Bu yıl 16’ıncısı Londra’da düzenlenen romatizmal hastalıklar konusundaki kongrede, kireçlenmeye yönelik doğal çözümler konusunda yumurta kabuğu zarı- NEM (Naturel Eggshell Mambrane)’in iyileştirici etkisi üzerine, Türk profesörlerinin yaptığı klinik çalışma bilimsel camia tarafından kabul gördü. Dünyadaki romatizmal hastalıklarla ilgili olarak laboratuvar ve klinik çalışmaların en yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin paylaşıldığı EULAR 2016’ya katılan 16 bin uzman, en doğal çözümler için bir araya geldi. Türkiye’de 8 üniversite hastanesinde, İÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Nurten Eskiyurt koordinatörlüğünde 186 hastada gerçekleştirilen bilimsel araştırma uzmanlarla paylaşıldı.
Çift kör, plasebo kontrollü, kanıta dayalı bilimsel araştırma sonucunda; NEM’in yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarı'nın kireçlenme tedavisinde ağrı ve tutukluğu gidermeye yardımcı olduğu kanıtlandı. Prof. Dr. Nurten Eskiyurt konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Yaptığımız bu klinik araştırma kanıta dayalı tıp bağlamında çok değerli bir çalışmadır. Biz akademisyenler olarak çok gururluyuz. EULAR, ACR olsun tüm bu toplantılarda her yıl tanı tedavi kılavuzu çıkarılır. 2000’lı yıllardan sonra çıkarılan kılavuzlarda olmazsa olmazımız ilaç dışı tedavilerdir. Osteoartrit halk arasında bilinen adıyla kireçlenme eklem kıkırdağının hastalığıdır. Kroniktir, sakatlıkla sonuçlanabilir.
Oluşan ağrı hareket zorluğu yaratır. Yumurta kabuğu zarının kireçlenme üzerindeki olumlu etkisi ABD’de at ve köpeklerin beslenmesinde tesadüfen bulundu. Bizde Türkiye’de 8 üniversite hastanesinde NEM (Naturel Eggshell Mambrane) yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarı ile ilgili çalışmayı 186 hasta ile yaptık. Ülkemizde ilk kez yapılan randomize, plasebo kontrolü, çift kör çalışmaydı. Çift kör kanıta dayalı çalışma demek hem hasta hem de doktor kullanılan materyali bilmez. Ancak sonuçlar takip eden etik kurul tarafından Bu değerlendirilir. Bu da çalışmanın güvenilir olması açısından önemlidir.
Her kimyasal ilacın bir yan etkisi ve kullanım süresi vardır. 40 yaş üstü insanlarda çok ilaç kullanımı olduğu için ilaçlar arası etkileşim olabilir. Ancak yumurta kabuğu zarı doğal bir polimer ve besin kaynağıdır. Yumurta alerjisi olmayan herkes bunu rahatlıkla kullanabilir.
Çalışma 2013-2014 yılları arasında yapıldı. Etik kurul kararıyla 2015’te tamamlandı. Ölçülebilen skalalar ile ağrı ve yaşam kalitesine bakıldı. Hastaların yaşam kalitesinde yüzde 40-50 arasında bir artma, 1 hafta ile 10 gün arasında ağrının geçtiği görüldü.”
Çalışmanın yürütüldüğü merkezler: İ.Ü. İstanbul Üniversitesi, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak., Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fak., Ordu Üniversitesi Tıp Fak., Akdeniz Üniversitesi Tıp Fak., Aydın Adnan Menderes Ü. Tıp Fak., Uludağ Üniversitesi Tıp Fak., Marmara Üniversitesi Tıp Fak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Merih Sarıdoğan çalışma ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Kıkırdağın yaşlanması doğal bir süreçtir. Hastayı çok sıkıntıya sokan, ağrılı, hareketlerini, günlük aktivitelerini kısıtlayan, zorlanmaya neden olan bir hastalıktır. Bu hastalıktan kaçış yoktur. Hastanın eklemlerini düzgün kullanması, bir takım korunma önlemler almasına bağlı olarak hastalığın gelişimi değişebilir.
Fizik tedavi uzmanları için kireçlenmeden korunma, başlangıç yaşını ileri atma çok önemlidir. Tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da geciktirebiliriz. Hasta günlük yaşamını daha rahat yapabilir. NEM yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarı, doğal bir polimer olması nedeni ile içinde birçok faydalı bileşeni taşıdığı ayrıca proteinden zengin olmasının da etkisi ile kireçlenme tedavisinde ağrı ve tutukluğu gidermeye yardımcı olur. Yaklaşık bir yılda tamamlanan çalışmamızla etkinlik bir kez daha kanıtlandı.
Bu çalışmanın en önemli yönü kanıt düzeyi ve hasta sayısı yüksek olmasıdır. Yani plasebo kontrollü, çift kör yani hastada doktorda ne verildiğini-ne kullandığını bilmez. Üç aylık kullanım sonrasında hastalarda var olan hareket kısıtlılığı ve ağrı azaldı. Hasta günlük yaşam ve hareketlerini rahatlıkla yapabilir hale geldi. Fizik tedavi hekimleri olarak hastalara ilaveten eklemlerini düzgün şekilde kullanmalarını önerirsek hastalığı durdurmak, geciktirmek çok daha kolay olacaktır.”
dikGAZETE.com