Şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker’in babası Nihat Eker ve annesi Bahar Eker, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi Marmaris’te konakladığı otelde gerçekleşen suikast girişimiyle ilgili olarak FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile birlikte 44’ü tutuklu ve 3 firari 47 şüphelinin yargılandığı davanın dünkü ilk duruşmasına müdahil olarak katıldı. Bugün Aydın'ın Efeler ilçesindeki evlerine geri dönen anne ve baba daha önce gündeme getirdikleri idam taleplerini tekrarladı.
İlk ifadesi alınan iki numaralı sanık Gökhan Şahin Sönmezateş’in söylemlerinden hoşnut kalmadığını belirten baba Nihat Eker, “Sadece ilk başlangıçta söylediği cümle yerine oturdu. Darbe yaptın mı soruruna ‘Darbe yaptım’ diye cevap verdi. Darbe yaptığını inkar etmedi ama suçları hep başkasının üzerine attı. Şükrü Seymen, mahkemede kendisinin vurduğunu inkar etti. Ortada kriminal raporlar var. ‘Ben FETÖ’cü değilim’ diyor. FETÖ’cü değilsen sana kim emir verdi” dedi.
“İntikamımızı alacak olan Cumhurbaşkanımızdır”
Yargılanan askerlerin polislerin paralarını aldıklarını inkar etmediklerine dikkat çeken baba Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Paraları almışlar ama ‘Biz onların parasını paylaşmadık, kendi paramızı paylaştık’ diyor. Peki o paralar nerede? Şerefli insan polislerin parasını alır mı? Oğlum dışarıda vurulduğu için onun parasını alamamışlar. Cüzdanındaki 260 TL para, eşyaları ve silahı bize teslim edildi. Oğlum dışarıda vurulmuş, yarım saat ambulansa alınmasına dahi izin vermemişler. En sonunda oğlumu ambulansa almışlar. Biz bunların idamını istiyoruz ama Meclisten idam kararının çıkmayacağı belli. Bu referandumdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkileri artarsa bunların intikamını alacak olanda Sayın Cumhurbaşkanımdır. Çünkü benim milletimin ahı var. Bu yükün hepsini Sayın Cumhurbaşkanımız taşıyor”
“Bize bakıp sırıttılar”
Yargılanan suikast timinin kendilerine başsağlığı dilemesine tepki gösteren anne Bahar Eker ise, “Onlar adi ve şerefsiz. Sütten çıkmış ak kaşık gibi bir de bize bakıp utanmadan sırıtıyorlar. Beni en çok bu sinirlendirdi. Salonda elim ayağım titredi. Biz bir evlat kaybetmişiz, sanki hiçbir şey yapmamış gibi davranıyorlar. Utanmadan gayet rahat rahat herkes konuşuyor. Bu bayrağın altında kalacaksın, yüksek rütbelere gelip milletin ekmeğini yiyeceksin sonra da kalkıp insan öldüreceksin; böyle bir şey olabilir mi? ‘Biz isteseydik, onların hepsini öldürürdük. Çocuk gibi ağlayacak değilim’ diyor. Ben onlara daha çok şey söyleyecektim ama dışarı atılmamak için sustum. Onlar yapmadıysa bizim çocuklarımızı kim şehit etti” şeklinde konuştu.
“Ölmeden öldüklerini görmek istiyorum”
Duruşmayı takip eden suikast timinin yakınlarının davranışlarının kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Bahar Eker, idam talebini şu ifadelerle dile getirdi: “Oraya bir bayan vardı. Anneleri veya hanımları olabilir. Nasıl çocuk büyütmüşlerse birde el sallayıp sırıtıyorlar. Sanki iyi yaptık, oh olsun gibi davranıyorlar. Onların davranışlarından ancak bu çıkar. Utanmaz şerefsiz bir de bana başsağlığı diliyor. ‘Anne bize sitem ediyor’ diyor. Ne konuşuyorsun; sen benden hayatımı çaldın, evladımı aldın. Ben sana sitem etmeyeyim de kime edeyim? Onları hiç konuşturmamak lazım. Onları asıp idam edeceksin ki bütün milletin içi rahat etsin, bizim de içimiz rahat etsin. Ben 7 aydır bu evin içinde ağlıyorum. Onların keyfine bak, rahatlıklarına bak. Birde utanmadan kalem kağıt istiyorlar. Ben idam istiyorum, ben yaşarken onların öldüğünü görmek istiyorum. Ben Cumhurbaşkanıma yalvarıyorum; bu emri kendi çıkarsın. Halktan çıkmazsa, kendi çıkarsın. Ben yavrumu kaybettim. Ömür boyu müebbet diyorlar ama ben idam istiyorum”
Onur Durmuş-İbrahim Kılınç
dikGAZETE.com