Türkiye’nin ilk VR filmi çekiliyor. Filmin yönetmenliğini üstlenecek olan Bahçeşehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü mezunu Tuna Tetik’in 69. Cannes Film Festivali’nde “Neo Renaissance” isimli kısa filmi gösterildi. “VR sanal gerçeklik teknolojisi şuanda çok yeni bir mecra. Bu medyanın büyüleyiciliği, bir alana sıkışamamasından geliyor. Sadece sinema ile değil aynı zamanda eğitim, reklam, oyun, sağlık gibi birçok alanda da yer alan bir teknoloji” diyen Tuna Tetik, “Bu teknoloji bizim klasik hikâye anlatma dilimizi değiştiriyor ve eviriyor. Biz bu teknolojinin kullanıldığı bir sinema filmi yapmayı düşünüyoruz. Ben bu projenin yönetmenliğini üstleniyorum. Ama şu şekilde ifade etmek daha doğru olur. VR teknolojisinin yani sanal gerçekliğin kullanıldığı projelerde artık seyircinin yönetmen koltuğunda oturduğundan söz edebiliriz. Çünkü bu teknoloji normal filmin aksine seyirciye 360 derece izleme imkânı sunuyor. Bu teknolojinin kullanıldığı şuan dünyada gelişen birçok laboratuvar var. Bahçeşehir VR First Laboratuvarı bunun öncülerinden. Hatta Türkiye’deki ilklerden olduğunu söyleyebiliriz. Biz bu laboratuvar bünyesinde uluslararası ve ulusal birçok dijital tasarımcıyı bir araya getirerek bu filmimiz için ön hazırlık aşamasına başladık. Sinema filmi ibaresini kullandım ama VR teknolojisi sanal gözlüklerle deneyimlenebildiği için aslında bu teknolojinin kullanıldığı çalışmaları film olarak tırnak içinde kullanmak çok doğru değil. Çünkü artık izleme eğilimin yerine deneyimlemek geçiyor. Yani bizim burada yaptığımız aslında bir deneyim tasarlamak. İşte bu yüzden de bu VR tasarımı sektörde öncü olarak yer alıyor” diye konuştu.
VR sanal gerçeklik teknolojisi alanına nasıl ilgi duymaya başladığını da aktaran Tetik konuşmalarına şöyle devam etti: “Eğitim kariyerimin esasında da üretkenlik var. Kısa filmlerimi Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde çektim. BAU’da bir ders projesi olarak çektiğim kısa filmin geçtiğimiz ay 69. Cannes Film Festivali’nde gösterimini yaptık. Ben de ortaya giderek bu gösterimde yer aldım. Aynı zamanda festival kapsamında da VR günleri düzenlendi. Orada da yer alarak sektörün ve teknolojinin geldiği son noktayı deneyimledim. Oradaki uluslararası networkleri BAU VR First Laboratuvarı ile birlikte birleştirip bu VR filminin temellerini attık. Sanal geçeklik teknolojisinin alışılmış hikâye anlatma tekniklerini devirdiğini düşünürsek bunun sadece film yapmakla kalmayıp aynı zamanda da bir deneyim tasarlamak olduğunu söyleyebiliriz. Cannes Film Festivali’ne gittiğimde birçok film okuluyla görüştüm. Onlara bizim üniversitemizin imkânlarından ve vizyonundan bahsettim. Onların da bana yaklaşımı birlikte network ağları kurarken üniversitenin global vizyonunu projeye yansıtan bir proje yapmak oldu. Bu nedenle şuanda bir ekip kuruyoruz yani profesyonel anlamda preproduction aşamasının ön safhalarından birindeyiz. Bizim istediğimiz hem uluslararası birçok genç dijital tasarımcıyı bünyesinde bulunduran hem de ülkemizde olan birçok sanatçının da yer aldığı bir proje. Yani kolektif bir çalışma olacağını söyleyebilirim. Bunu BAU VR First Laboratuvarında başlatmamız ve Türkiye’nin ilklerinden biri olması da gurur verici.”
Filmin gösteriminin nasıl olacağını aktaran Tetik, “VR teknolojisini sanal gözlüklerle deneyimlenebildiği için zaten şuanda iki tane ön plana çıkan sinema salonu var. Ayrıca yine sinema filmi estetiği içinde yer alan bizim laboratuvarımızda, telefon firmalarının VR gözlükleri sayesinde veya internetten de izlenebilecek olan bir proje” dedi.
Kaynak: IHA
dikgazete.com