İzmir
ABD'de moda tasarımı üzerine yüksek lisans yapan 23 yaşındaki Kyra Zapf, Osmanlı'da padişah kaftanlarında da kullanılan 5 asırlık geçmişe sahip "Tire beledi dokuma" tekniğini işin ustasından öğrenmek için İzmir'in Tire ilçesinde tezgahın başına geçti.
Jakarlı olarak bilinen İngiliz dokuma tekniğinin atası olarak kabul edilen, çift taraflı dokunması nedeniyle de diğerlerinden ayrışan beledi dokumasının Tire'deki geçmişi 16. yüzyıla kadar dayanıyor.
Teknolojinin gelişmesi ve diğer dokuma türlerine göre daha zor öğrenilmesi nedeniyle hem usta hem tezgah sayısı azalan dokuma türü, 2020'de Türk Patent ve Marka Kurumunca "Tire Beledi Dokuması" ismiyle tescillendi.
Beledi dokuması, 24 çerçeveye 13 pedalla kumanda edilebilen tezgahlarda dokunuyor. Bu tezgahlarda ortaya çıkan dokuma, dayanıklılığıyla dikkati çekiyor.
Beledi dokumasının son ustalarından Saim Bayrı'nın torunu Nurefşan Yaykal da KOSGEB desteğiyle açtığı atölyede bu kültürü ve dokuma tekniğini yaşatmaya çalışıyor.
ABD'de Puget Sound Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümünde yüksek lisans yapan ve bu konuda çalışmalar yürüten Kyra Zapf, geçen yıl Anadolu Ajansı tarafından hazırlanan "Dedesinden öğrendiği beledi dokumayı gelecek nesillere aktarıyor" başlıklı haberi okuyunca sosyal medya üzerinden Yaykal'a ulaştı.
Çeşitli ülkelerde unutulmaya yüz tutmuş farklı dokuma teknikleriyle ilgili araştırmalar yapan Zapf, beledi dokumayı öğrenmek için ABD'den Tire'ye geldi.
Yaykal'dan dokumayla ilgili teorik ve uygulamalı dersler alan Kyra Zapf, tezgahta çeşitli ürünler tasarlıyor.
Zapf, AA muhabirine, ABD'de 5 yıldır kostüm tasarımcılığı yaptığını ve tekstilin tarihiyle de yakından ilgilendiğini söyledi.
Tire beledi dokuma tekniğini bir haberde gördüğünü ve bunun üzerine Yaykal ile iletişime geçtiğini anımsatan Zapf, şöyle konuştu:
"Uzun süredir farklı dokuma teknikleriyle ilgili çalışmalar yapıyorum. Bunun için farklı ülkelere gittim. Türkiye bu anlamda ziyaret ettiğim 7. ülke oldu. Yaklaşık 6 aydır seyahat ediyorum. 13 pedalla kumanda edilebilen beledi dokuma tekniği gerçekten çok ilginç bir yöntem. Her tekniğin kendi zorluğu oluyor ama bu tezgahta takip etmeniz gereken bir sürü şey var. Bu oldukça zorlayıcı. Şimdiye kadar 7-8 dokuma tezgahında çalıştım fakat bu oldukça özel. Tarihi dokuma teknikleriyle teknolojiyi bütünleştirmeyi amaçlıyorum."
"Dokumalara aşina ama biraz zorlandı"
Nurefşan Yaykal da dede mesleği beledi dokumasını yaşatmak ve öğretmek için çalıştığını dile getirdi.
Anadolu Ajansının geçen yıl yaptığı haberin ardından yurt içi ve dışından çok sayıda olumlu dönüş aldığını anlatan Yaykal, Kyra Zapf'ın da bu şekilde kendisine ulaştığını söyledi.
Zapf ile önce sosyal medya üzerinden yazıştıklarını vurgulayan Yaykal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kaybolmak üzere olan dokumaları yaşatmak için çalışmalar yaptığını söyledi. Uzun süre bununla ilgili paylaşımlarda bulunduk, sonrasında 10 günlük eğitim için Tire'ye geldi. Birkaç gündür çalışmalar yapıyoruz, gayet güzel gidiyor. Zaten dokumalara aşina ama biraz zorlandı. Bugüne kadar gördüğü dokumalardan biraz daha karmaşık bir sistem olduğunu anlattı. Dokumayı bildiği için daha hızlı ilerliyor. Yaptığı ürünleri numune olarak götürecek. Hatta daha sonra bir kitap yazmayı düşündüğünü ve buna yer vereceğini anlattı."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com