Tip 2 diyabet genellikle 40 yaş üstü kişilerde görülmektedir
“Tip 2 diyabet genellikle 40 yaş üstündeki kişilerde görülen diyabettir” diyen Dayı, “Diyabet, vücudunuzdaki pankreas bezinin yeterli oranda insülin üretememesi veya üretilen insülin hormonunun tam olarak kullanılamaması nedeni ile oluşan bir hastalıktır. Tip 2 diyabette ise insülin salgılanmaktadır fakat etki gösterememektedir. Tip 2 diyabet genellikle 40 yaş üstündeki kişilerde görülen diyabettir. Fazla kilo bu hastalık için bir risk etmenidir. Tip 2 diyabette de, Tip 1 diyabette olduğu gibi beslenme planına önem verilmek ve fiziksel olarak aktif olmak gerekmektedir” dedi.
3 saatlik aralarla beslenin
Tip 2 diyabetlilerin 3 saat aralık ile beslenmeleri gerektiğinin altını çizen Dayı, “Az az ve sık sık yemek yemek onlar için bir yaşam tarzı olmalıdır. Bu sayede kan şekeri birden değil, yavaşça yükselir ve kan şekerinin kontrolü kolaylaşır. Ayrıca kilo alımı da engellenmiş olur. “Eğer benim ihtiyacım olan besinler bu, ben bunu 3 öğünde değil tek öğünde tüketeyim” derseniz, kan şekerinizin bir anda artmasına neden olabilirsiniz ve bu sizin için istenmeyen bir durumdur. Vücudunuz için gerekli olan yiyeceklerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak, kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir” diye konuştu.
Diyabetliler için Beslenme Önerileri
“Rafine şekerleri hayatınızdan çıkarın” diye Dayı sözlerine şöyle devam etti;
“ Rafine şekerler vücudunuza enerji vermektedir ve daha önemlisi kan şekerini çok hızlı yükseltmektedir. Bu istenmeyen durumun engellenmesi için sofrada kullandığınız şeker, bal, reçel, pasta, kek, çikolata ve meşrubatları hayatınızdan kesinlikle çıkarmalısınız. Hayvansal yağ tüketiminizi azaltın. Gün içerisinde tükettiğiniz yağ miktarını, özellikle hayvansal kaynaklı yağ miktarını azaltmalısınız. Hayvansal yağlar kandaki kolesterol seviyenizi arttırmakta ve kan damarlarınızı tıkayabilmektedir. Kalp hastalığı riskini azaltmak için sıvı yağ tercih etmelisiniz. Bu yağlar arasından ise; zeytinyağı veya fındık yağının mısırözü, ayçiçeği veya soya yağı ile karıştırılması sağlığınız açısından çok daha olumludur. Kompleks karbonhidratları tercih edin. Ekmek, kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur gibi besinler, kompleks karbonhidrat içerir. Bu besinleri tercih etmeniz, kan şekeri denetiminizi daha kolay yapmanızı sağlar. Besinlerinizi az tuzlu olarak tüketin. Diyabetli bireylerde tuz tüketiminin özellikle azaltılması gerekmektedir; çünkü diyabetli olan bireylerin tansiyon hastası olma riskleri çok daha yüksektir. Yemeklerinizde az tuz kullanarak, sofraya tuzluk koymayarak, konserve, turşu, salamura besinlerin tüketimini mümkün olduğunca azaltarak tuz tüketiminizi sınırlamayı başarabilirsiniz. Her gün aynı besinleri tercih etmeyin. Diyabet hastalığı olmayan bireylerde bile her gün aynı besinin tüketilmesi monotonluk yaratır. Eğer kan şekerinizi kontrol altına almak için her gün aynı besinleri tüketiyorsanız; bu sizi sıkmaktan ve diyetinizi sıkıcı hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Diyetisyeninizin yardımı ile kendinize besin çeşitliliği sağlayabilir ve sıkılmadan da kan şekerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Posa alımını arttırın. Posalı besinler diyabet hastalarının vazgeçilmezi olmalıdır. Posa mide boşalmasını geciktirerek, kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller. Ayrıca suda eriyen posa (kurubaklagil, sebze, meyve ve yulaf kepeği) alımı da kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olmaktadır. Alkole dikkat edin. Kan şekeri kontrolü sağlanan ve sağlanamayan bireylerin durumları farklıdır. Bu sebepten dolayı alkol kullanımını kesinlikle doktorunuza danışmalı ve önerilen miktarların üzerine kesinlikle çıkmamalısınız.”
Egzersiz Planlı ve Zamanlı Olmalı
Yapılan egzersizin planlı ve zamanlı olması gerektiğini belirten Dayı, “Diyabetli hastalar için egzersiz programı da besin alımı gibi planlı olmalı ve her hasta ne zaman fiziksel aktivite yapması gerektiğini öğrenmelidir. Çünkü bilinçsiz olarak yapılan fiziksel aktivite bireyde hipoglisemi oluşmasına neden olabilmektedir (aç karnına hızlı tempo koşmak gibi). Egzersiz bazı diyabet hastaları için önerilmemekte, bazı hastaların ise pasif egzersiz yapmaları önerilmektedir. Bu durum göz önüne alındığında ise; yapmak istediğiniz fiziksel aktivite çeşidine ve zamanına göre mutlaka doktorunuza danışmalısınız” açıklamalarında bulundu.
Tatlandırıcı Kullanımı
“Diyabet hastaları tatlandırıcı kullanmalı” diyen Dayı, “Birçok diyabet hastasının şeker kullanma alışkanlığı vardır ve bu alışkanlıktan vazgeçmek gerçekten çok zordur. Bu hastalar için tatlandırıcı kullanılması önerilebilinir. Gebe ve emzikli kadınların sakarin, fenilketonürili bireylerin ise aspartam kullanması bu bireyler için çok olumsuz sonuçlara yol açacağı için kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir. Aspartam sıcağa karşı dayanıksız olduğundan, kesinlikle pişirme işlemi sonlandıktan sonra konmalıdır” dedi.
dikGAZETE.com