Irak kuzeyinde PKK’nın konuşlandığı ikinci Kandil olarak anılan Sincar dağı ile hemen yakınında bulunan Suriye kuzeydoğusundaki Karaçok’ta konuşlu PKK/PYD karargahları, 25 Nisan’da gece saatlerinde düzenlenen bir hava operasyonuyla vuruldu.
ABD'nin korumasında olduklarını zanneden ve “Türk uçakları buraya giremez” diyen teröristler gafil avlandı. Türk jetleri, operasyon emri verildikten sonra bombaları kanatlara yükleyerek 6 saat içinde göreve hazır hale geldi. Havalanan jetler önce Irak kuzeyine geçti. Grup, Irak hava sahasında iki kola ayrıldı. Grubun bir kolu Sincar’a yöneldi, diğer kol da Irak-Suriye sınırını geçerek Karaçok’a gitti. Karaçok'ta PKK/PYD’lilerin bulunduğu Türkiye sınırına ters duran yamaçlardaki karargâhlar yerlebir edildi. Burada bulunan ve eskiden Suriye devlet televizyonuna hizmet verirken bir süredir Irak-Türkiye-Suriye hattında PKK/PYD iletişiminin sağlanmasında kullanılan vericiler tamamen tahrip edildi. RESMİ KAYIT 2 SAAT ÖNCE Operasyon sonrası ABD tarafından çeşitli serzenişler dile getirildi. ABD’liler, operasyonun uluslararası koalisyonla koordineli şekilde yapılması gerektiğini öne sürdü. Oysa Türkiye’nin -yahut diğer devletlerin- DEAŞ’a karşı oluşturulan uluslararası koalisyonla koordineli operasyon yapma zorunluluğu bulunmuyor. Bu doğrultuda kuralların açık olduğunu belirten kaynaklar, “Önemli olan, en az 2 saat öncesinden bilgi verilmesiydi. O bilgiler de verildi. Dışişleri kanalıyla 2 saat önce yapılmış olan bilgilendirme açıktır, nettir ve yeterlidir” diyor. Askeri yetkililer, bilgi verilen kanallar arasındaki iletişimde gecikmeler yaşanmış olsa da bunun Türkiye’nin sorumluluğunda olmadığına işaret ediyor. TAM NOKTA BİLDİRİLMEDİ Türkiye, müttefiklerini hava operasyonuna ilişkin bilgilendirirken operasyonun tam saati ve tam noktasına dair ayrıntı vermedi. Müttefik kuvvetlere, Türk Hava Kuvvetleri’nin 12 saat içinde bir operasyon yapacağı bilgisi iletildi. Operasyon yapılacak alanların içine girdiği bölgelerin kodları aktarıldı. Geniş bir alanı kapsayan bu bölgesel göstergeler içerisinde de zaten PKK/YPG yuvaları bulunuyordu. Yine Türkiye-Suriye sınırına çok yakın bir noktada gerçekleştirilen Karaçok Operasyonu’nun sınır ötesindeki bölgelere yapılacağı da bölgesel kodlar daraltılmak suretiyle vurgulandı. 1.5 KİLOMETRE YETERLİ Amerikan askeri yetkililerinin “Operasyon yapılan bölgeye sadece 10 kilometre uzaktaydık” serzenişleri karşısında da kaynaklar, bunun bir ‘bahane’ olmadığını vurguluyor. Üçüncü ülke personelinin sahaya yönelik uygulamaları şekillendiren askeri prosedürler nezdinde operasyon bölgesinden 1.5 kilometre uzakta olmalarının yeterli olduğuna işaret ediliyor. ‘Adamlar nokta atışı yaptı’ Sincar ve Karaçok dağlarına düzenlenen hava operasyonlarının ardından PKK/PYD’li teröristlerin kendi aralarında yaptıkları telsiz konuşmalarına yansıyan ifadeler, burada kendilerini Amerikan askeri korumasında gördüklerini net olarak yansıtıyor. Güvenlik güçlerinin ulaştığı telsiz kestirmelerinde teröristlerin ABD’nin verdiği güvencelere karşın gerçekleşen operasyondan yakındıkları duyuldu. Teröristlerin, “Onlar dostlar. Burada dostları olduğunu biliyorlar. Dostlarını vurmazlar, diyorlardı; adamlar nokta atışı yaptılar” sözleri telsiz görüşmelerine yansıdı. Biz buradayız TSK’nın Sincar ve Karaçok Operasyonu’nun devamının olup olmayacağını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump seyahati ve öncesinde Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün yapacağı görüşmelerden çıkacak sonuçlar belirleyecek. Türkiye, 25 Nisan’da gerçekleştirilen operasyonla PYD/YPG’yi burada barındırmayacağını net şekilde göstermiş ve ABD ziyareti öncesi müttefiklere gerekli mesajı vermiş oldu. ABD temaslarında bu operasyon, gündemdeki ana başlıklardan birini teşkil edecek. Türkiye, gerek Rakka Operasyonu’nda gerekse Suriye kuzeyinde ABD’nin YPG’yi ‘SDG’ güçlerinden arındırmasını istiyor. Türkiye, ABD’de vereceği mesajlarda, “Siz eninde sonunda gideceksiniz. Ama biz burada kalacağız. Yarın bunlar bize yönelecekler. Biz buna izin vermeyeceğiz” vurgusunu yapacak. Onlarla aynı tarife ABD güçleri de Esed’in hava üssünü vururken Türkiye’nin izlediği yöntemi benimsemiş, operasyon öncesi sadece ‘bilgi verme’ yolunu tercih etmişti. Esed’in İdlib’deki kimyasal saldırıda kullandığı hava üslerini Akdeniz’deki gemilerden yolladığı füzelerle vuran ABD, koalisyonla ‘koordineli’ hareket etmemiş, sadece ‘bilgi’ vermişti. ABD, Suriye’deki muhataplarını, ‘önümüzdeki birkaç saat içinde operasyon düzenleyeceği’ yönündü uyarmakla yetindi. Bu operasyonu nasıl ve hangi şekilde yapacağının ayrıntılarını ise vermemişti.
Kıymet Sezer - Yeni Şafak
dikGAZETE.com