Sürekli yorgunluk, halsizlik, hiçbir şey yapacak halin olmamasının tipik olduğunu söyleyen Gökmen, mutsuzluk, uyku bozuklukları, vücutta ağrılı hassas noktalar, eklemlerde sabah sertliği, ellerde ve kollarda uyuşma, şişlik hissi, kabızlık, gaz, şişkinlik gibi barsak çalışmasında düzensizlikler, sancılı ve düzensiz adet kanamaları, tiroit hastalıkları, glikoz toleransı bozukluğu gibi hormonal bozuklukların da fibromiyaljide olabileceğini belirtti.Dr. Gökmen; fibromiyaljinin aslında daha yaygın bir hastalık olduğunu çünkü fibromiyalji hastalarının ancak 1/3’ünün tanı alabildiğini, çoğu zaman hastaların kendilerini anlatmakta zorlandıklarını belirtti. “Oysa yalnızca hastaların yaşadıklarını gözlemlesek, durumun herhangi birinin uydurabileceğinden çok daha ciddi olduğunu görebiliriz” dedi.
Fibromiyalji ile tükenmişlik sendromu bazen karışabilmektedir. Dr Gökmen; tükenmişlik sendromunda yaşanılan iş ve ortamın etkisinin daha fazla olduğunu, fibromiyaljide ise bedenin olumsuzluklarının dikkat çektiğini belirterek, “Fibromiyalji de beden ağrıları mutsuzluğun önüne geçer. Fibromiyaljidehasta içinden yapmak ister ama bedeni onu taşıyamaz. Tükenmişlik sendromunda içinden de hiçbir şey yapmak gelmez” dedi.
Dr. Gökmen, çözüm olarak bir yerlerden başlamak gerektiğini belirterek hastalara şu önerilerde bulundu: “Ne yaşarsanız yaşayın, hastalığınız adı ne olursa olsun bu duruma düştüyseniz belki bu yazıyı bile okumak içinizden gelmeyebilir. Ancak yaşadığınız her sorunun neden ya da nedenleri vardır. Nedenleri bulup çözülürse sağlınıza kavuşabilirsiniz. Film ve tahlillerle bu işin içinden çıkamıyorsanız integratif tıbba yönelebilirsiniz. Bu alanda akupunkturdan, nöral terapiye, homeopatiden, bio-rezonansa, barsak düzenlemelerine birçok yöntem ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı. Bu yöntemleri araştırıp sorgulayabilirsiniz. En iyisi nedenini ve çözüm algoritmasını size açıklayabilen yöntemdir. Unutmayınız!.. Biraz kendinizi toplayıp bir yerlerden hayatınızı düzenlemeye başlayabilirsiniz”.
dikGAZETE.com