İstanbul
Teknoloji bağımlılığının günümüz toplumuna verdiği zararlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Tunç, teknoloji bağımlılığı konusunda toplumun farkındalığının artırılması gerektiğini vurguladı.
"Ekranda çok sık vakit geçirmeyle birlikte empati duygusu azalıyor"
Tunç, teknoloji bağımlılığının çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz etkilere ilişkin, "Özellikle ekranda çok sık vakit geçirmeyle birlikte empati duygusunun azaldığını, depresyon ve kaygı düzeylerinin arttığını, öz değerlilikte, öz güvende azalmanın ve dikkati azalttığını net olarak biliyoruz. Sadece dikkati azaltmakla da kalmıyor, dikkati sürdürme dediğimiz konsantrasyonu da bozuyor." ifadelerini kullandı.
Kişinin telefonlardan gelen bildirimlere baktıktan sonra yaptığı işe geri dönmesinin vakit aldığının altını çizen Tunç, "Kişinin o bildirime bakıp tekrar baktığı işe dönmesi arasında geçen ortalama sürenin ortalama 20 dakika olduğu belirtiliyor. O yüzden sadece dikkati değil, dikkati sürdürme dediğimiz konsantrasyonu da bozuyor. Çok uzun kitap okuyan, 'kitap kurdu' diye tanımlayacağımız kişiler bile bunu kontrol etmedikleri zaman bir cümle okumak bile onlara zor gelebiliyor." dedi.
Tunç, kendilerine dikkat eksikliği şikayetiyle gelen hastalara ilk olarak teknolojinin kontrollü kullanımını önerdiklerini söyledi.
Sosyal medyanın olabildiğince iletişim amaçlı kullanılması gerektiğine dikkati çeken Tunç, "Sosyal medya kullanımlarının mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Acil bir durum yoksa gece belli bir saatte akıllı telefonların ekranlarına bakmaktan kaçınmaları gerekiyor. Çünkü mavi ışık aynı zamanda melatonin seviyelerini düşürerek uyku kalitesini de bozuyor. Hem uykuyu başlatma hem uykuyu sürdürmede ciddi zorluklara neden olabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Çocuklarda ilk üç yaş hiç önerilmiyor"
Doç. Dr. Serhat Tunç, teknoloji kullanımının çocuklarda ilk üç yaşta hiç önerilmediğini, 6 yaşından sonra ise anne babalarla birlikte kontrol altında kullanmaya başlayabileceklerini kaydetti.
Teknoloji bağımlılığının çocukların fiziksel, zihinsel ve sosyal sağlığına zarar verdiğinin altını çizen Tunç, şöyle devam etti:
"Teknolojinin kontrolsüz kullanımı bir kere hareketsizliğe neden olacağı için kilo problemine neden olabilir. Çünkü kişiler daha çok fiziksel olarak daha hareketsiz kalabiliyor. Asosyalleşebiliyorlar, sosyal etkinliklere katılamayabiliyorlar, uyku düzenleri bozulabiliyor. Yani gece uykusunu kaliteli alamadıkları için bu onların gün içindeki hem zihinsel performanslarını, hem morallerini, hem sağlıklı beslenme alışkanlıklarını etkileyebilir. Zihinsel olarak da öz güvende, öz değerlilikte azalma, depresyon kaygı seviyelerinde artma, dürtü kontrol problemleri, dikkat ve dikkati sürdürme problemlerine yol açtığını söyleyebiliriz."
Tunç, teknolojinin çocuklarda doyumsuzluğa yol açabileceğine dikkati çekerek, "Yüz yüze iletişim kurduğunuz biriyle davranışlarımızda daha duyarlı oluyoruz. Ama yüz yüze iletişim olmadığı zaman insanlar daha duyarsız davranabiliyor bu konuda farkındalık sahibi olması lazım. Çünkü en başta onların yapması lazım. Önce kendiniz bunun farkında olun. Akşam steril alanlar, zamanlar yaratın, akşam yemeğinde iş konuşmayın."diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com