TUNCELİ (AA) - Tunceli'de terör örgütü PKK tarafından katledilen öğretmen Necmettin Yılmaz'ı anmak için CHP tarafından kentte "teröre lanet yürüyüşü" düzenlendi.
"Teröre lanet yürüyüşü" öncesi CHP otobüsü üzerinden "Artık bu topraklarda gözyaşı olmasın, huzur, barış olsun" sloganıyla halk yürüyüşe davet edildi.
İl merkezindeki Cumhuriyet Caddesi'nde toplanan çok sayıda kişi, ellerinde "Sen bizim şehidimiz ve onurumuzsun" yazılı Yılmaz'ın fotoğrafının bulunduğu posterlerin yanı sıra ile Türk bayrakları ve karanfillerle yürüyüşe geçti.
Yürüyüşe Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem ile Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, CHP'den Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci, Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, CHP İl Başkanı Rıza Güder, İl Jandarma Komutanı Albay Tekin Aktemur, İl Emniyet Müdürü Doğu Ateş'in yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Vali yürüyüşe katılan engelli çocuğu alnından öptü
Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim İş) üyeleri de ellerindeki "Terörü lanetliyoruz" pankartıyla yürüyüşe destek verdi.
Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Sonel, akülü arabasına binerek Türk bayrağıyla yürüyüşe katılan engelli bir çocuğu yanına davet ederek alnından öptü. Sonel, daha sonra protokolün önüne aldığı çocuğun yürüyüşe rahat bir şekilde devam etmesini sağladı.
Yaklaşık bir kilometrelik yürüyüş sonunda katılımcılar, şehidin cenazesinin bulunduğu Pülümür Çayı'na karanfil attı, mum yaktı.
"Topraklarımızın kutsallığına ihanet edildi"Anma programının ardından Pülümür Çayı yanındaki Gola Çeto Parkı'nda kurulan platformda katılımcılara hitap eden CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, canice katledilen öğretmen Yılmaz'ı rahmet ve minnetle andıklarını söyledi.
Yılmaz'ın kederli ailesine başsağlığı dileklerinde bulunan Erol, şöyle konuştu:
"Ocaklarımızın topraklarına bir masumun, bir umudun, bir emeğin, bir eğitimcinin, temiz, saf kanı, terör örgütü tarafından haince, alçakça akıtıldı. Topraklarımızın kutsallığına ihanet edildi. Necmettin öğretmenin kanı yüreğimizde ateş oldu, gözlerimizde yaş oldu. Annesinin, babasının acısı, bizim acımız oldu. Bir kez daha bu kürsüden Necmettin'imize sahip çıkamadığımız için Dersim halkı adına ailesinden özür diliyorum. Bu acının tarifi yok, bundan sonra evladınız, bizim evladımız, bizim onurumuzdur. Dersim toprakları, sizin de evinizdir."
"Dersim'e Türkiye'ye ve insanlığa sıkılan ihanet kurşunudur"Erol, Necmettin öğretmenin katledilmesinin Tunceli halkını derinden üzdüğünü belirterek, "Necmettin öğretmene sıkılan kurşun, Dersim'in tarihine, kültürüne, geleneklerine, inançlarına sıkılan kurşundur. Dersim'e, Türkiye'ye ve insanlığa sıkılan ihanet kurşunudur. Bu topraklar yüzyıllardır özgürlüğün, hoşgörünün, insan sevgisinin ve adalet için direnişin topraklarıdır." diye konuştu.
Tunceli'den ülkeye bela olan ve 80 milyon yurttaşın yaşamını tehdit eden terör örgütlerine seslendiğini belirten Erol, şöyle devam etti:
"Eli kanlı katillere, insanlık suçu işleyenlere, hainlere sesleniyorum. Eğer kan dökerek, can alarak, terör eylemlerinize devam edecekseniz, biz de her bedeli ödemeye hazırız. Ülkemizde çocukların yetim kaldığı, anaların ağladığı, terör sürecinin devamından sorumlu tek kurum siyaset kurumudur. Çünkü siyaset kurumunun görevi sadece sorunu seslendirmek değildir. Yalnızca şehit cenazelerinde saf tutmak değildir. Siyaset sorunlara çözüm üretmektir."
"Teröre karşı yeni bir direnişe davet ediyorum"Erol, artık anaların ağlamasını ve çocukların yetim kalmasını istemediklerini ifade ederek terörün artık son bulması gerektiğini dile getirdi.
Evlere düşen ateşin tüm insanlığın yüreğini yaktığını vurgulayan Erol, "Kahrolsun terörizm, yaşasın özgürlük ve demokrasi. Şimdi sizleri, hak, hukuk ve adalet demek, demokrasi ve özgürlük istemek, teröre karşı çıkmak için yeni bir direniş hikayesi başlatmaya davet ediyorum. Bu direnişin hikayesi, teröre karşı çıkma hikayesidir." ifadelerini kullanarak sözlerini tamamladı.
Termometrelerin 40 derece sınırını gördüğü kentte gerçekleşen yürüyüşün ardından katılımcılar dağıldı.Muhabir: Yunus Okur, Haydar Toprakçı