ANKARA (AA) - Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, CNN Türk'te, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan önlemler ve salgının ticarete etkileri başta olmak üzere gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Söz konusu salgın nedeniyle bakanlıklar arasında iyi bir iş birliği yürüttüklerini ifade eden Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak sınır kapılarında önlemler almaya devam ettiklerini söyledi. Pekcan, İran'a açılan gümrük kapılarını kapattıklarını hatırlatarak, "Şu anda İran'daki yük nedeniyle Gürcistan'daki Sarp Kapımızı 24 saat çalışır hale getirdik. Türközü ve Çıldır-Aktaş kapılarının da kapasitesini ve eleman sayısını artırdık." diye konuştu. Gürcistan'dan muhatap bakan ile görüştüklerini, orada İran üzerinden gelen 1 kişide Kovid-19 vakası görüldüğünü aktaran Pekcan, bu ülkeye bugüne kadar tır şoförlerinin kimlikle geçebildiğini ancak salgın nedeniyle artık pasaport kontrolü yapıldığını, son 21 günde İran, Çin, Güney Kore'den geçenlere izin vermediklerini bildirdi.Pekcan, bu gümrük kapılarının eskisine göre daha yoğun olduğunu ancak tedbirlerini aldıklarını vurguladı. Salgının ekonomik etkilerine değinen Pekcan, şöyle konuştu:"Çin'den ara malı ham madde ithalatımız da var ama bu ülkeye yüzde 100 bağımlı değiliz. Yine de elektronikte, tekstilde, bazı elyaflarda, bilişimde, telefonda, bazı vakum ve hava pompalarında ithalatımızın yüzde 65'ini bu ülkeden alınan mallar oluşturuyor. Bu kalemlerde uzun dönemde tedarik alamazsak sıkıntı çekebiliriz ama başka tedarikçilerimiz de var. İhracatta sadece mermer, traverten, krom, kurşun ile bazı metal ve konsantrelerinde Çin pazarının yüzde 70'leri bulduğunu görüyoruz. Çin'e ihracatımızın yüzde 50'sini bu 5 kalem oluşturuyor. Dolayısıyla bunun kısa bir dönem etkisi olacaktır."
"Olumlu etkilerini ikinci çeyrekte görmeyi bekliyoruz"Pekcan, Çin'den ithalat yapan uluslararası bazı firmaların Türk firmalardan teklif almaya başladığı bilgisini vererek, şunları kaydetti:"İhracatımızın yüzde 50'si Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılıyor. AB ülkeleri ile jeopolitik konumumuzdan dolayı oraya ihracatın dönmesi diğer ülkelere nazaran daha kolay olacaktır. Çin'deki salgından Güney Kore, Vietnam, Tayland gibi Çin ile ekonomisi entegre ülkelerin daha çok etkilenmesi bekleniyor. Bizim tekstil, hazır giyim, deri, mobilya gibi sektörlerde ihracat potansiyelimiz var. Bu doğrultuda da firmalarımız ciddi hazırlık içindeler ama tabii ki bunlar bir tedarik, sipariş, kalite kontrol, onay süreçleri gerektiriyor. Halihazırda tedarikçi olduğunuz firma siparişlerini artırabilir ama yeni bir firmayla iletişime geçmek bir süreç gerektiriyor. Biz bunun etkilerini yılın ikinci çeyreğinde görmeyi bekliyoruz. Talebi de karşılayabilecek yetkinlikteyiz. Hazır giyimde kapasite artırımı çok daha hızlı. Tekstilde de yüzde 85'ler düzeyindeyiz, burada da kapasite artırımı çok zor değil. Kamu binalarının bu konuda kullanımına yönelik tahsisini de kendi aramızda konuşuyoruz. Yeter ki talep olsun."
"Bize 8 firmayla ilgili şikayet geldi"Bakan Pekcan, dünyadaki Kovid-19 salgınının ardından yurt içinde maskeye fahiş fiyatlar uygulandığına ilişkin iddiaların sorulması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:"Maskelerde fiyat artışı yönünde şikayetler var. Bugüne kadar Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan, Fethiye Devlet Hastanesinden ve internet üzerinden satışlarla ilgili şikayet aldık. Bize toplam 8 firmayla ilgili şikayet geldi. Vatandaşlarımız bu şikayetlerini bize Alo 175'e başvurarak ya da 'Haksız Fiyat Artışı (HFA)' mobil uygulamasından ulaştırabilir. Vatandaşlar şikayet başvuru bölümüne bastıklarında buraya ürün ya da firma hakkında bilgi ve fotoğraf da ekleyebiliyorlar. Bunu gönderdikleri anda hem Bakanlığımızın merkez sistemine hem de aynı anda o ilin ticaret il müdürüne gidiyor ve hemen gerekli tedbirler alınıyor. Bunun takibini yürütüyoruz, konuyla ilgili ne yapıldığına yönelik sistem üzerinden yeniden vatandaşa bildirimde bulunuyoruz. Vatandaşın şikayeti üzerine buralarda tespitler yapıyoruz ancak biz burada Ticaret Bakanlığı olarak hemen ceza kesmiyoruz. Bizim Reklam Kurulumuz var ve orada 19 üye bulunuyor. Bu üyelerin sadece başkanı ve bir üyesi Ticaret Bakanlığından, 17'si sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları ve iş dünyası temsilcilerinden oluşuyor. Tespitler sonucunda önce firmadan savunma istiyoruz. Sebeplerine bakıyoruz ve bunu değerlendirdikten sonra Reklam Kurulu tarafından ceza kesilebiliyor. Reklam Kurulu toplantısı 10 Mart'taydı, biz onu maske şikayetlerinden dolayı 3 Mart'a çektik. Savunmaların çoğu da geldi. Bu arada şikayet gelirse onları da değerlendirmeye alacağız. En fazla 104 bin liraya kadar cezası var."
"İngiltere'den heyet geldi, bugün toplantı yapacağız"Birleşik Krallık'ın Brexit sürecinin Türkiye ekonomisi üzerine etkilerinin sorulmasına karşılık da Pekcan, bu sürecin AB için olduğu kadar Türkiye için de önemli olduğunu dile getirdi. Pekcan, İngiltere'ye geçen yıl 10,9 milyar dolarlık ihracat yapıldığına dikkati çekerek, "Anlaşmasız Brexit olsaydı, raporlara göre 2,4 milyar dolar, bizim çalışmamıza göre de 3 milyar dolar ihracatımız olumsuz etkilenecekti, özellikle otomotiv, tekstil ve beyaz eşya alanında ancak anlaşmalı Brexit'e doğru gidiliyor. Dün bütün AB büyükelçileri ile bir toplantımız vardı ve çok pozitif geçti. Hem Gümrük Birliği'nin güncellenmesi hem koronavirüs nedeniyle siparişlerin Türkiye'ye kaydırılması, ülkemizin güvenilir, kaliteli tedarikçi konumu vurgulandı. AB ile bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) üzerinde görüşme kararları var. Hem AB Komisyonu hem de İngiltere ile yaptığımız görüşmelerde Türkiye'nin de AB ve İngiltere'nin STA'larına paralel olarak anlaşma görüşmesi yapmasını, bu süreci beraber görüşmeyi kararlaştırmış bulunuyoruz. İngiltere'den gelen heyetle Brexit konusunda bugün 7. toplantımızı yapacağız. Mart'ın ilk haftasında da AB'den bir heyet gelecek. Süreci yakından takip ediyoruz, inşallah olumlu sonuçlanacak." diye konuştu.Gümrük Birliği'ndeki güncelleme taleplerinde hedeflerinin kapsamı genişletmek olduğunu, şu anda anlaşma kapsamında tarım ürünleri, hizmet ticareti, kamu alımları ve e-ticaretin bulunmadığını belirten Pekcan, "Amacımız daha geniş kapsamlı bir ticaret anlaşması yapmak." dedi.