BEYRUT - Mahmut Geldi
Lübnanlı uzmanlar, Suudi Arabistan'ın 39. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi'ne Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'yi davet etmesini "olumlu" bulmakla birlikte iki ülke arasındaki ilişkilerde şu an için bir değişiklik öngörmüyor.
Suudi Arabistan Kralı'ndan Katar Emiri'ne KİK Zirvesi davetiKatar OPEC'ten ayrılacağını açıkladıKatar’ın OPEC’ten ayrılması ne anlama geliyor?Körfez krizi OPEC'e sıçradıKatar'ın OPEC kararı ve küresel enerji piyasasında dönüşümSuudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, Katar Emiri Şeyh Temim'i pazar günü ülkesinde gerçekleştirilecek KİK Zirvesi'ne davet etti. Davet, KİK Genel Sekreteri Abdullatif ez-Zeyyani tarafından Katar Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Sultan bin Saad el-Merihi'ye iletilen bir yazılı mesajla yapıldı.
Böylece Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın Katar'la diplomatik ilişkilerini kestikleri 5 Haziran 2017'den bu yana Kral Selman, Katar Emiri'ne ilk kez yazılı mesaj göndermiş oldu. KİK Genel Sekreteri Zeyyani de krizin çıktığı bir buçuk yıldan beri Katar'a ilk ziyaretini yapmıştı.
Davet olumlu ama tansiyonu düşürecek nitelikte değilBölgedeki siyasi gelişmeleri yakından takip eden uzmanlar, Suudi Arabistan Kralı Selman'ın resmi daveti ve Katar'ın Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nden (OPEC) ayrılma kararını AA muhabirine değerlendirdi.
Lübnanlı siyaset uzmanı Münir er-Rabi, Kral Selman tarafından Katar Emiri Temim'e gönderilen daveti "olumlu bir işaret" olarak nitelendirse de temkinli konuştu.
Aslında uluslararası etkileri olan bu krizi geride bırakma ve yerine olumlu bir diyalog sürecini başlatma vaktinin geldiğine dikkati çeken Rabi, "Ancak Kral Selman'ın Katar Emiri Temim'e gönderdiği resmi davete ilişkin umut vermek istemiyorum. Çünkü bu adımın, bir jest mi yoksa protokol gereği mi atıldığına dair henüz kesin bir şey yok." dedi.
Katar'ın Riyad'da gerçekleştirilecek KİK Zirvesi'ne katılım düzeyini görüşmek üzere iki ülke arasında basına açıklanmayan birtakım temasların olabileceğine de işaret eden Rabi, iki ülkenin ortak hedefe varmaları için bir diyalog süreci başlatmaları gerektiğini söyledi.
Bu arada Suudi Arabistan ve Katar arasında basın üzerinden gerilimin sürdürüldüğüne dikkati çeken Rabi, bunun da ortada tansiyonu düşürecek olumlu bir gelişmenin olmadığını gösterdiğini ifade etti.
Kaşıkçı cinayeti KİK Zirvesi'nde yeni gerginliklere yol açabilirRabi ayrıca, 39. KİK Zirvesi'nde Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin de gündeme gelebileceği ve bunun da Suudi Arabistan-Katar arasında yeni gerginliklere yol açabileceği öngörüsünde bulundu.
Kaşıkçı olayını aydınlatma yönünde başlatılan uluslararası basın kampanyalarına Katar'ın ciddi destek sağladığını hatırlatan Tabi, Suudi Arabistan'ın bundan çok rahatsız olduğunu kaydetti.
Katar'ın OPEC'ten çekilmesiMünir er-Rabi, Katar'ın OPEC'ten ayrılma kararını da değerlendirdi. Lübnanlı uzman, Doha'nın güçlendirmeye çalıştığı yerel ve uluslararası projeleriyle geleceğe yönelik ekonomik planları çerçevesinde bu adımı attığını savundu.
Ekonomik olarak Katar'ın OPEC'ten ayrılmasıyla daha avantajlı olabileceğini dile getiren Rabi, politik düzeyde ise ablukaya rağmen kendisinin bağımsız olarak yoluna devam edebileceği mesajı verdiği değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan uluslararası tepkilerin hedefindeLübnan'ın başkenti Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi Tarih Fakültesi'nden öğretim görevlisi Mekrem Rabah ise Suudi Arabistan'ın söz konusu davetini "diplomatik manevra" olarak yorumladı.
Riyad yönetiminin attığı adımın olumlu bir gelişme olduğunu, ancak iki ülke arasında basın üzerinden yapılan sataşmaların sürmesi nedeniyle bir sonuca varılamayacağını söyleyen Rabah, Katar'ın uluslararası arenada iyi bir imaja sahip olduğunu ve Emir Temim'in Riyad'da düzenlenecek zirveye katılmasıyla daha çok takdir edileceğini belirtti.
Hem Yemen'e yönelik saldırılar hem de Cemal Kaşıkçı cinayetinden ötürü Suudi Arabistan'ın uluslararası tepkilerin hedefinde olduğuna dikkati çeken Rabah, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suudi Arabistan'ın daveti Katar için bir tür sınama olarak görülüyor. Her iki ülke de halihazırda birbirlerine muhtaçlar. Katar, her ne kadar mevcut krize karşı direnme gücü göstermiş olsa da Suudi Arabistan ile ilişkilerinin normale dönmesiyle daha çok kazanımlar elde eder. Riyad yönetimi de Batı medyasının Kaşıkçı cinayetiyle ilgili aleyhindeki kampanyalarını sürdürdüğü bu dönemde kendisine yönelik uluslararası baskının bir şekilde düşmesini önemsiyor."
Kaşıkçı cinayetinin KİK Zirvesi'nde ana gündem maddeleri arasında yer alacağını öngören Rabah, "Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, müttefikleri üzerinden Kaşıkçı olayının G20 Zirvesi'nde ön plana çıkarılmamasını istedi ancak tersini yansıtan bir durumla karşılaştı. Bu nedenle Suudi Arabistan, Katar'ın desteğine muhtaçtır." diye konuştu.
Rabah, Suudi Arabistan'ın halihazırda Kaşıkçı cinayetinin konuşulmadığı bir gündemi son derece önemseyeceğini savundu.
38'inci zirveye sadece iki lider katılmıştıKörfez ülkeleri arasında Haziran 2017'de patlak veren krizden 6 ay sonra Kuveyt'te düzenlenen 38. KİK Zirvesi, kurulduğu 1981'den bu yana gerçekleşen "temsil düzeyi en düşük zirve" özelliğini taşımıştı.
Söz konusu zirvede devlet başkanı olarak sadece Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani yer alırken, Umman'ı ise Bakanlar Kurulundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Fahd bin Mahmud Al Said temsil etmişti.
Umman Sultanı Kabus bin Said 2011'den bu yana KİK zirvelerine katılmadığı için söz konusu durum Umman açısından olağan kabul ediliyor.
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn'den de zirveye devlet başkanı düzeyinde katılım gerçekleşmemişti.
Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde pazar günü yapılacak 39. KİK Zirvesi, yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden Körfez krizi ve Katar'ın hafta başında açıkladığı Ocak 2019'da OPEC'ten ayrılma kararının gölgesinde gerçekleşecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com