Tunus'taki hastanelerin acil servisleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde salgınla ilgili soruların cevaplandırılması ve gerekli müdahalenin yapılabilmesi için sağlık personeli ile gönüllülerin desteğiyle uzun ve aralıksız saatler boyunca çalışarak, "arı kovanını" andırıyor.
Sağlık Bakanlığının salgınla ilgili kurulan danışma hattında, işlerinden fırsat buldukça doktorlar ve tıp fakültesi öğrencileri gönüllü olarak gelen çağrıları cevaplandırıyor.
Acil Tıbbi Yardım Departmanı 1'inci odası, genellikle enfeksiyonun kendilerine ya da yakınlarına bulaştığından endişe eden kişiler tarafından aranıyor. Bunun yanı sıra farklı olaylara acil müdahale talebi ve kliniklerden nasıl randevu alınacağı gibi sorulara da yanıt verilen merkezdeki telefonlar, kimi zaman da konu dışı gereksiz talepler için çalıyor.
Gönüllü ekibin temel görevini, arayanların sağlık durumunu ve ciddiyetini tespit etmek, hastanın en yakın hastaneye naklinden önce ambulans ya da sağlık ekibi gönderilmesinin gerekliliğine karar vermek oluşturuyor.
Acil Tıbbi Yardım Departmanı 2'nci odasında ise farklı alanlarda uzman doktorların yer aldığı kriz yönetim birimi bulunuyor. Bu bölümde hastanın müdahale şekline ilişkin kararlar alınıyor.
Ramazan ayında da tam tempo çalışmaya devam
Kovid-19'la mücadele kapsamında uzun saatlerce aralıksız mesai yapan sağlık çalışanları ramazan ayında da aynı çalışma temposunu sürdürüyor.
Yaklaşık 40 kişinin çalıştığı departmanda her türlü zorluğa rağmen görevlilerin yüzlerinden gülümseme eksik olmuyor.
Ramazan ayında akşam ezanının okunmasıyla yorucu bir günün ardından oruçlarını açan görevliler, iftar sofrasının etrafında bir araya geliyor.
Ancak bir kısmı sadece birkaç lokma atıştırmakla yetinip çağrılara yanıt vermek ya da hastalarla ilgilenmek için iş başı yapıyor.
Tam teşekküllü müdahale
Acil tıp uzmanı Saide ez-Zulfani, birimin normalde de ülkenin kuzey kesiminde evlerinde acil müdahaleye ihtiyaç duyan hastalara hizmet sunduğunu belirtti.
Acil departmanındaki ambulansların hastanın hastaneye naklinden önce gerekli olabilecek tüm ekipmanlara haiz olduğunu söyleyen Zulfani, "Pandemi sürecinde acil serviste verilen hizmet, virüs semptomları taşıdığından şüphelenen kişilerin taleplerine yoğunlaştı." dedi.
Zulfani, şüpheli durumlarda kişinin evine gidilip gerekli tahlillerin yapıldığını ya da sağlık kontrollerinin takibi için hastaneye nakledildiğini belirtti.
Değerlendirilen çağrılara göre iki hemşire, bir doktor ve bir ambulans şoföründen oluşan ekibin koruyucu kıyafetleri dikkatlice giydikten sonra kısa sürede olay yerine intikal ettiğini anlatan Zulfani, yapılan tahlillerin ve kontrollerin ardından gerekli görülmesi durumunda sağlık ekibinin, hastanın ambulansla hastaneye sevkini gerçekleştirdiğini söyledi.
Zulfani, mobil hastane biçimdeki ambulansta gerekli her türlü müdahalenin yapılabildiğini ifade etti.
Acil serviste mesainin bir an için bile durmadığını kaydeden Zulfani, gönüllülerin 8 saatlik periodlarla çağrılara cevap verdiğini ifade etti.
Zulfani, doktorların ise mesailerinin 12 saatten 24 saate kadar çıkabildiğini, servise dışarıdan bakıldığında "işine titizlikle devam eden arıların kovanını" andırdığını dile getirdi.
"Aile ortamı gibi"
Tunus Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenci olan ve çağrı merkezinde gönüllü çalışan Mehdi Tereymeş, Bakanlığın danışma merkezi için hat sayısını çoğaltmasıyla birime son zamanlarda gelen aramaların büyük oranda arttığını belirtti.
Tereymeş, departmanda çalışanların adeta bir aile gibi olduğunu, herkesin gücünün yettiği ölçüde çaba sarf ettiğini ifade etti.
Gelen aramaların daha çok tıbbi tavsiye ya da acil müdahale ihtiyaç çağrısı olduğunu aktaran Tereymeş, şunları söyledi:
"Çağrı yanıtlama servisinde çalışanların uygun kararın alınması için kriz masasına sunmadan önce tüm verileri net bir şekilde kayıt altına alması gerekiyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com