ANKARA
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakareci Ömer Çelik, katıldığı televizyon programında gündemi değerlendirdi.
İstanbul'daki terör saldırısına değinen Çelik, son derece profesyonel bir saldırıyla karşı karşıya kalındığını belirtti. Dünyanın her tarafında yabancı terörist savaşçılarla ilgili özel kanuni düzenlemeler ve tedbirler alındığını dile getiren Çelik, bu sorunun dünyanın bilinen tedbirleri ve teknolojisiyle çözülecek bir şey olmadığını anlattı.
Çelik, Türkiye'nin Irak ve Suriye ile bin 295 kilometre sınırı olduğunu anımsatarak, buralardan kaynaklanan güvenlik riskleri bulunduğunu, Türkiye'nin bu noktada mücadelesini azami ölçüde yürüttüğünü söyledi.
"Demokratik saygı içerisinde bu tartışmayı yapmalıyız"
İstanbul'daki terör saldırısının ardından kamuoyunda "yaşam tarzı, Noel ve yılbaşı kutlamaları" üzerinden yürütülen tartışmalara değinen Çelik, her tartışmada "kutuplaşıyoruz" diye başlayan cümlelerin çirkin bir şekilde "iç çatışma" gibi bir cümleyle sonuçlandığını söyledi.
Bu toplumun bu kadar zayıf olmadığına dikkati çeken Çelik, "Öyle bir şey önümüze konuluyor ki. Sanki kutuplaşma olmasın diye hiçbir şeyi tartışmayalım. Böyle bir şey olmaz. Bence daha güçlü bir şekilde tartışmalıyız. Ama demokratik saygı içerisinde bu tartışmayı yapmalıyız. Şiddete evrilecek veya ima edecek bir biçimde değil." diye konuştu.
Laikliğin kamusal hayatın ortak bir değeri olduğunu, bu konuda bir tartışma olmadığının altını çizen Çelik, "Türkiye'de laikçilik ve cumhuriyetçilik adına laiklik erozyona uğratıldı. Laiklik ile toplum arasında organik bağ koparıldı. Çünkü laikçilik dediğimiz şey, laiklik adına bir dayatma olarak önümüze geldi." ifadelerini kullandı.
Noel ve yılbaşı kutlamaları hakkındaki tartışmaya da değinen Çelik, şunları kaydetti:
"Buna kimsenin karışmaya hakkı yok. İnsanlar yılbaşına tüm dünyada ortak ve neşeyle umutlu girmek istiyor. Yeni yıla hep beraber umutla ve gülümseyerek girmek, bugün insanlık için ortak bir evrensel değer olmuştur. O yüzden hepimiz yeni yıl kutlama mesajı yayınlarız. Bunu Noel ile karıştırıyorlar. Bunun Noel ile bir ilgisi yok. Kutlamak istemeyen kutlamaz. Buna da son derece saygı duymak lazım. Kutlanmaması gerektiğini düşünen bu görüşünü açıklar. Bunu da bir şiddet olarak da algılamamak lazım. Tartışmaları bağlamı içerisinde yaparsak tartışmadan korkmamak lazım. Bizim sorunumuz şu: Bizde ağır kimlik problemleri var. Her meseleyi kimlik problemi haline getiriyoruz. En sonunda satrancı getirdik. Satranç oynarım, herkese de tavsiye ederim. Satrancın hele din adına yasaklanması gibi bir şeyi son derece akıl dışı bulurum. Umut ederim ki, Türkiye'de ilkokulu bitiren tüm çocuklar satranç öğrenerek ilkokulu bitirse. Bu aklın neşesidir, meydan okumasıdır. Doğu kültüründe satranç ile ilgili akıl ile kaderin aynı anda görülebildiği bir oyun olduğu için son derece değer atfedilir."
"Terörle mücadele mevzuatımızın değiştirilmesini beklemek doğru olmaz"
Türk vatandaşlarına AB'den vize muafiyeti sürecini de değerlendiren Çelik, terörle mücadele mevzuatında değişiklik yapılmasına ilişkin kriterin dışında Türkiye'den talep edilen kriterlerin karşılanabileceğini söyledi.
Çelik, "Dünya'daki bütün devletler terörle ilgili mevzuatlarını teröre karşı daha da tedbir almak için güncellerken, bizim bu şartlar içinde, daha yeni böylesine bir saldırıya uğramışken terör mevzuatımızı değiştirmemizi beklemek doğru olmaz." diye konuştu.
Vize serbestisi konusunda yıl sonuna kadar ilerleme kaydedilmemesiyle sürecin kendiliğinden ölmeye başladığını belirten Çelik, "Tekrar bir araya gelme taahhüdümüz vardı. Daha doğrusu onlar bir araya gelecekti. Onlar gelecekler, biz de davet edeceğiz onları, gelecekler. Biz de davet edip konuşacağız." ifadelerini kullandı.Muhabir: Nazlı Yüzbaşıoğlu,Sultan Çoğalan
dikGAZETE.com