7 yaşında gittiği tiyatroda deyimiyle “aptal aşık”a döndü. Oyuncular, dekor her şey içine çekti onu ve yazmaya başladı. İş aşkı ile İstanbul’a geldi bir an da kendini dizi setinde buldu. Yaptığı her şey doğruydu ve o yolda ilerliyordu. Ardından diziler, teklifler tanıdığımız bir isim haline geldi Tuğçe Kurşunoğlu. Türkiye gazetesinden Çağla Türk güzel oyuncu ile Biz Size Döneriz filmi öncesi bir araya geldi.
*25 yaşında, Boşnak, Bursa’dan İstanbul’a geldi, annesiyle yaşıyor. Hiperaktif, dur durak bilmeyen, gününü dolu dolu geçiren, gezmeyi seven, mücadeleci biri olarak tanımlıyor kendini Tuğçe Kurşunoğlu…
İstanbul’a geliş sebebiniz nedir?
Oyunculuk kendimi anlayabildiğim zamandan beri içimdeydi. 8 yaşımdan bu yana izledim gördüm, kendi kendimi yetiştirmeye çalıştım ve yazmaya başladım. Bursa’nın yerel bir tiyatrosunda oyunculuk eğitimi almıştım. Ama Bursa’da daha ileri gidemezdim ve hayallerime ulaşmak için tek yol İstanbul’a gelmekti. Üniversite için buraya geldim ve bir şekilde oyunculuğa başladım.
Ne okudunuz? Reklamcılık okudum ve işimi yapmadım. İstanbul’da oyunculuk eğitimi, diksiyon eğitimleri aldım.
İstanbul’a geldiğinde nasıl zorluklar yaşadın?
Çok kalabalık, büyük bir yer… Sürekli kayboluyordum. Zorluklarını çok yaşadım. Sektör zor, herkes gözde bir meslek olduğu için oyunculuk istiyor. Doğru adımlar atarak sektöre girdim ve adım attığım 3. Gün ağladım. Çalışma saatleri çok ağırdı. Dışarıdan çok havalı meslek gibi gözüküyor, ben hiçbir şey bilmeden kamera önüne geçtim. Bu işi istemiyorum diye çok döndüm. O zaman bu işin sevmeden yapılmayacağını anladım.
Çoğu oyuncular dizi sürelerinin uzun olmasından da yakınıyor… Evet bir absürtlük var. Her hafta sinema filmi formatında dizi çekiyoruz. İşin kalitesi, oyunun enerjisi düşüyor ister istemez. Dizi günümüzde peynir ekmek gibi tüketilir oldu. Sezon dizileri de olmuyor artık…
Bir gününüz nasıl geçiyor? Uyandığımda yaptığım ilk iş İstanbul’daki bütün etkinliklere bakıyorum ve kahvemi yapıyorum. Farklı yerler farklı lezzetler keşfetmeyi seviyorum. Bir günüm evde kesinlikle geçmez
Takip ettiğiniz dizi var mı? Yok ama kimin ne yaptığından haberim olması için bakıyorum. Fazla zap yapıyorum ve bu yüzden kimse benimle televizyon izlemek istemiyor.
Nasıl bir çocuktunuz? Annemin yaka silktiği sokak çocuğuydum. Yetiştiğim yerde genellikle 2 katlı bahçeli evler vardı ve tüm çocuklar sokaktaydı. Oynamadığım oyun yoktur. Annem beni sokak sokak arardı. Orayı çok özlüyorum. Şuan İstanbul’da yaşıyorum yetişen yeni nesle çok üzülüyorum. Aileler çocuklarını rahatlıkla sokağa salamıyor, bunun için alan da yok…
Çocuklukta aklında kalan bir anı var mı? Halam terziydi, incik boncukla çok işi olurdu… Kızları da benden çok çekti. “Allah Tuğçe geliyor” diye boncukları saklarlardı. Boncukları dağıtıp, yutuyormuşum. Oyunculuk yeteneğini nasıl keşfettin? 4-5 yaşında sürekli oyunun da içinde olduğum için algılamaya başladım. Babam beni ilk tiyatroya götürdüğünde 7 yaşındaydım ve o an aşık oldum. Ben de heves oldu ve oyun arkadaşlarımla birlikte oyun çıkardık. Senaryo yazdım, mahalledeki teyzeleri oynadık. Eğitim aldım ve yazmaya devam ettim. Okuldaki hocalarımla oyunlar çıkarıyorduk.
Bursa’da güzellik yarışmasına katıldın… 16 yaşındaydım ve gelişigüzel başvurulmuş bir yarışmaydı. Kazanmayı hiç beklemiyordum ve bir anda adımı birinci olarak söylediler, çok şaşırdım. Ama anladım ki podyum bana göre değil. Kendimi ifade edemiyorum.
KÖYDEN İNDİM ŞEHRE
Oyunculuğa başlama süreci nasıl oldu? İstanbul’a ilk geldiğim yıl AutoShow’da çalışıyordum. Muhteşem Yüzyıl’ın seçmeleri vardı, katıldım. 10 gün sonra dönüş yaptılar ve bir anda kendimi sette buldum. Rüya gibi bir setti… Köyden indim şehre gibiydim… Bir şey bilmiyorum, ne oluyor algılayamadım bir süre. Sete girdik yanımda Nebahat Çehre vardı o an çok heyecanlıydım. Öylelikle 24 bölüm oynadım, çok şey öğrendim. Hiçbir oyuncuda kapris yoktu, yardım ediyorlardı. Benim için okul gibi bir süreçti.
Nebahat Çehre’nin size nasıl yardımı oldu? Benimle anılarını paylaşıyordu, sette olan şeyler… Öğretmen gibiydi.
Yeni filminiz çıkıyor, teklif nasıl geldi? Yeter dizisinin setinde tanıştım, görüştük ve anlaştık. Konusu çok güzeldi, hikayemiz çok samimi… 6 gencin başından geçen bir film. Bugüne kadar yapılmamış bir proje, masal tadında. Herkes kendinden bir şeyler bulabilecek.
Filmde hangi karakteri canlandırıyorsunuz? Nur… Ne istediğini bilmeyen, kararsız… Tıp seçip hüsrana uğramış bir karakter
Oynadığınız karakterle sizin örtüşen yanınız var mı? Olmaz mı… Kararsızlık, tezcanlılık, hiperaktiflik. Çocukluğumdan karaktere yansıyan yanlar var
Set nasıl geçti? Biraz sıkıntılı dönemde girdik, prova yapamadık, kimse kimseyi tanımıyor. İlk benim sahnemdi, 3 – 2- 1 kayıt dedik ve herkes patladı. Başından sonuna kadar işi güzel bir enerjiyle götürdük. Hatta çekimler bittiğinde herkes çok üzgündü. Keşke biz dizi olsak diye birlikte çalışmak istedik…
ANNESİ YAŞLILIĞINI CANLANDIRIYOR
Kurşunoğlu filmin kendisi için öneminden şu sözlerle bahsetti; “3 oyuncumuzun annesi ve babası var, benim yaşlılığımı annem oynuyor. Bizim için çok keyifliydi”
DİZİLERDEKİ AŞKLAR SABUN KÖPÜĞÜ GİBİ
Diziler başlayan aşklar hakkında ne düşünüyorsunuz? Allah mutlu etsin (gülüyor). Hızlı bir süreç olduğu için çabuk başlıyor çabuk bitiyor. Hepsi sabun köpüğü gibi geliyor bana… Ama “Olamaz olamaz” demiyorum. Çok mutlu olan çiftlerimiz de var.
Sette sıkıntılar çıkıyor mu? Kişiliğinle alakalı… Kendi ilişkine korumacı bir şekilde yaklaşırsan daha sağlıklı birliktelik olur.
Yeni projeleriniz neler? Çok fazla dizi çok fazla oyuncu var. Görüştüğüm işler var… Bakalım inşallah kalıcı işler bulurum
Hedefiniz nedir? Hayatımda planlı yaşayan biri değilim. Marka yapacak daha iyi projeler hedeflerim. Kendi işimin de patronu olabilirim. Sanal bir gerçeklik var. Sosyal medyadan küçük alternatif işler çıkarabilirim.
Oynamayı istediğiniz bir oyuncu var mı? Şener Şen… Sadece bunun yüzünden bile sosyal medyadan iş yapmayı düşünüyorum. Şener Şen en son “Dizi süreleri uzadığı sürece sektörde bir şey yapmayacağım” demişti. Ama hayalim… Belki olabilir
Rol model olarak gördüğünüz bir isim var mı? Bir kişi yok.. Yeniliklere açık biriyim. Kimden ne öğrenirsem kendime kar olarak sayıyorum.
Diziler filmler reytinglere yenik düşüyor, sizin filminiz öne geçebilir mi? Hikayemiz çok güzel… Herkes kendinden bir şey bulabileceği için geçebileceğini düşünüyorum. Herkes “Evet ben de bunu yaşamıştım” diyecek. Böyle dönemlere komediye ihtiyacımız var.
İnsanlar komediden ne bekliyor? Komedi her zaman olmalı. İnsanların rahatlama alanı mutlaka olmalı…
Komedi de argo doğru mu? Bence değil… Ama ben Cem Yılmaz’ı seviyorum. Zekayla yapılan komediler çok daha iyi geliyor bana. Çünkü emek istiyor. Düşündüren komedi beni her zaman mutlu ediyor
Eklemek istedikleriniz; Biz Size Döneriz’e davet ediyoruz. Bize gelin, izleyin…
Çağla Türk - Türkiye gazetesi
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com