Geçtiğimiz aylarda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından süresiz nafaka ile alakalı yeni bir düzenleme yapılacağının sinyalleri verilmişti. Sosyal medyada da sıkça tepki gösterilen süresiz nafaka konusuyla ilgili Avukat Burak Evci değerlendirmelerde bulundu.
Avukat Evci, süresiz nafakanın sadece kişiler açısından değil; kadınların sosyal hayattan soyutlanması, nafaka alan eşin nafakasının kesilmemesi için sigortalı çalışmaktan ve birlikteliği olduğu halde resmi nikâh yapmaktan imtina etmesi, aynı şekilde nafaka yükümlüsü eşin adına mal varlığı yapmaktan imtina etmesi gibi toplumsal sorunlara da yol açtığını vurguladı.
Evci süresiz nafaka ile ilgili; “Yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olmakla beraber yoksulluk nafakasının süresiz olması ciddi sorunları beraberinde getiriyor.
Kanun hükmünde her ne kadar ‘eşlerden biri’ ibaresi yer alsa da uygulamada genel olarak erkeğin kadına nafaka vermesi söz konusudur. Bu durum kadınların nafakalarının kesilmemesi için çalışmamasına ve sosyal hayattan soyutlanmasına sebep oluyor” dedi.
“Resmi evlilik yerine imam nikâhı yapıyorlar...”
Nafaka alan eşin, nafakasının kesilmemesi için; sigortasız çalışma yoluna başvurması, resmi evlilik yapmak yerine imam nikâhı ile birliktelik yaşaması toplumda sıkça görülen durumlar haline geldi. Süresiz nafakanın, nafaka veren eş için adeta bitmeyen bir borç niteliğinde olması kabul edilemez bir durumdur.
“Bir ay bile evli kalmayıp nafaka ödeyenler var”
Bitmeyen bir borca mahkûm olunmasının kişide ekonomik buhranlara sebep olduğunu söyleyen Avukat Evci, şunları söyledi: ”Kişi bazen bir ay dahi evli kalmadığı eski eşine ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalıyor.
Nafaka ödeme yükümlüsü eş bu yükümlülüğü nedeniyle yeni bir aile kurmaktan imtina etmekte, kurduğu takdirde de ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır.
Süresiz nafakanın, nafaka ödeme yükümlüsünün kendi adına kayıtlı mal almaktan imtina edip mal kaçırması, nafaka alan eşin sigortalı çalışmaktan ve resmi evlilik yapmaktan imtina etmesi gibi sadece tarafları değil toplumu da etkileyen pek çok dezavantajları bulunuyor.
Kişinin çocuğu için ödediği iştirak nafakası dahi çocuğun ergin olmasına kadar olan süreyle sınırlı iken bazen çok kısa süre evli kaldığı eski eş için ödenen yoksulluk nafakasının ‘süresiz’ olması açıkça hakkaniyete aykırıdır.
Bu nedenle nafaka belirlenirken evli kalınan süre, müşterek çocuk olup olmaması, tarafların yaşları gibi hususlar göz önünde bulundurularak belirli süre için karar verilmesi yönünde düzenleme yapılması gerekli ve kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak: IHA
.
dikGAZETE.com