ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
15 Temmuz'daki hain darbe teşebbüsü karşısında Türkiye ile dayanışma sergileyen, Türkiye'ye desteğini anında ortaya koyan tüm Kıbrıs Türk halkına teşekkürlerini ileten Erdoğan, KKTC'deki vatandaşların 5 Ağustos'ta Lefkoşa'da düzenledikleri geniş katılımlı demokrasi mitingiyle Türkiye'nin ve Türk milletinin gerçek dostu olduklarını bir kez daha ifade ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yanında duran dostlarını hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayarak, "Şimdi ülkemiz bu kanlı girişimin faili olan FETÖ ile tüm dünyada büyük bir mücadele yürütüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetiminin, FETÖ ile mücadelemizde bizlerin yanında olduğunu biliyoruz. 21 Temmuz tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, Fetullahçı Terör Örgütü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki terör örgütleri listesine eklenmiştir. Bundan sonra FETÖ ve uzantıları kendilerine KKTC'de de hayat alanı bulamayacaktır. Biz bu tavrın diğer dost ve kardeş ülkeler tarafından örnek alınmasını temenni ediyoruz." diye konuştu.
"Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz"
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile gerek dar kapsamlı gerekse heyetler arası yaptıkları görüşmede, Kıbrıs meselesinin çözümü için sürdürülen müzakere sürecinde gelinen aşamayı ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ayrıntılı değerlendirmeler yaptık. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, Ada'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanadır. Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz. Bu çabaların hedefi, BM parametreleri çerçevesinde, Ada'daki iki eşit taraf arasında yeni ve yaşayabilir iki kesimli, iki toplumlu bir ortaklığın bu yıl içerisinde tesis edilmesidir.
Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde çözüme kavuşturulması şarttır. Bu meselenin halli bölgemizde de güvenlik, istikrar, işbirliği ve refaha katkıda bulanacaktır. Olası çözümün ardından Kıbrıs adasının gerçek potansiyeli ortaya çıkacak, bölgesel ölçekte şimdiye kadar değerlendirilememiş pek çok işbirliği projesi hayata geçirilecektir. Çözüme giden yolda gerekli siyasi anlayış ve esnekliğin gösterilmesi şüphesiz çok önemlidir. Bunun yanında tarafların birbirlerine gelecekteki ortakları olarak görmeleri, yan yana yaşamaya ve birbirlerinin haklarına riayet etmeye hazır olduklarını da göstermeleri gerekiyor."
"Namık Kemal dönemine dönmeyelim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın FETÖ ile mücadelede "kurunun yanında yaşların yanmasına da cevaz vermeyecek bir anlayış" sergilemek gerektiğini belirterek, "Kıbrıs küçük bir yer, dedikodusu bol olan bir yer. Namık Kemal hep dedikodusundan şikayet edermiş, bir de sivri sineğinden" sözleri üzerine, şunları söyledi:
"Ben de çok teşekkür ediyorum ama yine de dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim. O artık bizim için tarih olsun. Artık dedikodudan uzak bir Kuzey Kıbrıs'ı biz konuşuyoruz. İnşallah sivri sinekleri de iyice azalmıştır."
Ortak basın toplantısında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın yanı sıra KKTC heyeti de hazır bulundu.
"Sizler o akşam gerçek bir liderlik sergilediniz"
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, "Sizler o akşam gerçek bir liderlik sergilediniz. Hepimiz gözlemledik. O gerçek liderlik beraberinde Türk halkının gerçek bir vatanseverliğini tetikledi. Binlerce, onbinlerce insan sokaklara döküldü, tankların önünde vücutlarını siper ettiler, canlarını verdiler veya vücutlarının bir parçasını tankların paletleri altında bıraktılar. TBMM bombaların altında toplanabildi, milletvekilleri bir araya gelebildi. Bu milletvekilleri o Meclisi o akşam açık tuttular. Tüm bunlar, öyle sanıyorum ki bu ulusun tarihine altın harflerle yazılacak bir menkıbedir ve destandır. Temenni ediyorum ki demokrasiye layık olduğunu bu kadar kanıtlamış olan bu halk, demokratik hukuk devleti içerisinde yaşamını bir daha sarsılmayacak şekilde, bir daha bu tehditlerle yüzleşmeyecek bir biçimde yaşamını devam ettirecektir." değerlendirmesinde bulundu.
"Eşitlik, özgürlük ve güvenlik"
Kıbrıs müzakereleri hakkında ise Akıncı, Kıbrıs'ta artık gerçekten bir dönüm noktasına ulaştıklarını düşündüğünü söyledi. Akıncı, şunları kaydetti:
"Sayın Anastasiadis ile aynı kuşağın insanlarıyız. Bizim neslin son denemesini yapıyoruz. Ya 2016 yılı çıkmadan Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşacağız ya da 2017 ile birlikte 2018 Şubat'ındaki Güney'deki seçimlerin propaganda sürecinin başlamasıyla birlikte bu fırsat penceresi de kaybolup gidecek. Her zaman yaptığımız uyarılara rağmen, 2017 yılı girdiğinde yeniden 'münhasır ekonomik bölge' dedikleri alanda Kıbrıs Türklerinin de hakkı olan alanda, doğal zenginliklerin araştırılması filan derken, yeni gerginlikleri tetikleyecekler. Yeni bir BM Genel Sekreteri gündeme gelecek. Dosyasını öğreninceye kadar, bu fırsat penceresi kapanıp gidecek. Onun için biz diyoruz ki; akıl ve mantık yolu 2016 yılı çıkmadan artık bu işi bir uzlaşmayla noktalamaktır. Doğu Akdeniz'deki doğal zenginliler bir gerginlik vesilesi yapmak değil bir işbirliği alanı haline dönüştürmektir."
Türkiye ile Yunanistan arasında yeni gerginlikler değil yeni işbirliği köprüleri kurmanın akıl işi olduğuna dikkat çeken Akıncı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ve bizlerin geleceği de barıştadır, huzurdadır ve işbirliğindedir. Sizlerin desteğini her zaman yanımızda hissetmek bize güç veriyor. Dolayısıyla önümüzdeki 23 Ağustos-14 Eylül sürecinde yedi toplantımız daha var. Onun ardından BM Genel Kurulu gündeme gelecek. Belki onun sonrasında bu 7 toplantıda iyi ilerlemeler sağlanabilirse eylül ayının sonunda doğru daha umutlu olabileceğimiz yeni süreçlere kapı açılabilir. Sizlerin de desteğiyle bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Temenni ederim ki diğer tarafta bize bu fırsatı verir. Onlar da aynı paralelde yürürler. Çok önemli üç temel unsuru içerecek bir anlaşmayı elbirliğiyle sağlarız. Nedir bunlar? Eşitlik, özgürlük ve güvenlik. Eşitliğin, güvenlik ve özgürlüklerin olmadığı yerde bir anlaşma mümkün değildir. Bu üç temel unsuru sağlayacak bir anlaşmaya biz varız."
" Türkiye'de olduğu gibi Kıbrıs'ta da gereken yapılacaktır"
Akıncı, bir daha yaşanan bu travmanın tekrarlanmamasını dileyerek, "Demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden ve sivil yönetimden yana olan Kıbrıs Türk halkı elbette kendi topraklarında ister adı 'FETÖ' olsun ister bir başka terör örgüt olsun hiç bir zaman kendi topraklarında bunların yeşermesine fırsat vermeyecektir. Bu konuda geçerli bilgiye, belgeye ve doğru kaynaklardan beslenecek olan istihbaratla eğer varsa bunların kökünün kuruması için de Türkiye'de olduğu gibi Kıbrıs'ta da gereken yapılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: İlkay Guder, Sultan Çoğalan
dikGAZETE.com