İstanbul
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Şafak Duran ile avukatları katıldı.
Terör örgütü PKK üyeliğinden gözaltına alınan İBB çalışanı tutuklandı
Kimlik tespitinde tutuklanmadan önce sosyal hizmet uzmanı olarak 9 bin lira maaşla İBB'de çalıştığını aktaran sanık, savunmasına eğitim hayatını anlatarak başladı.
Duran, Sakarya Üniversitesinden 2016'da mezun olduğunu, yurt dışında yüksek lisans yapabilmek için 1 yıl Fransızca dersi aldığını, sonrasında Fransa'daki Strazburg Üniversitesi'ne kabul edildiğini, yüksek lisansını sosyal hizmetler ve göç alanında yaptığını anlattı.
İBB'ye internet sitesi üzerinden iş başvurusu yaptığını ifade eden Duran, burada birçok projede çalıştığını, geçtiğimiz yıl gözaltına alındığını ve serbest bırakıldığını anlattı. Duran, ikinci kez gözaltına alındığı sürece kadar yurt dışına çıkma imkanı olmasına rağmen masumiyetine güvendiği için Türkiye'de kaldığını söyledi.
Duran, hakkında saldırgan ve yalan haberler yapıldığını ve kimlik bilgilerinin ifşa edildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Hedef değilim, kurbanım. Bu fotoğraf bana ait değildir. Nerede çekildi nasıl üretildi. Neden tüm Türkiye'ye gösterildikten sonra bana gösterilmiştir. Bu çağda dijital veri ve fotoğraf üretmek çok kolaydır.
Üzerimdeki suçlama benim için çok ağırdır. Hakkımda ifade veren kişileri tanımıyorum. Tarif ettikleri eşkal benimle uyuşmamaktadır.
Çok problemli bir ailem vardı, kafamı dağıtmak için bir ara Diyarbakır'a gittim. Başka illere de gitmişliğim vardır. Mesleğim bir hesaplaşma uğruna elimden alınmıştır. Beraat etsem dahi mesleğimi yapabileceğimi düşünmüyorum.
Bu İBB ile hesaplaşma dosyasıdır. Benim böyle bir dosyayı aydınlatmaya gücüm yetmez. Kaçma niyetim yoktur, yurt dışına çıkış yasağı verilerek de olsa tahliyemi istiyorum."
Ara kararlar
Sanık, savunmasının ardından mahkeme başkanının gösterdiği fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını söyledi. Mahkeme başkanının, "Sana çok benziyor ama" sözleri üzerine sanık Duran, "Benim böyle fotoğraflarım yok. Kendime güveniyorum. Fotoğraftakileri de tanımıyorum." dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak, sanığın PKK silahlı terör örgütüyle bir ilgisinin olup olmadığına dair yapılması istenen araştırmanın beklenmesine karar veren mahkeme, sanıkla ilgili daha önce beyanda bulunan kişilerin duruşmada tanık olarak dinlenilmesini karara bağladı.
Mahkeme, sanığın 2014'te terör örgütüne katıldığı iddiası göz önüne alınarak, 2014'te kullandığı telefon hattıyla ilgili baz ve HTS kayıtlarının ilgili kurumlardan istenilmesine hükmetti.
Sanığın, 2014'te öğrenim gördüğünü bildirdiği Sakarya Üniversitesi'ne yazı yazılarak, okuduğu dönemde devam zorunluluğu olup olmadığını, sınavlara girip girmediği, okula devam sağlayıp sağlamadığına dair kayıtlar ile okulun akademik takviminin istenilmesini kararlaştıran mahkeme, duruşmayı erteledi.
Olayın geçmişi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, PKK faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında, İBB'de sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan Şafak Duran'ın (30), 2016'da Şırnak'ta terör örgütü üyelerinden elde edilen dokümanlarda kırsal alanda elinde uzun namlulu silahla çekilmiş fotoğraflarının çıkması üzerine harekete geçmişti.
Polis ekipleri, 27 Nisan'da İBB Sosyal Hizmetler Müdürlüğünün Üsküdar'daki Anadolu Yakası Sosyal Yardım Birimi'nde çalışan zanlıyı gözaltına almıştı.
Savcılık, ifadesinin ardından şüpheliyi tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk etmiş, sevk yazısında şüpheli hakkında 2021'de yapılan operasyonel çalışma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerince ifadesi alınan Roza Amed kod adlı Fatma Yiğit ile Hozan Serhat kod adlı Cahit Karagülle'nin teşhissiz beyanda bulunması üzerine soruşturmaya başlandığı aktarılmıştı.
Şafak Duran'ın, hakkındaki beyanlar üzerine yapılan tespitlerin ardından gözaltına alındıktan sonra 19 Ocak 2021'de serbest bırakıldığı bilgisine yer verilen yazıda, soruşturma işlemleri devam ederken 2016'da Şırnak'ın Cizre ilçesinde PKK terör örgütü üyelerine ait dokümanlar üzerinde yapılan deşifre çalışmaları neticesinde, örgüt üyelerinin fotoğraflarının ele geçirildiğine değinilmişti.
Yazıda, "Şüpheliye ait olduğu değerlendirilen fotoğraf üzerinden İstanbul İl Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan inceleme neticesinde kuvvetle muhtemel aynı kişi olduğuna yönelik tespitlerin yapıldığı, şüphelinin beyanının, tüm bu tespitler karşısında suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmiştir." denilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklanan sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com