?>

Tarihi ve metruk binalarda yangın riski alınacak önlemlerle azaltılabilir

Yangın güvenliği için metruk yapıların tespit edilerek taşıdıkları risklerin belirlenmesi ve olası yangına karşı gerekli önlemlerin alınması, meydana gelebilecek büyük felaketlerin önüne geçilmesi için önem taşıyor.

Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika - 2 saat önce

İstanbul

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın, binalardaki "yangın emniyeti" konusundaki eksiklikleri yeniden gündeme getirdi.

Özellikle metruk ve tarihi binalarda yeterli önlemler alınmadığında, yalnızca bu yapıların değil çevresindeki binaların da büyük tehlike altına gireceği belirtiliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi ve Yapı Fiziği Derneği Başkanı Doç. Dr. Nuri Serteser, yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de yangın yönetmeliğinin gelişmiş olmasına rağmen, metruk ve tarihi yapılarla ilgili eksikliklerin sürdüğünü belirtti.

Serteser, içinde yaşanan apartman ve müstakil evlerde de yangın emniyeti açısından birçok eksik olduğunu ancak kullanıcıları artık bilinmeyen, kullanımda bulunmayan yapıları tarif eden metruk binaların, yangın açısından ciddi riskler barındırdığını ve özel önlemler gerektirdiğini vurguladı.

Türkiye'de 2002'den bu yana geçerli "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" ile önemli oranda yol katedildiğini dile getiren Serteser, uygulamacılar ve mimari tasarım işiyle uğraşan meslek profesyonellerince binaların yangına karşı daha emniyetli hale getirilmesi noktasında önemli çabalar sarf edildiğini söyledi.

Serteser, ancak yönetmeliğin mevcut haliyle çeşitli eksiklikleri olduğunu belirterek, "Mesela metruk binalarla ilgili herhangi bir özel madde bulunmuyor. Tarihi yapılarla ilgili de çok sınırlı maddenin içeriğinden söz edebiliriz. Dolayısıyla metruk binalarla alakalı maalesef yönetmeliğimizi referans alamıyoruz. Bu yüzden, Türkiye'de yangın güvenliği sağlanırken Avrupa standartlarına ya da National Fire Protection Association (NFPA) gibi uluslararası kuruluşların kriterlerine başvurmak zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

Fotoğraf: Ümit Türk/AA

"Yapısal yangınların yaklaşık yüzde 6'sı metruk binalarda meydana geliyor"

NFPA'nın 2018'de yayımladığı çalışmaya göre, metruk binalardaki yangın risklerini azaltmak için 4 temel bileşenin olması gerektiğini anlatan Serteser, "Bunlar, acil durum müdahaleleri, yasal düzenlemeler, halkın bilinçlendirilmesi ve idari yönetmeliklerin oluşturulması. Bu unsurlar eksiksiz uygulandığında, metruk binaların yangın açısından oluşturduğu risklerin önemli ölçüde azalabileceği belirtiliyor." dedi.

Serteser, metruk binaların yapısal açıdan zayıf olmaları nedeniyle hızla çökme riski taşıdığını, hem çevredeki diğer yapılar hem de müdahale eden itfaiye ekipleri için de ek tehlikeler oluşturduğunu vurguladı.

NFPA verilerine göre, yapısal yangınların yaklaşık yüzde 6'sının metruk binalarda çıktığını aktaran Serteser, itfaiyeci yaralanmalarının da yüzde 13'ünün bu tür binalarda yaşandığını belirtti.

Serteser, acil önlem kapsamında, metruk yapıların tespit edilmesi, taşıdıkları risklerin belirlenmesi ve yangına karşı gerekli önlemlerin alınmasının büyük önem taşıdığını kaydetti.

"Standartlar ve yönetmelikler yangın risklerini azaltmaya uygun olmalı"

Yangın güvenliği için belirli standartların ve yönetmelik maddelerinin oluşturulması gerektiğinin altını çizen Serteser, "Ancak sadece yönetmeliklerin var olması yeterli değil, bunların bir sistem bütünlüğü içinde ele alınması gerekiyor. Eğer sistemin herhangi bir bileşeni eksik kalır veya devre dışı bırakılırsa, süreç aksayarak etkisiz hale gelebilir. Bu nedenle, belirlenen standartların ve yönetmeliklerin binalardaki yangın risklerini azaltmaya uygun olması lazım." diye konuştu.

Serteser, yangın güvenliğinde halkın ve bina sahiplerinin de sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Eğer bir binanın sahibi varsa, yangın risklerini azaltmak için gerekli önlemleri almalı. Özellikle metruk binalarda yanıcı maddelerin birikmesi büyük tehlike oluşturuyor ve bu durum hem binayı hem de müdahale eden itfaiyecileri riske atıyor. Bu nedenle terk edilmiş binaların çöp toplama alanına dönüşmesinin önüne geçilmeli." dedi.

Metruk binalara izinsiz girişlerin engellenmesi için binaların çevresinde güvenlik önlemlerinin de alınması gerektiğini belirten Serteser, yangın güvenliği açısından binada mevcut alarm ve söndürme sistemlerinin de çalışır durumda olmaları ve düzenli kontrol edilmeleri gerektiğini dile getirdi.

"Tarihi yapıları korumanın bir parçası da yangın güvenliği"

Doç. Dr. Serteser, tarihi yapıların yangın güvenliği açısından metruk binalardan farklı ele alınması gerektiğini ifade ederek, "Her metruk bina tarihi değildir ya da her tarihi bina metruk özellik taşımaz. Ancak kendi kaderine terk edilmiş ve tarihi değeri yüksek birçok binamız var. Bunlar restore edilerek tekrar kullanıma kazandırılmalı, aksi takdirde büyük riskler taşımaya devam ederler." değerlendirmesinde bulundu.

Tarihi yapılarla ilgili yönetmelikte kısıtlı maddeler bulunduğuna dikkati çeken Serteser, "Türkiye, dünyanın en zengin kültürel mirasına sahip ülkelerden biri. Avrupa'nın birçok ülkesinde bulunmayan, Amerika'nın sahip olmadığı çok değerli tarihi yapılarımız var. Biz bu yapıları koruyup gelecek nesillere aktarmakla yükümlüyüz. Yangın güvenliği de bu korumanın bir parçası olmalıdır." diye konuştu.

Serteser, tarihi binalara yangın güvenliği sistemleri eklerken titizlikle hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu tür yapılara yangın önlemleri eklenirken binanın tahrip edilmemesi gerektiğini kaydeden Serteser, "Pasif yangın önlemleri (mimari koruma tedbirleri) ve aktif sistemler (algılama ve söndürme sistemleri) bir arada kullanılmalı. Ancak kablolama ve borulama gibi altyapılar tarihi dokuyu bozmayacak şekilde entegre edilmelidir." ifadelerini kullandı.

"Yangınlar günlük hayatın kaçınılmaz bir parçası"

Bu tür yapılarda çıkabilecek bir yangının çevresindeki binaları da tehdit edeceğine dikkati çeken Serteser, "İstanbul gibi tarihi yapıların çoğunlukta olduğu sokakların bulunduğu kentlerde bunlar daha özel önem gerektiriyor. Çünkü bu koruma önlemlerini almazsanız bilin ki bu bitişik binalara sıçrayacaktır. Hatta bir mahallenin bile yok olmasıyla sonuçlanabilecek daha büyük ölçekli yangınlarla karşılaşmamıza sebebiyet verecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Doç. Dr. Serteser, yangınların günlük hayatın kaçınılmaz parçası olduğunu ifade ederek, "Her gün haberlerde çok sayıda yangın olayı görüyoruz. Ancak bu olayların bazıları yalnızca mal kaybına neden olurken, bazıları can kayıplarıyla sonuçlanabiliyor. Bireysel ve toplumsal olarak yangın risklerine karşı bilinçlenmeliyiz. Özellikle çocuklarımıza yangın önlemlerini öğretmek, onların hayatlarını kurtarabilecek en önemli adımlardan biridir." dedi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Sahil Güvenlik Komutanlığı ocak ayına ilişkin verileri paylaştı

2025-02-04 10:20 - Gündem

PFDK, Abdülkerim Bardakcı'ya ceza vermedi

2025-02-05 22:47 - Spor

Merkez bankaları 2025’e para politikası ayarlamalarıyla başladı

2025-02-04 17:11 - Ekonomi

İstanbul merkezli terör örgütü DEAŞ operasyonunda 46 şüpheli yakalandı

2025-02-04 08:52 - Asayiş

İstanbul'da kar yağışı aralıklarla devam ediyor

2025-02-06 04:27 - Gündem

Güneydoğu'dan ocak ayında 988,8 milyon dolarlık ihracat yapıldı

2025-02-04 17:11 - Ekonomi

Dışişleri Bakanı Fidan, yarın AA Editör Masası'na konuk olacak

2025-02-04 18:48 - Gündem

Galatasaray, Türkiye Kupası'nda yarın Boluspor'a konuk olacak

2025-02-05 09:32 - Spor

NATO'nun yeni savunma harcamaları hedefi bu yıl belirlenecek

2025-02-03 17:02 - Dünya

TFF, güncellenen Futbol Okulları Talimatı ile ilgili detayları açıkladı

2025-02-07 00:56 - Spor

İlgili Haberler

Devletlerin geçmişteki politikalarının arasında sıkışan ülkesiz evlatlıklar

14:07 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

İsrail'in yok etme stratejisi: Gazze ateşkesinde hangi ihlaller gerçekleşiyor?

12:12 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

FETÖ'nün ‘7 Şubat MİT Kumpası’nın üzerinden 13 yıl geçti

11:56 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Ülkesinde ‘sokak tozlarının’, gurbette ‘kimsesizlerin’ hikayesi

11:37 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Ege Denizi'ndeki sismik hareketlilik volkanik faaliyete neden olmaksızın aylarca sürebilir

17:17 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Günün Manşetleri

İstanbul Valisi Gül: Ocak ayında 86 bin 274 litre sahte ve kaçak alkol ele geçirildi

14:42 - Gündem

Uludağ'da kar kalınlığı yaklaşık 1 metre ölçüldü

14:38 - Gündem

Bursa-İstanbul deniz otobüsü ile Çanakkale'de feribot seferlerinin bazıları iptal edildi

14:32 - Çevre & Seyahat

Karacabey Ovası'nın verimi Gölecik Barajı ile artacak

14:28 - Ekonomi

Kalyon PV "karbon nötr panel" üreticisi olmaya hazırlanıyor

14:23 - Ekonomi