MARDİN
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Ümit ve temenni ederiz ki Türkiye'ye karşı bir komplonun içerisinde ne Sarraf ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmaz. Türkiye'nin itibarına yönelik de Türkiye'nin ekonomisine yönelik de bir komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından çok iyi bilinmesi lazım." dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak amacıyla Mardin'e gelen Işık, Valiliği ziyaret etti.
Yapılan çalışmalar hakkında Vali Mustafa Yaman'dan bilgi alan Işık, burada yaptığı konuşmada, kentin sadece ülke için değil dünya için örnek bir şehir olduğunu, özellikle günümüzde tahammülsüzlüğün arttığını, çatışmaların, bölgesel sorunların, bir arada yaşama iradesinin büyük sıkıntı yaşadığı bir süreçte Mardin'in dünyanın barış ve huzur iklimi için örnek bir şehir olarak ön plana çıktığını söyledi.
Bugün özellikle batı toplumlarında ortaya çıkan İslamofobi, yabancı düşmanlığının özellikle göçmen karşıtlığının batı toplumları için çok büyük tehlike arz etmeye başladığını aktaran Işık, son yıllarda da bu tehlikenin büyüyerek devam ettiğini vurguladı.
Bu açıdan Mardin'in dünyaya ülkenin göstereceği en güzel örnek olduğuna dikkati çeken Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birlikte yaşamak, farklılıklara saygı duyarak herkesin kendi inancına, düşüncesine hayat tarzına saygı duyarak birlikte yaşamak nasıl olur, bunun canlı örneği Mardin'dir. Bu açıdan Mardin kadim bir şehrimiz olarak bizim her zaman önemsediğimiz bir şehir. Bugün yatırımlardan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak Mardin'deki gerek kamu yatırımlarımızı gerekse Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olarak sayın valimizin yaptığı çalışmaları ihtiyaçlarımızı, sıkıntılarımızı bir masaya yatıracağız."
"Aslı astarı olmayan bir takım belge müsveddeleri ile siyaset yapılmaz"Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiaları yönelik sorusu üzerine Işık, Kılıçdaroğlu'nun iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu belirtti.
"Ortaya bir iddia koyuyorsan bu iddiayı ispatlamak durumundasın. Şu ana kadar salladı. Belgeleri ne bir savcıya ne adalete teslim etti ne de bir başkasına gösterdi. Benim elimde belge var deyip duruyor. Biz Sayın Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar çok belge salladığını biliyoruz." diyen Işık, o belgelerin içinin ne kadar boş, gerçeklikten uzak olduğunu ne kadar aslında bazı çevreler tarafından oluşturulup eline verildiğini gayet iyi bildiklerini anlattı.
Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımız çok net açıklama yaptı, böyle bir durum kesinlikle yoktur. Ailenin avukatı bu konuda çok net ifadelerle böyle bir para transferinin olmadığını söyledi. Şimdi çamur at izi kalsın. Hele kamuoyu bunu bir konuşsun mantığıyla siyaset yapılmaz. Bu konular eğer elinizde gerçekten ciddi bir belge yoksa sizi toplumun içine çıkamaz hale getirir. Şu anda da Kılıçdaroğlu her geçen gün toplumun içine çıkamaz hale doğru gidiyor. Eğer varsa bir belgen eğer bu belgen gerçekse bunu bir suç duyurusu olarak aynı zamanda savcılara ver. Onlar baksınlar eğer belgeler gerçekten ciddiyse hukuk gereğini yapsın. Belgeler eğer bir merkezli üretilmişse o zaman sen gereğini yap. Bu işin orta yolu yok.
Sayın Cumhurbaşkanımız net olarak her şeyi ifade etti. 'Eğer benimle ilgili bir şey varsa ben bırakırım' dedi. Ama yoksa böyle çamur at izi kalsın siyasetiyle anamuhalefetin başkanı devam edemez. Bu hem Türk siyasetine de hem Türk halkına da gerçekten bir hakaret niteliği taşır. Aslı astarı olmayan bir takım belge müsveddeleri ile siyaset yapılmaz. Çünkü dürüstlük herkesin ortak buluşması gereken değer. İnsanların itibarı siyasette her şeyden daha önemli.
Mardin Kalesinin turizme açılmasıMardin Kalesi'nin turizme açılma ile ilgili soru üzerine Başbakan Yardımcısı Işık, daha önce Milli Savunma Bakanı olarak Mardin'e iki defa geldiğini, ziyaretlerde AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun bu konuyu açtığını anımsatarak, o dönemde arkadaşlarına teknik çalışma yapmaları talimatını verdiğini aktardı.
Rıza SarrafBaşbakan Yardımcısı Işık, Rıza Sarraf'a ilişkin soru üzerine de ilk mahkemenin dün başladığını, ilk görüşmenin yapıldığını söyledi.
"Burada bir kere Rıza Sarraf'ın kendinden çok emin. Bir suçlu değil de sanki olayları son derece rahat anlatan tavrı herkesin dikkatini çekti. Hatta bazı Amerikalı gazetecilerin yorumları sanki bir CEO gibi anlattı diyor." diyen Işık, şunları kaydetti:
"Ümit ve temenni ederiz ki; Türkiye'ye karşı bir komplonun içerisinde ne Sarraf ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmaz. Türkiye'nin itibarına ve ekonomisine yönelik de bir komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından çok iyi bilinmesi lazım. Bu dava baştan beri Türkiye'ye yönelik bir iftira kampanyasına dönüştürüleceği yönünde güçlü emareler taşıyordu. Özellikle hem Türkiye'nin ekonomik olarak sıkıştırılması bir darboğaza çekilmesi hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir komplonun kurulması ile ilgili işaretler önceden beri geliyordu.
Bu noktada Türkiye böyle bir komploya asla ve asla boyun eğmez. Türkiye bu noktada kendisine yönelik oluşturulmak istenen bu tip senaryolara kesinlikle pabuç bırakmaz. Yakinen bütün ilgili birimlerimiz elbetteki izliyor. Elbetteki orada konuşulan her kelime kesinlikle kaydediliyor, değerlendiriliyor ve gerekli tüm birimlerimiz gerekli değerlendirmeleri de mutlaka yapacaktır. Ama bu davanın Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir özellikle kumpasa dönmemesi için de herkesin çok dikkatli davranması gerektiğini düşünüyoruz. Takip edeceğiz."
Muhabir: Bestami Bodruk
dikGAZETE.com