Düzce
Gökmen, AA muhabirine, darbe girişimi sırasında ailesini ziyaret için Ankara'da bulunduğunu söyledi.
Televizyondan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısını duyması üzerine harekete geçtiğini anlatan Gökmen, dışarı çıktığında çok sayıda tankın TBMM'ye doğru hareket ettiğini gördüğünü, askerliğini tankçı olarak yaptığı için nasıl müdahale edilmesi gerektiğini bildiğini dile getirdi.
Bunun üzerine Meclis'e doğru yürümeye başladığını aktaran Gökmen, şöyle konuştu:
"Genelkurmayın önünde tanklar vardı. Tanklara dışarıdan sivillerin çok müdahale edemeyeceğini biliyordum ama müdahale etmeye çalıştık. Tankların önünde durduk. Üzerine brandalar çektik. Telsiz başlıklarını söktük iletişimlerini koparmak için. O sırada helikopter ateş açtı, ben de kız kardeşim ve kızımın yanına koştum. Eniştem yaralanmıştı. Eniştemi bize doğru getirirlerken ben de ona doğru koştum. Arkadaki tanklar o boşlukta üzerimize doğru sürdüler. Tankın sağ paleti sağ omzuma çarptı ve yere düştüm. O sırada kaldırımla tank arasına sıkıştım. Sağ kolumda palet izleri var."
Gökmen, darbe girişimi gecesi bazı iç organlarının zarar görmesi ve kaburgalarının da kırılması nedeniyle birçok ameliyat geçirdiğini, tedavi sürecinin uzun sürdüğünü dile getirerek, "Uzun ve zor bir süreçti. Tankın altında da kalsam ezilsem de vatanı hainlerine ülkemizi bırakmadık, bırakmayacağız." dedi.
Gazilik madalyasını gururla taşıdığını vurgulayan Gökmen, "Gazilik ünvanı verildikten sonra bu dünyada benden daha mutlu insan olabileceğini zannetmiyorum. Devlet övünç madalyasıyla şereflendik. Bu dünyada ulaşabileceğimiz en büyük makam olarak görüyoruz. Hiçbir dünyevi makam bunun karşılığını veremez. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir gazisi olabilmek gurur vericidir. Şehit olmayı çok isterdim. Yaradan gazilik nasip etti." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com