PARİS Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) ve ALJ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, Türkiye'nin kendileri için çok önemli ve yatırım yapılabilir bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye’de yatırımlarımızı büyüterek devam ettireceğiz." dedi.
Bozkurt, Paris Otomobil Fuarı’nda AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra hem Türkiye hem de diğer ülkeler ve global pazarlarda böylesi büyük bir olaya rağmen ülkenin bu kadar hızlı toparlanabileceğini kimsenin beklemediğini ifade etti.
Türkiye’nin bu süreci mevcut şartlar içerisinde olabildiğince iyi yönettiğini dile getiren Bozkurt, temmuzda otomotiv pazarında yüzde 30 düşüş olsa da sonraki aylarda otomotiv pazarının hızlı bir şekilde toparlandığını ve bunun herkes tarafından pozitif bir "hayretle" izlendiğini kaydetti.
Kendilerinin de FETÖ darbe girişiminden hemen sonra yıllık hedeflerini değiştirmediklerini belirten Bozkurt, “Nitekim biz marka olarak ağustos ayında pazar payımızı artırdık, pozisyonumuzu 4'üncülüğe taşıdık. Ağustos ayını oldukça başarılı bir satış adedi ve pazar payı ile kapattık.” dedi.
- "Gerçekten ‘çok şükür’ demek lazım diye düşünüyorum"
Ali Haydar Bozkurt, otomotiv pazarının eylül ayında bayram tatili ve okulların açılması nedeniyle biraz zayıf geçebileceğini, ekim ile birlikte yılın son çeyreğinin ise normal seyrinde gideceğini daha önce de söylediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Tabii ki Fed faiz artırırsa, Moody’s not kırarsa ne olacağını da değerlendiriyorduk. 'Fed mutlaka faiz artırırsa döviz kuru yükseleceği için fiyatlar biraz artar ama çok olumsuz etkisi olmaz' demiştik. Geldiğimiz noktada Moody’s'i yaşadık. Ama borsa ve döviz kuru açısından piyasalarda çok limitli bir etki gördük. Önümüzdeki haftalarda tabii ki takibe devam edeceğiz ama çok dramatik bir etki olmadığını gördük.”
Bozkurt, kasım ayında ABD’de yapılacak seçimlerden bağımsız olarak Fed’in geçen yıl yaptığı gibi 2016'da da aralıkta faizi 0,25 artırabileceği yönündeki beklentisini hala koruduğunu bildirdi.
Başından beri kötü bir senaryo çizmemeye çalıştığını ifade eden Bozkurt, “Bugün de aynısını tekrar ediyorum. Her şeye rağmen otomotiv sektörü açısından içinde bulunduğumuz seyir ‘çok şükür’ diyeceğimiz bir seyir. Bu yılın başında 2016 için 2015’in yüzde 5-10 altında bir pazar olacağı beklentisi vardı. Darbe girişimine ve tüm yaşananlara rağmen bugün geldiğimiz noktada ‘yüzde 5-10 altında olabilir, hatta son çeyrek iyi giderse belki geçen yılı yakalayabiliriz bile’ diyoruz. Bu anlamda gerçekten ‘çok şükür’ demek lazım diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
- "Nazar değmesin, iyi gidiyoruz"
Aynı zamanda ALJ Holding Yönetim Kurulu Başkanı da olan Ali Haydar Bozkurt, ülkede yaşananlar karşısında holdingin Türkiye bakışında hiçbir değişiklik olmadığını vurguladı.
ALJ Grubu’nun 1998 yılından beri Türkiye’de yatırım yapan ve buna devam eden bir grup olduğunu hatırlatan Bozkurt, “ALJ, Türkiye’deki yatırımını her zaman büyütmek isteyen bir grup. Türkiye’de bu süreçte birçok ekonomik ve siyasi olay oldu. Tüm bu süreçte ALJ Grubu’nun Türkiye ile ilgili bakış açısı ve beklentisinde hiçbir zaman olumsuz bir değişiklik olmadı. Türkiye bizim için çok önemli ve yatırım yapılabilir bir ülke. Türkiye’de yatırımlarımızı büyüterek devam ettireceğimizi bir kere daha söylemek isterim.” diye konuştu.
Bozkurt, Moody’s’in Türkiye kararına ilişkin soru üzerine, kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarının hangi bazda, nerede ve nasıl değerlendirileceğini ayrıştırmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Biz kendimizi artık bir Türkiye firması gibi görüyoruz. Türkiye’nin içinde olan bizim gibi firmalar ülkenin dinamiklerini bildikleri için burayı tanımayan grupların yaptığı gibi bu tür gelişmeler üzerine bir panik yaratıp ‘kararımızı askıya alalım, bir daha bakalım’ şeklinde bir yaklaşıma düşmüyoruz. Çünkü biz ülkenin dinamiklerini biliyoruz. Türkiye bunları da atlatacak büyüklükte ve güçte bir ülkedir. Zaten mevcut seyre baktığınız zaman yaşanan olaylara rağmen gerçekten, nazar değmesin, iyi gidiyoruz. Önümüzdeki dönemde de alınan kararlarla ekonomideki seyrin her gün daha da iyi bir yere gelebileceğini düşünüyoruz.”
- “Bu coğrafyada otomotiv sektörünün bayraktarlığını yapmaya soyunmamız lazım"
Türkiye’nin iç dinamiklerini çalıştırması, daha fazla yerli ve yabancı yatırımcının reel yatırımlara yönlendirileceği yatırım ortamlarını artırması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, Türkiye’nin dünyada ya da bulunduğu coğrafyada en az bir sektörün bayraktarlığını yapması gerektiğini, otomotiv sektörünün de bu işe çok uygun olduğunu söyledi.
Türkiye'nin otomotiv üssü olmaya doğru gittiğini, Avrupa’nın en büyük 5'inci üreticisi konumunda bulunduğunu belirten Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biraz daha bu işe sarılsak çıkıp ‘ey dünya ülkeleri, dünya markaları, biz Türkiye olarak Rusya, Avrupa, Afrika, Körfez ülkeleri, Türk Cumhuriyetlerin göbeğinde, bu ülkelere kara ve deniz bağlantıları olan bir ülkeyiz. Mühendislik altyapımız, yan sanayi altyapımız çok uygun. Biz otomotivin bayraktarlığını yapacak bir ülke konumundayız. Bununla ilgili otomotiv yatırımcılarına, otomotiv yan sanayi yatırımcılarına ortamlar hazırlayacağız’ diye ilan etsek, inanın bütün dünyanın, en azından bütün sektör markalarının gözü Türkiye'nin üzerinde toplanacaktır. O zaman burada mevcut yatırımı olan markalar ilave yatırımlar yapacaktır. Henüz yatırım yapmayan markalar da Türkiye’yi bir kez daha masaya yatıracaktır. Çünkü Türkiye bunu yapabilecek güçte bir ülke. Bizim bu coğrafyada otomotiv sektörünün bayraktarlığını yapmaya soyunmamız lazım.”
- “Toyota C-HR yılda 15 bin satar”
Toyota C-HR’nin Türkiye’de üretilecek olmasından gurur duyduklarının ifade eden Bozkurt, “Bu modelin hibrit versiyonu da olacak. Türkiye’de ilk hibrit otomobili Toyota’nın üretecek olması bizi ayrıca gururlandırıyor. Artık ülkemizde yeni teknolojilerin de üretiliyor olması bir devrim. C-HR buradan birçok ülkeye ihraç edilecek. Bir güzel tarafı da global pazarlarda satışı ocak ayında başlayacak ama biz Türkiye’de yaklaşık 1,5 ay erken başlayacağız. Yani Türk otomobil kullanıcısı C-HR’nin Türkiye’de üretilmesinin avantajını yaşayacak.” diye konuştu.
Toyota C-HR’nin Türkiye satışının 14 Kasım’da başlayacağını duyuran Bozkurt, şu ana kadar ciddi alıcı olarak kendilerine başvuran müşteri sayısının 2 bine yaklaştığını kaydetti. Bozkurt, C-HR’nin mevcut şartlarda Türkiye’de rahatlıkla yılda 15 bin satışa ulaşma potansiyeli olduğuna inandıklarını ifade ederek, otomobilin hem 1,2 turbo motor hem de 1,8 hibrit versiyonunu sunacaklarını bildirdi.
- "Otomobil alacaklar geç kalmasın"
Ali Haydar Bozkurt, döviz kurlarındaki yukarı yönlü eğilimin araç fiyatlarına yansımasına ilişkin soru üzerine, şu görüşleri dile getirdi:
“Kurlardaki radikal ve kalıcı oynamalar fiyatlara genelde 1 ila 3 ay sonra yansıyor. Şu an geldiğimiz noktadaki kur yüksekliğinin sadece belli bir kısmı yansıtılmıştı fiyatlara. Çünkü kur geri gelir diye bir ümidimiz vardı. Tabii Moody’s’in açıklamasından sonra kur geri gelmeyecek görünüyor. Bu nedenle eğer kur buralarda kalırsa bir miktar fiyat ayarlaması gerekebilir. Avronun 3,30’un üzerinde olduğu kurlarda üreticiler durumu sineye çekiyor ama uzun soluklu giderse bir fiyat ayarlaması kaçınılmaz. Bana göre 3,30 civarındaki avro, bugünkü mevcut fiyatları tam değilse de üç aşağı beş yukarı karşılıyor. Ama 3,30’un yukarısına gittikçe otomobil firmalarının, üreticilerin işi zorlaşmaya başlıyor. Bu da fiyat artışı demek oluyor.”
Bozkurt, Merkez Bankasının faiz indirimlerinin tüketici ya da otomobil kredisine hemen yansımadığını, bu indirimlerin gelecek yılın ortalarından itibaren belki çok küçük bir etkide bulunacağını, ancak onun da “psikolojik etki” olacağını söyledi.
Tüketici kredilerinde vade artışına yönelik düzenlemenin otomobil tarafında bir etkisi olduğunun söylenemeyeceğini ifade eden Bozkurt, “Ama şunu ekleyebilirim. Bu yıl otomobil kredisi kullananların oranı arttı. Yüzde 44’ten yüzde 50’ye çıktı. Aslında eskiden yüzde 72’lerdeydi. Kredi seçeneklerini değerlendirme yaklaşımıyla kredi kullanarak otomobil alanların yeniden artması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Bozkurt, Toyota’nın geçen yılı yaklaşık 51 bin satışla kapattığını, bu yılki hedeflerinin ise 55 bin araç satışı olduğunu belirterek, “Ekim ayından itibaren insanların otomobil alma yöneliminin artacağını göreceğiz. Ekim, kasım, aralık en yüksek satış olan dönemdir. Çok cazip kampanyalar var piyasada. Bence hazır kurla ilgili herhangi bir risk de yokken önümüzdeki 3 ay içerisinde otomobil almayı düşünenler çok da geç kalmamalı.” ifadelerini kullandı.