?>

Türk sanat müziği ve opera sanatçısı Efruze: Yorumculuğun altında çok derin bir araştırmacı yatıyor

Türk sanat müziği ve opera sanatçısı Efruze, "Yorumculuk demek çok başka bir şey demek. Yorumculuğun altında çok derin bir araştırmacı yatıyor diye düşünüyorum. Ne kadar iyi araştırırsanız eserleri o kadar iyi söylüyorsunuz çünkü." dedi.

Magazin - 4 yıl önce

Istanbul

Türk sanat müziğini yeni nesle sevdirmek amacıyla bir yılda tamamladığı "Assolist" albümünü mart ayında dinleyiciyle buluşturan Efruze, müzik çalışmaları ve son albümüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sanat hayatına piyano çalarak başladığını belirten Efruze, "Daha sonra güzel sanatlar lisesinde viyola çaldım. İstanbul Devlet Konservatuvarı Opera Bölümüne girdim.

Tabii orada çok daha farklı bir dünya vardı benim için, çok renkli ve sürekli sahnenin üstünde olan. Konservatuvar yılları çok güzeldi çünkü sahnenin üstünde sürekli şarkı söylüyorsunuz." diye konuştu.

"Türk sanat müziği, icrası zor ve çok çalışılması gereken bir müzik türü"

Sanatçı Efruze, İstanbul Devlet Opera ve Balesinde (İDOB), çok değerli sanatçıların olduğunu ve orada çok iyi bir eğitim aldıklarını kaydederek, şunları söyledi:

"Konservatuvar mezuniyetimden sonra yurt dışına gittim. Biraz Amerika'da eğitim aldım, biraz Almanya'da, repertuvar çalıştım. Ondan sonra İDOB'a girdim. Orada bir sürü operada, operette ve müzikalde başrol oynadım.

Sonrasında bir konser projesinde bana, 'Türk sanat müziği söyler misiniz?' dediler. Batı müziği eğitimi almış bir insanın Türk sanat müziği söylemesi kolay değil.

İlk başta biraz korktum açıkçası çünkü Türk sanat müziği deyince, insanlar hemen, operadan sonra, aslında ne kadar kolay söylenebilir gibi düşünseler bile, Türk sanat müziğinin, icrasının zor ve çok çalışılması gereken bir müzik türü olduğunu düşünüyorum."

Sadun Aksüt ve Münip Utandı gibi ustalarla çalıştığını aktaran sanatçı, "Münip Bey'in, sağ olsun çok emeği vardır şarkılarımda ve bende. Ondan sonra bu işin sahne ve konser kısmı başladı.

Konserlerle ilgili çok güzel yazıldı, çizildi, konserler beğenildi. Sonra dedik ki 'Hadi biz bunu albüm yapalım'. Albüm kısmına geldik. 11 şarkılık bir arşiv albümümüz var." değerlendirmesinde bulundu."

Efruze, albümü yorumladığı şarkıların bestecilerine de götürdüğünü aktararak, şöyle konuştu:

"Hepsi o kadar değerli eserler ki. Ne kadar değerli olduklarını aslında albüm çıktıktan sonra bestecileriyle tanıştığımda da keşfettim. Hep hikayelerini dinledim. Şarkıların çok güzel hikayeleri var.

Kiminin bir aşk hikayesi, kiminin bir kırık kalp hikayesi var. Kimi karısına yazmış bütün şarkıları. Çok değerli hikayeler. O yüzden şarkıları hiçbir zaman ayıramam.

Hepsi çok güzel eserler. Benim sahnede söylediğim, belki de yüz şarkı içinden seçtiğim 11 şarkı. Aslında çok severek söylediğim 11 şarkı diyebiliriz. Hepsini de çok zevkle ve keyifle söylüyorum."

"Yorumcunun söylediği eserleri, ödev gibi çok fazla çalışması gerektiğine inanıyorum"

Operada çoğu zaman, bilmedikleri, farklı dilde eserler söylediklerinin altını çizen Efruze, "O dilleri bilmeseniz bile önce ne demek istediğini anlamanız gerekiyor. Türk sanat müziğinde de aynı şey var.

Evet belki Türkçe ama o adam onu yazarken neler hissetmiş, hangi dönemde yaşamış, o dönemde Türkiye'nin durumu neymiş, kendi ruh hali neymiş? Bunları biraz araştırdıktan sonra o eserleri seslendirince, eserler gerçekten olması gerektiği değeri buluyor diye düşünüyorum." dedi.

Sanatçı, müzik yorumculuğunun sadece sahnedeki seslendirmeden ibaret olmadığını vurgulayarak, "Çünkü müzik sadece notalardan oluşmuyor. O zaman yorum diye bir şey kalmazdı dünyada. Yorumculuk demek çok başka bir şey demek.

Yorumculuğun altında çok derin bir araştırmacı yatıyor diye düşünüyorum. Ne kadar iyi araştırırsanız yorumladığınız eserleri, o kadar iyi söylüyorsunuz çünkü. Ben mesela bestecisini tanıdığım eserleri, (bestecisinden) dinlediğimde, bana anlattığında 'Ben bunu böyle besteledim.' dediğinde, bir sonraki söyleşim daha farklı oluyor ve değişiyor.

O yüzden yorumcunun çok fazla çalışması gerektiğine ve söylediği eserleri, ödev gibi çok fazla çalışması gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

"Sesinizin hep sağlıklı ve genç kalabilmesi için iyi bir disiplinde yaşamanız gerekiyor"

Operadan Türk sanat müziğine geçişinin zor olduğunu söyleyen Efruze, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batı müziği başka bir müzik yani tamamen matematiğe dayanan bir müzik. Türk sanat müziği öyle değil. Tamamen meşke dayalı, hocadan öğrenciye geçen bir müzik tarzı. Batı müziğinin matematikselliğiyle Türk sanat müziğinin meşke dayalı usulü birleştiği zaman aslında ortaya düzgün ve temiz bir müzik çıkıyor.

Tabii benim geçişim kolay olmadı çünkü tamamen matematik kafasından geliyorum ben. Batı müziği matematik ve analitik demek. Siz piyanoda, 'Do'ya bastığınızda 'Do' geliyor ama Türk sanat müziğinde 'Do' dediğimizde, iki ses, üç ses üstü gibi değişik tabirler var veya koma denilen aralıklar var.

O yüzden Türk sanat müziği çok renkli bir müzik bence. Batı müziğinde sadece notalar varken Türk sanat müziğinde 'Do' ve 'Re'nin arasında bile bir sürü şey var ve onları söylemeniz gerekiyor.

Müziğin zorluğu da buradan geliyor çünkü en sade halinde, en doğruyu yakalamak bence dünyanın en zor şeyi. Tek sesli bir müziği çok iyi icra etmek çok zor zaten."

Efruze bu alana yeni başlayanların bir enstrüman çalmalarını önererek, "Enstrüman çalmak demek, müziği çok daha iyi anlamak demek. Çok iyi bir ses eğitimi gerekiyor bu iş için. Ses eğitimini ben her zaman, yüz metre koşuculuğuna benzetiyorum. S

ürekli sesinizi dinamik tutmanız, çok iyi egzersizler yapmanız, hayatınıza, uykunuza, yemenize dikkat etmeniz gerekiyor. Kesinlikle alkol tüketmemelisiniz. Mesela sigara asla olmamalı.

Böyle, çok iyi bir sporcu gibi, iyi bir disiplinde yaşamanız gerekiyor, sesinizin hep sağlıklı ve genç kalabilmesi için." diye konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ateşkesi yine bozarlarsa bedelini öderler

2020-11-12 15:26 - Siyaset

Türk sanat müziği ve opera sanatçısı Efruze: Yorumculuğun altında çok derin bir araştırmacı yatıyor

2020-11-16 17:36 - Magazin

Yazar Ahmet Kekeç, 16 Kasım'da son yolculuğuna uğurlanacak

2020-11-14 21:11 - Medya

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ: FETÖ çizgisinde bir sızmayı engellemek için yıllardan beri çalışıyorum

2020-11-16 05:41 - Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC'de

2020-11-15 17:41 - Gündem

Ticaret Bakanlığından 81 ilde fahiş fiyat denetimi

2020-11-11 15:41 - Ekonomi

Kovid-19 pandemisi akciğer kanserinde erken teşhisi olumsuz etkiliyor

2020-11-16 17:11 - Sağlık

Çocuk dostu yayınlara destek geliyor

2020-11-10 15:22 - Eğitim

Rus uzman Bovt: Erdoğan ve Putin, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeli

2020-11-13 09:11 - Özel Haber

Mehmetçiğin dağda bulduğu kurt yavrularının Kars'taki tedavisi sürüyor

2020-11-13 21:26 - Gündem

İlgili Haberler

Muğla'ya gelen yabancı turist sayısı 3,5 milyonu aştı

13:17 - Magazin

Sivas'taki 'Hobbit Evleri' kar yağışının ardından güzel görüntü oluşturdu

12:47 - Magazin

Hobi amaçlı yetiştirmeye başladığı çiçekler gelir kapısı oldu

12:17 - Magazin

Avrupa'nın güneyindeki küçük ama tarihi başkent: Valetta

13:02 - Magazin

Özel bireyler kutlamalarını 'Mutlu Kafe'de yapıyor

12:57 - Magazin

Günün Manşetleri

AB'de yeni otomobil satışları kasımda düştü

10:37 - Ekonomi

MİT, terör örgütü PKK/PAJK'ın sözde sorumlusunu Suriye'de etkisiz hale getirdi

10:33 - Gündem

İstanbul'da uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyonda 69 şüpheli yakalandı

10:18 - Asayiş

Büyük ve orta boy işletmelerin kripto varlıkları muhasebeleştirmesine ilişkin düzenleme yapıldı

09:53 - Ekonomi

Ticaret Bakanlığı bu yıl 5,2 milyar dolarlık ithal ürün denetledi

09:48 - Ekonomi