'Türkiye İslam dünyasının vicdanının sesidir'

İSTANBUL - HASAN MEKKİ/ABDULCEBBAR EBU RAS

Malezya'nın iktidar koalisyonundaki Halkın Adaleti Partisi'nin Genel Başkanı Enver İbrahim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin "İslam dünyasının vicdanının sesi" olduğunu belirtti.

İstanbul'u ziyaret eden Enver, AA muhabirine verdiği özel mülakatta, Türkiye'nin Filistin davası, Arakanlı Müslümanlar, Suriyeli sığınmacılar gibi konularda üstlendiği öncü rol ve Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti karşısındaki tutumundan övgüyle söz etti.

"Mesele adalet olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan, taviz vermiyor." diyen Enver, şöyle devam etti:

"Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, İslam dünyasının ve gelişmekte olan ülkelerin vicdanının sesidir. Dünya ülkeleri arasında Türkiye gibi yoksullar ve ihtiyaç sahipleriyle bu şekilde ilgilenen bir yönetim yok. Aslında hükümetlerin temel meselesi, Türkiye, Endonezya, Malezya ve Pakistan'da olduğu gibi halkın vicdanını ve çoğunluğu temsil etmek ve meşruiyettir."

Türkiye-Malezya ilişkilerine değinen Enver, "Hâlâ eski geleneksel rejimin etkisi altındayız. Bu nedenle ilişkilerde gelişme için biraz zamana ihtiyaç var. Buna rağmen, Ankara ve Kuala Lumpur arasında turizm ve yatırım alanlarında iş birliğinde artış görülüyor ancak yine de yeterli düzeyde değil. Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmemde bu alanlarda iş birliğini artırma konusunda anlaştık." diye konuştu.

Erdoğan'ın İslam ülkeleri arasında ticarette yerel para biriminin kullanılması önerisini destekleyen Enver, "Bu, ekonomik açıdan çok mantıklı. Dolar hegemonyası, pek çok ülkeyi zarara uğrattı." ifadelerini kullandı.

Enver, bu nedenle en azından ikili seviyede yerel para birimi kullanılmasının önemli olduğuna, bunun yanı sıra ticari ilişkilerde fiyatların belirlenmesi ve dolar endeksli çalışmaya son verilmesi gerektiğine işaret etti.

Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed dönemindeki "Yeni Malezya" yaklaşımından söz eden Enver İbrahim, "Daha demokratik, hukuk otoritesine daha saygılı, basın özgürlüğüne ve ekonomiye daha çok önem veren, ayrıca yolsuzluk ve otorite ihlallerinin yaşanmadığını bir Malezya göreceksiniz." dedi.

Malezya'nın 1990'lı yıllarda "Asya'nın yıldızı" olduğunu, ancak daha sonra yolsuzluklar nedeniyle parlaklığını kaybettiğini belirten Enver, Mahathir Muhammed döneminde Malezya'nın daha iyi bir yönetime, yönetimde ahlaki değerlere odaklanacağını, parlak bir geleceği olacağını söyledi.

Enver İbrahim, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin de değerlendirmede bulundu.

Kaşıkçı'nın öldürülmesini "barbarca bir eylem" olarak nitelendiren Enver, Türkiye'nin cinayet karşısındaki tutumunu ise takdir etti.

Enver, "Herkes Türkiye'nin bu utanç verici trajedi karşısındaki cesur rolünü takdir ediyor. İnsanlar bu vahşi barbarca eylemden ve bu çağda böyle hadiseler yaşanmasından tiksiniyor." diye konuştu.

Bu konuda Washington yönetimin tutumunu da değerlendiren Enver, "ABD Başkanı Donald Trump'ın dış politikayla ilgili kararlarda ahlaki değerleri gözettiği pek görülmüyor." dedi.

Enver, Trump'ın tavrına karşılık bazı cumhuriyetçi ve demokrat siyasetçilerle ABD ve Batı medyasının Kaşıkçı olayına gösterdiği ilginin olumlu olduğunu dile getirdi.

Malezyalı siyasi lider Enver İbrahim, İslam ülkelerindeki yönetimlerin bazı engeller ve zorluklar olmasına rağmen ümmetin davalarına önem vermesi gerektiğini vurguladı.

ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasını ve Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını örnek gösteren Enver, ABD'nin dikte politikası nedeniyle uluslararası ilişkilerde adil bir denge olmadığını söyledi.

Enver, ABD'nin kararının taraflı olduğuna, Filistin halkının taleplerini, duygularını ve beklentilerini dikkate almadığına dikkati çekerek, uluslararası toplumun da bu konuda pek "endişeli" olmadığını, İslam ülkelerinin bu durum karşısında adım atması gerektiğini dile getirdi.

Filistin davası denildiğinde Filistin halkına ait toprakların ele geçirilmesinden, mülklerine el konulmasından, zorbalıktan, hak ihlallerinden söz edildiğine işaret eden Enver, ABD'nin adalet ve insan haklarıyla ilgili meselelere önem vermediğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK) yapısının reforme edilmesi çağrısına değinen Enver, BM'de demokratik düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Enver, "BM, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kuruldu. O dönemler kazananlar ve kaybedenler vardı. Ancak şimdi durum değişti. Dünyanın geleneksel büyük güçlere bağlı olmaması gerek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önerisinin herkes tarafından dikkate alınması gerek." ifadelerini kullandı.

Enver İbrahim, Malezya'nın Çin ile uzun yıllardır iyi ilişkiler içinde olduğunu, ancak Başbakan Mahathir'in borçlar nedeniyle maliyetini karşılayamayacağını açıklamasından önce Çin'in başlamak üzere olduğu demir yolu projesi nedeniyle bazı sorunlar olduğunu aktardı.

Malezya'da 15 milyar dolarlık dev demir yolu projesine başlayan Çinli büyük inşaat şirketlerinden biriyle bazı sorunlar yaşandığını, Malezya'nın ise finans yoksunluğu nedeniyle bu projeyi değerlendirmesi gerektiğini anlatan Enver, "Ancak bu sorun, Çin'e yönelik politikamızın değiştiği anlamına gelmiyor." dedi.

Enver, Çin'in önemli bir ekonomisi olduğunu, ticaret hacminin artırılmasını ve güçlenmesini istediklerini belirterek, Malezya'nın Çin ve ABD'den yatırım çekme imkânı olduğuna işaret etti.

Kaynak: AA