Türkiye’de diyaliz merkezlerinin kapasitesi, vatandaşların organ nakli hassasiyeti ve böbrek sağlığını korumak için yapılması gerekenler konusunda Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk açıklamalarda bulundu. Böbrek hastalığına yakalanan vatandaşların oranı her geçen yıl artmakta. Özellikle Türk Böbrek Vakfı’nın son üç yıllık verileri böbrek nakli konusundaki artışı gözler önüne seriyor. Türk Böbrek Vakfı istatistiklerine Türkiye’de 22 bin 579 hastanın organ nakli beklediğini listeyi, 2 bin 274 karaciğer, 672 kalp, 271 pankreas, 49 akciğer, 3 kalp kapağı ve 2 de ince bağırsak nakli bekleyen hastalar oluşturuyor.
“Biz bu işin liderleri arasındayız” Böbrek nakili bekleyen hastaların yaşamlarına devam edebilmesindeki en önemli durak olan diyaliz merkezlerinde kapasite itibari ile lider pozisyonda olduklarını ifade eden Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Biz bu işin liderleri arasındayız. Türk Böbrek Vakfı olarak. Biz hem insan kaynağı hem de diyaliz merkezleri oluşturduk. Türkiye’de yapılan diyalizlerin yüzde 65’i özel merkezler tarafından yapılıyor. Yüzde 10’u üniversite ve diğerleri devlet kurumları tarafından yapılmakta.“
“Her 10 aileden sadece 2 onay veriyor” Türk Böbrek Vakfı’nın son üç yıllık verilerine göre canlı ve kadavradan böbrek nakil sayıları, 2014 yılında 2 bin 924, 2015’de 3 bin 204 ve 2016’nın ilk dört ayında ise 945.
Canlıdan ve kadavradan nakil sayıları 2014’de 2 bin 924 böbrek nakli olan hastanın 2 bin 298 canlıdan 626’sı kadavradan nakil oldu. 2015’de 3 bin 204 nakil olan hastanın 2 bin 534’ü canlıdan, 670’i kadavradan nakil olurken 2016’nın ilk dört ayındaki verilere göre de 945 nakil olmayı bekleyen hastanın 698’i canlıdan, 247’si ise kadavradan nakil olarak hayata tutundu. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Erk özellikle kadavradan nakillere ailelerin genellikle sıcak bakmadığına dikkat çekerek, “Sıkıntımız kadavradan böbrek nakli konusunda, etik olan kadavradan almaktır. Kadavradan almak için beyin ölümü gerekli, beyin ölümü olan Her 10 aileden sadece 2 tanesi onay veriyor geri kalanı onay vermiyor” dedi.
“Türk insanı organ bağışında cimri” Nakil oranlarını gözönünde bulundurarak organ bağışı konusunda daha fazla hassasiyetin olması gerektiğini açıklayan Başkan Erk, “Türk insanı organ bağışında cimri. Bu cimrilik cahillikten geliyor. Ne yazık ki çok bilinçli bir toplum değiliz bu konuda bizim görevimiz halkı bilinçlendirmek bizim gibi kurumlar STK’lar. Bizde elimizden geldiği kadar uğraşıyoruz. Sivrisinekle uğraşmadan bataklığı kurutmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
2017 yılı ‘Dünya Obezite Yılı’ Türk Böbrek Vakfı Başkanı Erk, 2017 yılında temel hedeflerinin çocuklarda obezitenin önüne geçilmek için çalışmalar yapılması olacağını vurguladı. 2017 yılının dünyada obezite yılı ilan edildiğini de hatırlatan Başkan Erk, obezitenin böbrek hastalıklarında tetikleyici unsur olduğunu kendi hayatından örneklendirerek açıkladı: “ Türkiye’ye bir ayrıcalık tanıdık. Başlığa obezite ile mücadele değil, çocuklarda obezite ile mücadele dedik. Bana annem halam ve bir abla bakmış, ağzım hiç boş kalmamış. Ben hala o obeziteyi üstümden atamadım. Hafta da üç gün tenis oynuyorum dalıyorum her türlü hareketi yapıyorum buna rağmen o ilk alışkanlık çok kötü.”
dikGAZETE.com