TBMM (AA) - SEVAL GÜLER - TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, yaklaşık 1,8 milyar Müslüman nüfusun başta gıda olmak üzere çok geniş bir alanda helal ürün ve belgelendirmesine ilişkin ilgi ve talebinin arttığını belirterek, kurulması planlanan Helal Akreditasyon Kurumu'nun (HAK) çok önemli çalışmalara imza atacağını söyledi.
Helal Akreditasyon Kurumu kuruluyor Helal Akreditasyon Kurumu tasarısı komisyonda kabul edildi 'Türkiye olarak küresel helal pazarında lider olmalıyız' HAK ile 3,9 trilyon dolarlık helal pazarının kapısı açılıyorAltunyaldız, AA muhabirine, Türkiye'de HAK'ın kuruluşuna ilişkin çalışmaları değerlendirdi.
Başkanlığını yaptığı komisyonun ülkede bilim, sanayi, teknoloji, ekonomi gibi alanlarda çok önemli tasarıları görüşerek karara bağladığını ve Meclis Genel Kurul gündemine sunduğunu dile getiren Altunyaldız, iktidar ve muhalefete çalışmalara katkılarından dolayı teşekkür etti.
Altunyaldız, komisyonda son olarak kabul edilen Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın da aynı şekilde üyelerin görüş ve önerileriyle şekillenen ülke için önemli bir çalışma olduğunu vurguladı.
Yakın zamanda Genel Kurul gündemine gelmesi planlanan tasarının yasalaşması halinde Helal Akreditasyon Kurumu'nun hayata geçirileceğini anlatan Altunyaldız, kurumun başta ticaret olmak üzere pek çok alanda önemli kazanımları beraberinde getireceğinin altını çizdi.
"Gayrimüslimlerin de helal ürünlere talebi artıyor"Ülkelerin standardizasyon, belgelendirme ve deney pratikleri arasındaki farklılıkların, ticaretin önündeki dolaylı teknik engeller oluşturduğuna işaret eden Altunyaldız, bu anlamda, uluslararası veya bölgesel bir kuruluşun çatısı altında yürütülen standartları ve uygunluk değerlendirme prosedürlerini uyumlaştırma çalışmalarının büyük önem taşıdığını aktardı.
Bu çalışmalar sonucunda bir yandan ilgili devletlerde ticareti olumsuz etkilemesi muhtemel faktörler bertaraf edilirken, diğer yandan gelişen tüketici hakları bağlamında yeni norm ve standartların benimsendiğini bildiren Altunyaldız, şöyle devam etti:
"Dünyada yaşayan yaklaşık 1,8 milyar Müslüman nüfusun başta gıda olmak üzere tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik ve hizmetler gibi sektörel olarak çok geniş bir alanda helal ürün ve belgelendirmesine ilişkin ilgi ve talebinin giderek arttığı bir vakıadır. Hatta, ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşana kadar her aşamada sağlıklı, hijyenik ve kaliteli olma özelliklerini de içermesi nedeniyle Müslümanların yanı sıra gayrimüslimlerin de helal ürünlere talebinin de artış görülmektedir. Dünyadaki helal ürün ticaretinin yüzde 80'i Müslüman olmayan ülkeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Batıda en büyük helal ürün tedarikçileri arasında ABD, Kanada, Brezilya, Yeni Zelanda ve Avustralya var. Doğuda ise Tayland, Malezya, Endonezya ve Hindistan öne çıkan ülkeler. Bu alanda önemli bir sorun; helal belgelendirmesi alanında Müslüman ülkeler arasında ortak bir dil oluşturulamaması, özellikle farklı helal standartlarının ve belgelendirme sistemlerinin uluslararası ticaret üzerinde yarattığı engellerin giderek belirginleşmesi."
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çatısı altında merkezi İstanbul'da olmak üzere kurulan ve üye sayısı 36'ya ulaşan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü'nün (SMIIC), bu alandaki en önemli inisiyatiflerden biri olduğuna dikkati çeken Aytunyaldız, SMIIC bünyesinde dünya genelinde yaygın helal ürün standartlarının ve bu alanda devletlerarası akreditasyona dayanan güvenilir bir belgelendirme sisteminin tesisine yönelik çalışmalar gerçekleştirildiğini söyledi.
"Akreditasyon sisteminin kurumsallaşması önemli"Helal belgelendirme kuruluşlarının akreditasyonuyla bu kuruluşların düzenledikleri belgelere güven temin edilmesi ve helal belgelerinin karşılıklı tanınmasına zemin oluşturması açısından helal akreditasyon sisteminin kurumsallaşması ve etkin kılınmasının büyük önem arz ettiğini dile getiren Altunyaldız, şöyle konuştu:
"Bu çerçevede SMIIC bünyesinde ortak bir helal akreditasyon ve belgelendirme sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalarda mesafe alınmasına karşın SMIIC akreditasyon sistemi henüz işlevsel hale getirilememiştir. Bu alanda yaşanan gecikmeler alternatif oluşumların her geçen gün zemin kazanmasına ve ülkemizin bu alandaki etkinliğinin azalmasına neden olmakta. Dolayısıyla ülkemizde helal akreditasyon konusunda faaliyette bulunmak, gerek SMIIC gerekse diğer uluslararası platformlarda helal akreditasyon konusunda ülkemizi temsil etmek ve yürütülen çalışmaların öncülüğünü üstlenmek üzere, müstakil bir helal akreditasyon kurumunun kurulmasına ihtiyaç duyulmakta."
"HAK ülkemizi temsil edecek"Komisyonda kabul edilen tasarının da bu kapsamda HAK'ın kuruluşuna yönelik olduğunu belirten Altunyaldız, kurumun en temel amacının, Türkiye'de ve yurt dışında yerleşik helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarına helal akreditasyon hizmeti sunmak olduğunu vurguladı.
Ziya Altunyaldız, "HAK, gerek SMIIC gerekse diğer uluslararası platformlarda helal akreditasyon konusunda ülkemizi temsil edecek ve inancım odur ki, çok önemli çalışmalara imza atacak." diye konuştu.