rahmetli Kemal Bayazıt, 22 Kasım 1968'de ilk kalp naklini yaptı. Bu hastanın ancak 18 saat o kalbi çalışabildi. Prof. Dr. Siyami Ersek de ikinci kalp naklini yaptı. Fakat, o da başarısızlıkla sonuçlandı. O vücut, o misafir kalbi ancak 36 saat yaşatabildi. Bu iki başarısız olay, hekimlerimizi, hocalarımızı çok etkiledi. Siyaset de bundan çok etkilendi. Hatta mahkemelik dahi olundu. Bu kaos, kalp naklinin de Türkiye'de 21 yıl gecikmesine sebep oldu."
"Kalp nakli sonrası yaşam süresi 15 yıla kadar çıkıyor"
Mehmet Balkanay, Türkiye'de Prof. Dr. Cevat Yakut ve Prof. Dr. Ömer Bayezid tarafından gerçekleştirilen kalp nakli ameliyatından da bahsetti. Dünyada kalp naklinde neredeyse 100 binin üzerine çıkıldığını aktaran Balkanay, "Bir yıllık başarı, yüzde 90'ın üzerinde. Ortalama yaşam süresi 15 yıllara doğru evrilmekte." bilgisini verdi.
Türkiye'de aktif olarak çalışan 13 merkez bulunduğuna değinen Balkanay, şöyle konuştu:
"Bu 13 merkez, bizim merkez kurulduktan sonra Türkiye'de etkin olarak çalışmaya başladı ve şu anda Türkiye'de 1000 sayısı artık aşıldı. Bizim ekibimiz, 88 kalp naklini başarıyla gerçekleştirdi. Ekibimle 19 kalp nakli gerçekleştirdik ve 57 kalp makinesi uyguladık. 19 kalp naklinin 8 vakası önce makine taktığımız ve problem çıkan, sonra kalp nakli yaptığımız hastalar oldu. Şu anda hastanemizde bekleyen 4 hastamız var. Bunlardan biri acilin acilinde dediğimiz, neredeyse kaybedilmek üzere olan bir hasta, umarım ona donör çıkacaktır. Organ bağışı aslında sadece organ bağışı değildir. Can bağışıdır."
Konuşmaların ardından, Doç. Dr. Mehmet Balkanay'a, kalp nakli ve yapay kalp destek sistemleri konusundaki çalışmaları dolayısıyla "Türk Kalp Vakfı Doç. Dr. Edip Kürklü Ödülü" verildi.
Toplantıda, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Reşat Bahat, Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türk Kalp Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Serdar Fak da yer aldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com