İSTANBUL
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Rahmetli Türkeş 12 Eylül 1980'de yargılanırken, 'Anayasa'yı değiştirip tek adam rejimi getirmek istiyor' diye idamla yargılandı. Bugün referanduma götürdüğümüz konu gün geldi kelle almak isteği ile karşı karşıya kaldı." dedi.
Türkeş, Beyoğlu Belediyesi tarafından Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Beyoğlu Buluşması" etkinliğinde iş adamları ile bir araya geldi. Konuşmasına 16 Nisan'da gidilecek referandumu anımsatarak başlayan Türkeş, sanal kavramlar üzerinden, gerçek olmayan iddialar üzerinden referanduma ilişkin tartışmalar yapıldığını söyledi.
Demokrasinin en az hatalı yönetim biçimi olduğunu dile getiren Türkeş, demokrasiden önceki yönetim biçimlerinin handikaplarını anlattı. Bakan Türkeş, Türkiye'nin demokrasiyi uygulamaya başladığı tarihlerde, önündeki modelin Avrupa'daki modeller olduğunu ve sistemin ona göre uygulandığını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Ne vardı orada? Krallar, derebeyleri, feodal yapı, asilzadeler ve halk. Buna uygun olarak da krala Cumhurbaşkanlığı, asillere, üst eğitimlilere de senato veriliyordu. Çift kamaralı sistem. Çıkış mantığı budur. Yüksek eğitimli 40 yaş üstü senato da olurdu, halktan da alınırdı. Üstteki yapıya saygıdan, ona atfen Cumhurbaşkanlığı sembolik bir makam, icraya da halk için Başbakan. İş böyle başladı fakat gelişen süreçte Türkiye özelinde, çok partili sistemle birlikte ülkenin yapısal meseleleri ortaya çıktı. Çok partili sistemde koalisyonlar, tek partinin iktidara gelememesi ile ülkeye icraat, hizmet, yatırım yapmakta da zorlanıldı. Bu aşılsın diye tartışıldı ve bu çok eski bir tartışma."
"İcrayı, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olarak ikiye bölemeyiz"
Geçmiş dönemde yapılan tartışmalara ışık tutması adına o günkü tartışmaları hatırlatmak için Alparslan Türkeş'in "Dokuz Işık" kitabından bir alıntı yapmak istediğini belirten Türkeş, katılımcılarla kitabın şu cümlelerini paylaştı:
"Milliyetçi Hareket, tek Başkan, tek Meclis sistemini savunur. Çağımız, kuvvetli, adil ve hızla icra çağıdır. Türk milleti dünya imparatorlukları kurdukları devirlerde kuvvetli, hızlı ve adil icra sistemini uygulamıştır. Kuvvetli ve hızlı icra, gücün tek elde toplanması ile mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun olarak Başkanlık sistemini savunuyoruz. İcrayı, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olarak ikiye bölemeyiz. Her konuda bütünleşmeci olduğumuza göre, icranın başında da bütünleşmeci olmalıyız. Türk tarih felsefesi ve tarihinde icra organı hiçbir zaman bölünmemiş yani tek bir Başkan tarafından yürütülmüştür. Milliyetçi Türkiye'de Demokratik Milli Cumhuriyet ilkesi içinde Başkan Türk milletinin yürütme organının tek başı olacaktır.
Bakan Türkeş, bu konunun yalnızca Alparslan Türkeş tarafından değil, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel gibi isimler tarafından da dile getirildiğini söyledi. Alparslan Türkeş'in 12 Eylül 1980'de yargılanması sırasında, "Anayasa'yı değiştirip tek adam rejimi getirmek istiyor" diye idamla yargılandığına işaret eden Türkeş, "Bugün referanduma götürdüğümüz konu gün geldi kelle almak isteği ile karşı karşıya kaldı." diye konuştu.
Muhabir: Eda Fatma Topçu
dikGAZETE.com