İSTANBUL
Oyuncu Kerem Alışık, tiyatronun kendisi için önemine dikkati çekerek, "Biz tiyatroyla nefes alan insanlarız. Besin kaynağımız burası. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz. İnşallah seyircimize de beğendiririz." dedi.
Başrollerinde Morgan Freeman ile Tim Robbins'in yer aldığı 1994 yapımı "Esaretin Bedeli" filminin aynı adlı tiyatro uyarlaması 15 Aralık'ta sahnelenecek.
Çolpan İlhan ve Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından izleyiciye sunulan eserin prömiyeri Zorlu PSM'de gerçekleşecek.
Eserde "Red" karakterini canlandıran Kerem Alışık, provaların ardından yaptığı açıklamada, film ile tiyatro dili arasında fark olduğuna dikkati çekerek, "Yaratıcı ekip elinden geleni yaptı. Seyirciye o büyülü atmosferi izletebilmek ve yüreğine dokunabilmek için gayret sarf ettik. Sonuçta her zaman son sözü izleyici söyler." diye konuştu.
Alışık, kült filmlerin tiyatroya uyarlanmasının kendi içinde bir güzelliği olduğu kadar, riskli de olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Onun için de içimizde biraz fazlaca heyecan mevcut. Ama başarmak için risk de almak lazım, cesaret etmek, sevmek ve çalışmak kadar. Biz de bunca senedir gözümüzü karartarak bunu yapan bir tiyatro topluluğuyuz. Bu sene de yine iddialı bir oyunla seyircimizin karşısına çıkacağız. Oyuncu arkadaşlarım İştar ve Kaan ile bunun heyecanını, karakterin içimizde, hücrelerimize hakim olma çabasını yaşıyoruz. Belki de bu işleri bu heyecan için yapıyoruz."
Canlandırdığı Red'in sessiz biri olduğunu ve ömrünün üçte ikisini hapishanede geçirdiğini söyleyen Alışık, "Bir gün hapishaneye başka bir adam, Andy gelir. Umut dolu, umudu önüne koymuş bir adamdır. Red, umudu arkasına almış, umutla ilgisini kesmiş bir adam. Umutlu ve umutsuz iki adamın çatışması, çarpışması var. Genel anlamda da umut ve umutsuzluğun mücadelesinin, sonunda tabii 'Umut, iyi bir şeydir. İyi şeyler asla ölmez ve kazanır.' sonucu çıkıyor. Red'in buradaki fonksiyonu bu." ifadelerini kullandı.
"Seyirci de tiyatronun bir parçası"
Kerem Alışık, tiyatro yapmanın zorluğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Özel tiyatroların güçlerinin belli bir ölçüde olduğunu düşünürsek, böyle prodüksiyonlu oyunları, sinematografik tiyatroya hizmet eden oyunları sahnelemek, biraz cesaret, biraz sevmek ve biraz da yüreğini taşın altına koymaktan geçiyor. Bunu yapabiliyoruz ve bunun için uğraşıyoruz. 'Guguk Kuşu' ile başladı. 'Frankeştayn' ile devam etti. Bu üçlemenin son halkası da Esaretin Bedeli. Bu bir beşleme de olabilir. Bunu devam ettirebiliriz de."
Bir yandan yeni proje arayışlarının devam ettiğini kaydeden Alışık, "Biz tiyatroyla nefes alan insanlarız. Besin kaynağımız burası. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz. İnşallah seyircimize de beğendiririz." diye konuştu.
Oyuncu Alışık, sanat yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak, tiyatro seyircisinin de oyunun bir parçası olduğunu, seyircisiz tiyatro oynamanın anlamlı olmadığını sözlerine ekledi.
Son dönemde tiyatro salonlarının hep dolu olduğunu kaydeden Alışık, oyunlara gösterilen ilginin ve artan rağbetin kendilerini çok heyecanlandırdığını söyledi.
Kerem Alışık, maddi bir kazanç beklentisi içinde olmadığının altını çizerek, "Her sene tiyatro yapabilmek bizim için bir kazançtır. Biz yatlar, katlar, sefahatlar beklentisi içinde değiliz. Biz her sene seyirciye farklı oyunlarla, böyle prodüksiyonlarla bu döngüyü devam ettirebilsek, bu bizim için yeterli. Bunun dışında fazla bir düşüncemiz ya da isteğimiz yok, emin olun." dedi.
Alışık, sinema ve tiyatro için verilen her emeğin ve yapılan her işin başın üzerinde taşınmaya değer olduğunu aktardı.
"Hem filmden hem oyundan bir şeyler katarak kendi sentezimizi yaptık"
Oyunda "Andy" karakterini canlandıran Kaan Taşaner de zor işlerle uğraşmayı sevdiğini ifade ederek, "Becerebilecek misiniz, yapabilir misiniz, gibi kaygılarla insanlar meşgul olursa, o zaman hiçbir şey yapamayız. Bildiğimiz yolda gitmeye devam etmemiz lazım. Biz de bu yola çıktık." ifadelerini kullandı.
Taşaner, Red ile Andy'nin birbiri için önemine değinerek, "Red olmadan Andy, Andy olmadan da Red olamazdı. Bu zaten galiba siyah beyazın bütünlük sağladığının bir kanıtı gibi. Aslında biz bu diyaloglardan aslında bütünü ortaya çıkarmış olacağız. Oyun bittiğinde de onun ne olduğunu göreceğiz." dedi.
"Müdür Stammas"ı canlandıran İştar Gökseven ise Stefan King'in bir hikayesinden yola çıkarak önce filminin ardından tiyatro oyununun yapıldığını aktararak, "Biz de hem filmden hem de tiyatrosundan birer parça alarak, kendi sentezimizle bir şeyler yapmaya çalıştık. Yönetmenimiz Şakir (Gürzumar) de bu işe kafa yordu. İnşallah biz de iyi bir şeyler yapmaya çalıştık." değerlendirmesinde bulundu.
Eserin konusu şöyle:
"Andy Dufresne, masum olduğunu iddia etmesine rağmen, karısını ve sevgilisini öldürmesi sonucu Shawshank hapishanesinde iki kez müebbet hapse çarptırılır. Uzun yıllarını hapishanede geçirmiş eski bir mahkum olan Red ile aralarında güçlü bir dostluk kurulur.
Red, Andy'nin hapishane şartlarında çabucak pes edeceğini düşünse de Andy bu konuda çok dirençlidir. Shawshank'taki her türlü acıya karşı hayata bağlı ve her zaman umutludur.
Bu durumuyla etrafındaki mahkumları da etkileyen Andy, onları parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırır. Andy Dufresne, sabrın, bilginin zekanın ve umudun tüm zorlukların üstesinden gelinebileceğinin kanıtıdır belki de."
Yönetmenliğini Şakir Gürzumar'ın üstlendiği eserde, 25 oyuncu rol alacak.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com