Antalya
Salgından korunmada en etkili yol olarak gösterilen aşılamada, uygulamanın 15 yaşa kadar inmesi, yaklaşık 2,5 milyon nüfusa sahip "turizmin başkenti" Antalya'daki sağlık kuruluşlarındaki yoğunluğu artırdı.
Vatandaşların aşıya yoğun ilgi gösterdiği kentte, aile hekimliklerinde, kamu, üniversite ve özel hastanelerde oluşturulan aşı odalarında talebe göre BioNTech ya da Sinovac aşısı uygulanıyor.
Sağlık çalışanları sabah erken saatlerde başladıkları aşılama çalışmalarını gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdürüyor.
Kentte şu ana kadar 3 milyon dozdan fazla Kovid-19 aşısı uygulandı. Mavi kategoriye geçen kentteki aşılama oranları her geçen gün artıyor.
Yoğun bakım hastalarının tamamına yakını aşısız
İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür, sağlık personelinin aşılama çalışması için yoğun mesai harcadığını söyledi.
Salgınla mücadelede en güçlü silahın aşı olduğunu vurgulayan Hülür, "Tüm vakalar incelendiğinde aşı olup da virüs kapanların sayısında ve bu kişilerden de hastaneye başvuru ya da yoğun bakım ihtiyacı neredeyse yok denecek kadar az. Yoğun bakımda takip edilen ve vefat eden hastaların tamamına yakınının aşısız olduğunu görüyoruz." dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından 15 yaş üstü gençlere ve kronik hastalığı olan 12-18 yaş arasındakilere de aşı hakkı tanındığını anımsatan Hülür, gençlerin randevularını alarak sağlık kuruluşlarına geldiklerini, sorunsuz şekilde aşılarını olduğunu kaydetti.
Kentte vatandaşların aşıya karşı duyarlı olduğuna dikkati çeken Hülür, "Antalya'da birinci doz aşılama oranı dün itibarıyla yüzde 78,7, ikinci doz aşılama oranımız da yüzde 58,05.
Bulaşın önünü kesmek ve hastaneye yatışları, yoğun bakım gereksinimlerini azaltmak için bir an önce aşı olunmalıdır. Daha güzel yarınlar için gençlerimizi aşı olmaya davet ediyorum." diye konuştu.
Aşılarını yaptıranların maske, mesafe ve hijyen kuralına uymaya devam etmelerini isteyen Hülür, aşı hakkı gelen herkesin, tereddüt etmeden aşılarını olmaları çağrısında bulundu.
"Bir aşı olun da ne olursanız olun"
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan da aşıyı "virüsten korunmak için çok kıymetli bir silah" olarak nitelendirdi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde kendisinin faz 3 çalışmalarına girdiğini anımsatan Özkan, korkmadan aşılarını olduğunu bildirdi.
Herkese de korkmadan aşı olmaları çağrısında bulunan Özkan, şunları kaydetti
"Yayınları okuyorsunuz, virüslerin ne yapacağını hepimiz biliyoruz. Virüsle mücadelede başka bir çaremiz yok. Çünkü ilacı yok.
Aşı olan kişilerin ciddi bir hastalığı yoksa virüse yakalansa da rahatsızlık hafif seyrediyor. Maalesef vaka sayıları istediğimiz oranlara inmedi.
Mutasyonlar hızla devam ediyor. Aşının yanında maske, mesafe, hijyen gibi kuralları da ihmal etmeyelim. Kesinlikle aşı şu anda tek çıkış yolumuz.
Alman olmuş Çin olmuş hangi ülkenin aşısı olduğunu hiçbir önemi yok. Bir aşı olun da ne olursanız olun."
Özkan, insanların artık aşının önemini kavramaya başladığını söyledi. Özellikle aşı olmamış ve hastalığı ağır geçirenlerin pişmanlık yaşadığını görenlerin aşı randevusu aldığını anlatan Özkan, "Son günlerde aşı randevularının yüzde 100'e ulaşması beni mutlu ediyor. Bir an önce bu salgının bitmesini temenni ediyoruz." dedi.
Asılsız açıklamalar insanların aşı konusundaki bakış açısını değiştiriyor
Aşı hakkında hiçbir bilgisi bulunmayan insanların yaptıkları asılsız açıklamaların da insanları aşıdan korkuttuğunu belirten Özkan, vatandaşların bu alanda çalışma yapan sağlıkçıların açıklamalarına itibar etmelerini istedi.
Aşının kısırlık yaptığı yönündeki tartışmalara da değinen Özkan, "Her doktor bile bununla ilgili konuşmamalı. İmmünoloji doktoram da var.
Bununla ilgili konunun uzmanları çıkıp, konuşmalı. Aşı olmazsanız, farklı bir mutasyonla çok fazla virüs yükü alırsanız yoğun bakıma düşme ihtimaliniz çok fazla. Kovid-19 aşıları kısırlık yapmıyor." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com