?>

Türkiye rüzgardan hidrojen üretiminde avantajlı konumda

Siemens Gamesa Türkiye Üst Yöneticisi Ebru Çiçekliyurt, "Türkiye'nin özellikle büyüyen rüzgar enerjisi altyapısıyla, hidrojen teknolojilerinin benimsenip hayata geçirilmesinde öncü ülkelerden olabileceğini düşünüyoruz." dedi.

Yerel haber-Şirket Haber - 3 yıl önce

ANKARA 

Bu ülkelerde hidrojen üretimini enerji altyapısında kullanmak isteyen şirketlerin aktif bir şekilde çalıştıklarına dikkati çeken Çiçekliyurt, hidrojen teknolojisinin olgunlaştığında bugün geliştirilip test edilmekte olduğu ülkelerden dünyanın farklı bölgelerine hızla yayılacağını ifade etti.

Çiçekliyurt, temiz enerji kaynakları kullanılarak üretilen hidrojenin "yeşil hidrojen" olarak adlandırıldığını belirterek, "Hidrojen karbondan arındırılmış sürdürülebilir bir küresel ekonominin oluşturulması için önemli bir anahtar. Bu noktada Türkiye'nin, özellikle büyüyen rüzgar enerjisi altyapısıyla, hidrojen teknolojilerinin benimsenip hayata geçirilmesinde öncü ülkelerden olabileceğini düşünüyoruz. Hidrojenin bir endüstri ham maddesi ve yakıt olarak kullanımı aslında yeni bir şey değil. Yeni olan, hidrojenin yenilenebilir enerji kullanılarak geniş ölçekte üretilebileceğinin farkına varılmış olması." diye konuştu.

Hidrojenin, çelik ve kimya endüstrileri, deniz taşımacılığı, uzun mesafeli kara yolu taşımacılığı ve havacılık gibi elektrikli hale getirilmesi zor sektörlerin karbondan arındırılmasına yardımcı olmak için büyük bir potansiyel taşıdığına dikkati çeken Çiçekliyurt, şöyle devam etti:

"2019 yılında küresel hidrojen talebi 75 milyon ton oldu. Bu da küresel doğal gaz tüketiminin yüzde 6'sına ve kömür tüketiminin de yüzde 2'sine denk geliyor. Bu emisyonlar tek başına bir ülkeden gelseydi, Avrupa'nın en büyük ikinci emisyon kaynağı ve en yüksek emisyona sahip olan Almanya'ya yakın olurdu. Hidrojen talebinin 2050 yılına kadar her yıl yüzde 7 artması bekleniyor ve hidrojen, yenilenebilir enerji kullanılarak üretilmedikçe küresel iklim değişikliğinin önüne geçmek ve net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak çok zor olacak. Bugün tüm dünyada üretilen hidrojen toplamının yaklaşık yüzde 98'i fosil yakıtlar kullanılarak, yani karbon emisyonuna neden olan doğal gaz ve kömürle üretiliyor. Emisyonlar ancak hidrojen üretmek için yenilenebilir enerji kullanılırsa ortadan kaldırılabilir. İşte tam da burada rüzgar enerjisi için müthiş bir potansiyel görüyoruz."

Çiçekliyurt, hidrojen üretiminde, çevreyi kirleten fosil yakıtlar yerine yenilenebilir kaynakların getirilmesi için bugünkü talep seviyesinde 820 gigavatlık rüzgar üretim kapasitesi gerektiğini ifade ederek, "Bu da şu anda dünya çapındaki kurulu rüzgar gücünün yüzde 26'sı kadar üzerinde. Yapılan pek çok araştırma, 2050 yılına kadar yeşil hidrojene yönelik önemli bir geçişle hidrojen talebinin yaklaşık 500 milyon tona çıkacağını gösteriyor. Beklenen büyüme için 3000 ila 6000 gigavat arasında ilave yenilenebilir kapasite gerekecek olması, rüzgar enerjisi alanındaki muazzam büyüme potansiyelinin altını çiziyor." diye konuştu.

Yeşil hidrojen teknolojilerinin orta ve uzun vadede olgunlaşması sonrasında, Türkiye'de de hızlı bir şekilde adapte edilebileceğini belirten Çiçekliyurt, şunları kaydetti:

"Ülkemiz son yıllarda rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarıyla önemli bir ilerleme kaydetti. Rüzgar kurulu gücümüz 10 bin megavata yaklaşmış durumda. Bu yenilenebilir enerji altyapısının hidrojen enerjisi üretimi için kullanılmasıyla Türkiye de hidrojen ekonomisi içinde yerini alacaktır. Burada, mevcut rüzgar sahaları elektroliz teknolojisiyle birleştirilerek hidrojen üretim sahalarına dönüştürülebilir. Üretilen hidrojen depolanarak ulaşım ve sanayi sektörlerindeki kullanıcılara satılabilir. Yüksek rüzgarlı dönemlerde, enerji fazlası hidrojene dönüştürülerek depolanabilir ve taşınabilir. Böylelikle, enerji ihtiyacı olan başka bölgelere iletilebilir veya farklı ülkelere ihraç edilebilir. Süresi dolan tarife garantili rüzgar sahası sahipleri yatırımlarını hidrojen üretim sahalarına çevirebilirler. Bu ve benzeri uygulamalarla yeni iş imkanları da doğacaktır. Aynı zamanda, hidrokarbon bağımlılığı kademeli olarak azaltılacaktır ve enerji güvenliği iyileştirilecektir."

Kaynak: AA . dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Kırgızistan, Türk vatandaşlarına pasaport verilmesi ile ilgili soruşturma başlattı

2021-07-11 09:47 - Özel Haber

İşverenden hükümete asgari ücret desteği teşekkürü

2021-07-14 12:56 - Ekonomi

Türk sinemasının çok yüzlü oyuncusu: Fikret Hakan

2021-07-10 16:02 - Kültür Sanat

'Bağlılık Hasan' 74. Cannes Film Festivalinde

2021-07-13 01:06 - Magazin

FETÖ, Türkiye ekonomisine yönelik yabancı yatırımcı algısını bozmayı amaçladı

2021-07-14 18:41 - Ekonomi

Moldova yarın erken parlamento seçimine gidiyor

2021-07-10 15:44 - Gündem

MASAK FETÖ'nün kara parasına geçit vermiyor

2021-07-15 19:04 - Gündem

Darbe girişiminin kilit noktası İstanbul'da yaşananlar

2021-07-15 17:52 - Gündem

Kamerun’nun Ngaoundere şehri camilerindeki Osmanlı izleriyle dikkati çekiyor

2021-07-14 14:37 - Kültür Sanat

Türkiye'nin önde gelen bitki bilimcisi Prof. Dr. Mecit Vural 48 yıldır bitkilerin izini sürüyor

2021-07-13 15:51 - Teknoloji

İlgili Haberler
Günün Manşetleri

İstanbul ve Bursa'da olumsuz hava koşulları deniz ulaşımını aksattı

08:27 - Gündem

Bursa'da belediyeye ait yolcu minibüsü yandı

08:13 - Gündem

İsrail ordusu, Beyrut'un güneyindeki Dahiye'ye 4 hava saldırısı düzenledi

02:47 - Dünya

Bursa belediyeye ait yolcu minibüsü yandı

02:28 - Gündem

Fed: ABD'nin mali borcunun sürdürülebilirliği en önemli finansal istikrar riski olarak görülüyo

02:02 - Ekonomi