?>

Süleymaniye nin dehlizleri hâlâ keşfedilmeyi bekliyor!

Mimar Sinan ın her yönüyle mimari bir şaheser olarak günümüze ulaşan eseri Süleymaniye Camisi nin hala çözülemeyen sırları, ibadete açılışının 460. yılında da keşfedilmeyi bekliyor.

Kültür Sanat - 8 yıl önce

İSTANBUL

Mimar Sinan ın kalfalık döneminde 7 yılda tamamladığı İstanbul daki en muhteşem eseri Süleymaniye Camisi, dahiyane bir yapı olarak yıllara meydan okuyor. Tarihi eser, heybetli kapılarından içeri girildiği andan itibaren ziyaretçilerine hissettirdiği manevi huzurun yanı sıra, mimarisiyle de kendisine hayran bırakıyor.

Mimar Sinan ın kendine özgü matematiğini kullanarak inşa ettiği bu eserin, yıllara meydan okumasını sağlayan en önemli bölümlerinden biri olan dehlizleri de keşfedilmeyi bekliyor.

Türkiye nin pek çok ilindeki tarihi eserlerin restorasyonuna danışmanlık yapan ve Süleymaniye Camisi nin mimarisi üzerine uzun yıllardır araştırmalar yürüten ve statiğini çözen Vahit Okumuş, AA ekibine caminin altındaki dehlizleri gezdirdi.

Okumuş, yıllar içinde tünellerde yapılan yanlış uygulamaların yol açtığı nemin, kanalların uç kısımlarının ve de duvar aralıklarının hava almayacak şekle dönüşmüş, birbiriyle olan bağlantılarının kapanmış olmasının ileride oluşturabileceği hasarı da anlattı.

Zemin iki ayrı katmandan oluşuyor

Okumuş, Süleymaniye Camisi nin zemininin, ısıtma-soğutma, havalandırma ve su kanalı olmak üzere iki ayrı katmandan oluştuğunu söyledi.

Mimar Sinan ın dehasının bu kanallarda da görülebileceğini vurgulayan Okumuş, şu bilgileri verdi:

"Zeminin iki metre altında yer alan tünellerin bir kısmı, tarihi eseri yazın serin, kışın sıcak tutması için yapılmış. Günümüzde Almanya da enerjiden tasarruf sağlamak adına toprağın yazın serin, kışın sıcak tutma özelliğinden istifade edilmeye çalışılıyor. Mimar Sinan ın ise bunu 500 yıl önce keşfetmiş. Yaptığım araştırmalar sonucunda böyle bir sistemi Mimar Sinan dan başka kullanan birini görmedim. Ama şunu söyleyeyim ki Sinan bunun da mutlaka bir bilimi var olduğunu bulmuştur. Çünkü Sinan hiçbir şeyin bilimini bulmadan yapmaz. Mutlaka kanal boylarını ve genişliklerini hesap sonucu oluşturmuştur."

Caminin daha derinlerindeki tünellerin, yerin kaç metre altında olduğunun henüz bilinmediğini belirten Okumuş, bu tünellerin yerin altındaki kuyulara bağlı olduğunu, yağmur yağdığında da o kuyuların sularının, deşarj boruları ile tahliye edildiğini anlattı.

Okumuş, kuyuların çalışıp çalışmadığını, en derindeki dehlizlerin kapalı olup olmadığını bilmediğini dile getirdi. Mimar Sinan ın eserlerinin zeminini taneli malzemeden oluşan dolgudan yaptığını aktaran Okumuş, zemin dolgulu ve taneli olduğu için nem oluşmadığını ifade etti.

Taneli zeminler hava aldığı için kolayca kuruduğunu, yer altı suyu da kuyulara aktığı için nem oluşmadığını belirten Okumuş, "O nedenle bu tarihi binanın zeminin üzerine çim ekmemeliyiz. Çim, toprağın hava almasını engellemektedir." diye konuştu.

"Sinan hiçbir zaman eserlerini toprağın içine gömmez"

Mimar Sinan ın hiç bir zaman eserlerini toprağın içine gömmediğini ve bunun çok zekice olduğunu söyleyen Okumuş, şöyle devam etti:

"Sinan, zeminin etrafını istinat duvarlarıyla çevirerek istediği evsafta malzemeyle taban oluşturur. İçini taneli zeminle doldurarak kendi etrafında çevirir. Biz yeni mühendislik sisteminde toprağı kazar, o toprağa sağlam mı diye bakarız. Sinan istediği evsafta kendi zeminini hazırlar. Niteliklerini belirlediği zemin neyse ona göre dolgu yapar ve zemini hazırlar. Eserini onun üzerine oturtur. Binayı oluştururken yağmur sularının tahliyesini ve de binayı suların etkisinden korumak için neler yapması gerektiğine karar verir. Etraftan gelen yağmur sularının binaya gelmemesi için kuyular açarak yağmur sularının buralarda toplanmasını sağlar. Bu kuyuların su toplama diyagramının bir parabol olduğunu bilir. Bu parabol eğrisini tayin etmek için zemine borular koyarak ölçer. Bu ölçümler sonucunda bulduğu eğrinin içine eserini yapar. Hiç bir zaman yağmur suyunun toplandığı bölümlere eserini yanaştırmaz. Binayı yerin içine kurmaz ve onun dışında kurarak, nem almasını önler.”

Tüneldeki taş aralarına derz yapılması sonucu dehlizin hava almasının önlendiğini ve bu nedenle nem oluştuğunu ifade eden Okumuş, "Bu nem, oradaki küfeki taşlarını, temeli, dolayısıyla binayı çürütecektir. Bir an önce tünellerin uçları ve derzler açılmalıdır. Hatta jeoradar yapılarak, bu zeminin röntgeni çekilmeli ve en alttaki tüneller tetkik edilerek, bozulma söz konusuysa tamir edilmelidir. Binanın geleceği için tünellerin hava alması sağlanmalıdır. Havalandırma sistemi geçmişte nasılsa, aynı duruma getirilmelidir." dedi.

Süleymaniye Camisi nin 6-7 metre altında da tünellerin bulunduğunu ve buralarda hiçbir zaman böcek veya örümcek görülmediğini vurgulayan Okumuş, tünellerdeki hava akımının böcek türündeki canlıların yaşamasını engellediğini belirtti.

"Avizenin de matematiksel bir ağırlığı var"

Süleymaniye Camisi nin ilgi çekici birçok bölümü olmasına rağmen, bilimsel yönlerinden birisinin de kubbesi olduğunu anlatan Okumuş, şu bilgileri verdi:

"Bu kubbelerin bir matematiği vardır. Bugünün modern mühendisliğinin kullandığı matematikle yığma yapıların kubbeleri çözülemez, çözemezler, çözülmemiştir. Çünkü matematik bizim mantığımızın şekilsel ifadesidir. Mantığınızın temelindeki önermeyi yanlış kurduğumuzda ondan sonra yapacağımız tüm matematiksel işlemler doğru sonuç vermez. Yanlış önermenin üzerine kuracağınız her önerme yanlış olur. Yanlış önerme üzerinde yapacağınız her matematik işlem, yanlış sonuç verir. Daha da kötüsü yanlış olduğunu matematiğe güvenerek anlayamayız. Geometriyle oluşturacağınız matematik, sizi hiçbir zaman yanlışa götürmez. Sinan da burada kendine özgü geometrik bir matematik kullanmıştır. Bu kubbenin matematiğini çözmüştür. Bu çözüm metodunun ismi birim daire metodudur. Matematiğini kullanarak yaptığı çözümde şunu görmüştür, dünyada hiçbir şey tam yuvarlak değildir. Örneğin alın elinize yumurtayı. Yumurtanın tepesi deliktir, yuvarlak görünümlü her şeyin tepesinde bir şey vardır. Çünkü orası belirsizdir. Doğada hiçbir şey tam yuvarlak değildir çünkü orada bir belirsizlik vardır. Sinan bu belirsizliği bulan dünyada tek kişidir.”

Kubbenin etrafında demir çember bulunduğunu aktaran Okumuş, bu çemberin üzerinin de ahşapla kaplı olduğunu belirtti. Kubbenin ortasına asılan avizenin de matematiksel bir ağırlığı bulunduğunu dile getiren Okumuş, "Bunu yere indirirseniz de kubbe çatlar, değiştirirseniz de çatlar. Bunun hesaplanarak bulunup, yeniden ağırlığınca avize takılması gerekiyor." dedi.

Süleymaniye Camisi nin sadece turistlerin gezeceği ya da sadece namaz kılınarak ibadet edilecek bir eser olmadığına dikkati çeken Okumuş, "Süleymaniye bize bilimi öğretecek bir eserdir. Sinan ın eserlerinde öğrenmemiz gereken birçok bilim gizlidir. Sinan ın ustalık eseri Selimiye de bilim harikasıdır, eşi ve benzeri yoktur. Bu eserleri inceleyip, bilgi edinmemiz teknolojiye yeni ufuklar açacaktır. Bunun için kapsamlı bir çalışma gerekmektedir." diye konuştu.

Okumuş, Mimar Sinan a, filozof olduğu için "Sinan" dediğini belirterek, "Filozofların bir unvanı olmaz. Çünkü o sadece mimar değildir. Mühendistir, akustikçidir, jeologtur, deprem bilimcisidir, barajcıdır. Sinan a, Mimar Sinan diyerek sadece mimarlığın içine hapsetmek kadar kötü bir şey yok. O filozof Sinan dır." dedi.

Çiğdem Pala -AA dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

"Hablemitoglu, Kışlalı, Gaffar Okkan suikastleri sırasında FETÖ'nün Emniyet İmamı kim?”

2016-08-19 10:49 - Özel Haber

Gelin arabası yerine motosikletini süsledi

2016-08-23 16:02 - Gündem

Sevda Kuşun Kanadında dizisinde Tümay karakterini Sevtap Özaltun canlandıracak

2016-08-20 12:22 - Magazin

İsrail'den Müslümanlara Harem-i Şerif tehdidi

2016-08-17 18:55 - Genel

Türkiye, Edirne'den Van'a 'tek yürek' oldu

2016-08-19 20:57 - Genel

Şehit olan

2016-08-19 18:47 - Gündem

Saç ekiminde saç canlılığına dikkat

2016-08-19 14:17 - Sağlık

'Türkiye DAEŞ'e yardım etti' diyen Türkiye düşmanıdır'

2016-08-22 00:52 - Gündem

'Türkiye-Rusya ilişkisinden endişeli değiliz'

2016-08-19 09:47 - Dünya

Nata Holding'den 140 milyon dolarlık yatırım

2016-08-17 13:18 - Ekonomi

İlgili Haberler

31. Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali, 'Tosca' operası ile sona erdi

09:13 - Kültür Sanat

Maarif öğrencileri Türk Dil Bayramı'nda Balkanlar'da Türkçenin etkilerini ele aldı

19:33 - Kültür Sanat

Ankara'da 10. Uluslararası Türk Dili Kurultayı başladı

15:58 - Kültür Sanat

Halk ozanı Neşet Ertaş, Kırşehir'de mezarı başında anıldı

15:48 - Kültür Sanat

Geri dönüştürülmüş camlarla başladığı sanatta yüzlerce öğrenci yetiştirdi

12:08 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Balıkesir 9'uncu Ana Jet Üs Komutanlığı'nda F-16 hazırlık eğitimi mezuniyet töreni yapıldı

18:58 - Gündem

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta çok sayıda patlama sesi duyuldu

18:47 - Dünya

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta çok sayıda patlama sesi duyuldu

18:38 - Dünya

BM Sıfır Atık Danışma Kurulu üyesinden Türkiye’nin çabalarına övgü

18:28 - Gündem

ABD, Bangladeş'in yeniden inşası için Dakka yönetimi ile çalışacak

18:18 - Dünya