Kocaeli
17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nde zorlu enkazlarda başarılı kurtarma çalışmaları gerçekleştiren Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Türkiye'de arama kurtarma faaliyetlerinin gelişmesinde önemli rol üstlendi.
AKUT, İzmir'de yaşanan depremde 17 ekipten oluşan 306 gönüllüyle arama kurtarma çalışmalarında görev yaptı.
AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şalcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bodrum'da eğitimdeyken İzmir'de deprem olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine yakın olması sebebiyle Kuşadası ve Manisa ekiplerini bölgeye sevk ettiklerini söyledi.
Yarım saat içinde İstanbul, Ankara, Kocaeli, Eskişehir gibi kentlerdeki büyük ekipleri yola çıkardıklarını belirten Şalcı, 17 ekipten oluşan 306 gönüllünün İzmir'de görev yaptığını kaydetti.
Şalcı, 4 gün boyunca 5 enkazda görev yaptıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"9 yaralı vatandaş, 10 cenaze ve çok sayıda evcil hayvanın tahliyesinde görev alıp çalışmalarımızı sonlandırdık. İzmir'de yumuşak kat yıkılmaları fazlaydı. Yumuşak kattaki en büyük problem, ilk 1-2 katın çökmesine rağmen diğer katların çökmemesi. Bu da arama kurtarma ekipleri için tehlike oluşturuyor. Çalışma sırasında sürekli artçılar oldu. Bu da hasarlı binaların yıkılma ihtimali olduğu için arama kurtarma ekiplerine risk oluşturuyordu. Küçük ve hızlı ekiplerimiz, buna rağmen kurtarmaları gerçekleştirdi. Canlı tespit edilen yerlerde bütün riskleri alıp çalışma gerçekleştirdik. Bu, önceki depremlerde olmayan veya az rastlanan bir durumdu."
Enkazın çok kumlu ve beton kalitesinin kötü olduğunu aktaran Şalcı, bu nedenle enkazda pek fazla boşluk bulunmadığını anlattı.
"Özellikle AFAD ve JAK dünya standartlarında çalışan ekipler"
Şalcı, AFAD ekiplerinin her türlü şartta çalışma tecrübesi olduğuna işaret ederek, "Diğer ekipler de çok iyi durumda. Özellikle AFAD ve JAK dünya standartlarında çalışan ekipler. Bu bizi mutlu ediyor çünkü arama kurtarma bir rekabet değil, dayanışmanın olduğu bir alan. Koordinasyonu öğrendik, herkes bu işi birlikte nasıl başarırız düşüncesiyle hareket etti." diye konuştu.
Türkiye'nin arama kurtarma konusunda dünyada önemli bir konumda bulunduğuna dikkati çeken Şalcı, şöyle devam etti:
"Türkiye arama kurtarmada çok güçlü. Çok daha büyük fotoğrafları yönetebilecek durumda. Van'da bunu gördük. Baktığımız zaman arama kurtarma açısından dünyadaki birçok devlet Türkiye'deki bu tecrübe, çalışma ve donanıma hayran. Yurt dışına çıktığımız zaman bizimle çalışmak istiyorlar. Bu da Türkiye'nin gücünü gösteriyor. Arama kurtarmada çok güçlüyüz ve dünyadaki sayılı birkaç ülkeden biriyiz. Sıralayacak olursak Çin, Rusya, ABD, ardından da Türkiye gelir. Bunu da sahada görüyoruz. Daha teknik ve planlı çalışıyoruz. 91 saatte Ayda'nın kurtarılmasında gece 02.30'da toplantı yapıldı. Bu toplantıda çocuğumuzun enerjisini daha kullanabileceği, uyuduğu için hayatta kalma ihtimalinin yüksek olduğu, küçük olduğu için boşlukta olabileceği planlandı. AKUT, JAK ve AFAD'ın yaptığı bu toplantı sonrasında JAK titiz bir çalışma yaptı ve Ayda'ya canlı ulaşıldı. Bu planlamalar yapılmasaydı, kepçeler oraya sokulsaydı belki o kızımızı canlı kurtaramayacaktık."
"İzmir halkı, acıları olmasına rağmen arama kurtarma ekiplerine destek verdi"
Şalcı, İzmir halkının çalışmalarda kendilerine çok yardımcı olduğunu, acıları olmasına rağmen arama kurtarma ekiplerine destek verdiklerini söyledi.
İzmir halkının kendilerine çok iyi baktığını aktaran Şalcı, "Orada bulunan tüm ekipler enkazdan enkaza koştu. Bu Türk milletinin imece kültüründen gelen özverisini, dayanışmasını gösteriyor. Bu motivasyonu başka yerde yakalayamazsınız. Yurt dışında da birçok operasyona katıldım, orada böyle bir özveri ve dayanışma yok. Bu da sanırım Türk milletine özgü bir durum." dedi.
Şalcı, deprem sonrası trafiğin meşgul edilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com