Edirne
Edirne, Türk-İslam eserlerinin zirvesi Selimiye Camisi ve Külliyesi ile UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Sultan II. Selim'in emriyle 1569-1575 yılları arasında yaptırılan, Edirne'nin çevresinden dört minaresi görülebilen, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında taş, mermer, çini, ahşap sedef gibi süsleme özellikleriyle de son derece önemli eserler arasında yer alan Selimiye Camisi ve Külliyesi, 2011 yılında UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi'ne girdi.
Uzunköprü ve II. Bayezid Külliyesi
Ergene Nehri üzerinde Anadolu ile Balkanlar'ı birbirine bağlayan, 1426-1443 yıllarında II. Murat tarafından dönemin başmimarı Müslihiddin'e yaptırılan 1392 metre uzunluğunda ve 6,80 metre genişliğindeki Uzunköprü de yine kentin önemli tarihi miraslarından birisi.
Uzunköprü 2015 yılında UNESCO Dünya Kültürel Miras Geçici Listesi'ne adını yazdırırken, II. Bayezid Külliyesi ise bu listeye 2016 yılında alındı.
Sultan II. Bayezid tarafından külliye, dönemin hastane, tıbbiye ve imarethanesini içinde barındıran bir kompleks olarak inşa edildi. Bugün de geçmişteki izlerinin anlatıldığı müze haline dönüştürülen külliye, yine UNESCO etiketiyle çekim alanı oluşturmaya devam eden eserler arasında yer alıyor.
Bir yiğitlik destanı Kırkpınar
Güreş denilince ilk akla gelen ve kendine has ritüelleriyle "güreşin efsanesi" olarak görülen Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 2010 yılında İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'ne kaydedildi.
Gelenekleriyle mirası geleceğe taşımaya devam eden tarihi Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali, bu yıl Kovid-19 tedbirleri kapsamında yapılamasa da her dönem kente turist çeken bir kültür unsuru olarak öne çıkıyor.
"Ziyaret edecekler UNESCO listesine bakıyorlar"
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Mehmet Öcal Oğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi ve kültürel yapısı, görsel ve işitsel mirasıyla Edirne'nin Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olduğunu belirtti.
Başta insanlığın ortak mirası olan Selimiye Camisi olmak üzere Edirne'nin Kırkpınar, Sultan II. Beyazıd Külliyesi, Uzunköprü gibi değerlerle turizm açısından ön plana çıktığını anlatan Oğuz, kentin, eserlerin UNESCO listesine girmesiyle tüm dünyada tanınır hale geldiğini vurguladı.
Görsel mirasın şehirlerin tanınırlığı ve turizm potansiyeli açısından önemli olduğunun altını çizen Oğuz, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla o kente seyahat edecekler UNESCO listesine, sayfasına bakıyorlar. Bu da ülkelerin turizmi açısından büyük bir kılavuz oluyor. Büyük bir tavsiye mekanizması tabii ki. Yoksa dünyada on binlerce üstün evrensel değer taşıyan miras olabilir, bunların tamamını korumak veya restore etmek gibi bir görev üstlenmiyor UNESCO. İlgili ülkenin bu mirasını korumasına destek oluyor ve tavsiyede bulunuyor."
UNESCO eserleri kente değer katıyor
Edirneli vatandaşlardan Özgür Bahçeci de Edirne'nin kültürel eserleri, gastronomisi ve el sanatlarıyla ilgi odağı olduğunu ifade etti.
UNESCO'da yer alan eserlerin turistlerin ilgisini çektiğini belirten Bahçeci, "Edirne'nin meyve sabunu, Edirnekari sanatı, Edirne bebekleri ve bunun gibi birçok kültürel değeri var. En önemli eseri ise Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan Selimiye Camisi var. Sadece UNESCO listesinde yer aldığı için Selimiye'yi görmeye gelenler var. Selimiye, turizm açısından Edirne için çok önemli bir eser." dedi.
Esnaf Serpil Şinikçi de kültür ve turizm şehri olan Edirne'yi çok sayıda turistin ziyaret ettiğini söyledi.
Kentin turizm potansiyelinin her geçen gün geliştiğini vurgulayan Şinikçi, şunları kaydetti:
"Edirne, tarihi ve kültürel anlamda çok zengin bir şehir. Selimiye Camisi, Kırkpınar'ı ve diğer güzellikleriyle dolu dolu bir şehir. Kültürel anlamda çok farklı ve zengin bir şehir. Edirne esnafı olarak kent turizminden faydalanıyoruz. Bu anlamda kentimizi korumamız ve kültürel anlamda geliştirmemiz gerekiyor. Turizm potansiyeli, esnafı çok olumlu yönde etkiliyor. Tarihi çarşıyı gezmeye gelenler bol bol alışveriş yapıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com