Hartum
Sudan'da yaşayan Türk vatandaşları, Ramazan'ı nasıl geçirdiklerini değerlendirdi.
Türkiye'nin Hartum Büyükelçisi İrfan Neziroğlu, AA muhabirine, Sudanlıların teravih ve namaz konusundaki hassasiyetinin dikkatini çektiğini söyledi.
Gündüz vakti sıcağın etkisiyle zaman zaman zorlandığını söyleyen Neziroğlu, iftar sonrası hareketliliğin başladığını, gençlerin kendilerine yönelik eğlencelerinin olduğunu ve bu tür etkinliklere katılmak istediğini belirtti.
Neziroğlu, "Sudan'da Ramazan'a bu hazırlanma, önem verme ve en iyi şekilde değerlendirme kültürü takdire şayan" dedi.
"Sudan'daki sokak iftarlarını Türkiye'deki iftar çadırlarına benzetiyorum"
Sudan'da ihtiyaç sahipleri ile iftar vaktinde yoldan geçenlerin davet edildiği en meşhur adetlerden biri olan evlerin önünde kurulan sokak iftarlarını Türkiye'deki iftar çadırlarına benzeten Sudan Türk Talebe Birliği Başkanı Fatih Tiril, Sudan'da ramazan yemeklerinden "Asida" yediğini ve içeceklerinden "Kerkede"yi deneğini söyledi.
Uluslararası Afrika Üniversitesi öğrencisi Tiril, "Sudan'da meşhur bir laf var 'Dünya Ramazan' denildiğinde bütün sıkıntılar, sinir ve stres unutuluyor ve herkes eski formuna dönüyor." diye konuştu.
Tiril, "Ramazan burada kolay geçiyor. Sudan'da oruç tutmayı tercih ediyorum." dedi.
"Ramazan'daki bu hava, kültürel ve manevi bu sofra kültürünü her yerde bulamazsınız"
Sudan Türk İş Adamları Derneği Genel Sekreteri ve Türkçe Öğretmeni Emine Karadağ, Sudan'daki sokak iftarlarının güzelliğine değinerek, "Bir yere davetliyseniz sıkıntı olabilir ama manevi anlamda çok şey katıyor." şeklinde konuştu.
Geleneksel bir yemek kültürü olduğu için iftar sofralarının benzer olduğunu söyleyen Karadağ, patlıcan salatası "Salata el-Esved"in kendisi için müthiş bir yemek olduğunu ifade etti.
Karadağ, "Ramazan'daki bu hava, kültürel ve manevi bu sofra kültürünü her yerde bulamazsınız. Herkesin Sudan'a gelip bu kültürü denemesini, Sudanlılarla bir sokak iftarı yapmasını tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.
İftarda hafif, teravihten sonra ağır yemekler tüketiliyor
17 yıldır Sudan'da yaşayan Esnaf Yusuf Arıkan, komşuların yemeklerini birleştirip bir arada iftar yapmalarına bayıldığını dile getirdi.
Sudan'da iftar yemeklerinin hafif olduğunu söyleyen Arıkan, Sudanlıların teravihin ardından geç saatlerde ağır yemekler tüketmesinin ise kendisine ilginç geldiğini anlattı.
Arıkan, ramazanda işler biraz daha gevşetilebildiği için Ramazan'ı Sudan'da geçirmeyi tercih ettiğine değindi.
Arapçasını geliştirmek için Sudan'a gelen Gazi Üniversitesi Arapça Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Serhat Ürekli de "Sudan'ın Afrika'ya açılan kapı olması hasebiyle çok farklı kültürlerden insanı görmeniz mümkün. Sudan bir açık hava müzesi gibi, giyim kuşamları, yemekleri ve yaşam tarzları hoşuma gidiyor." dedi.
Sahurda "Rukak", iftarda "Asida", "Tamiye", "Damaa" ve "Kurrasa" yemeklerini tatma fırsatı bulduğunu söyleyen Ürekli, "Ramazanda en çok tüketilen, susuzluğu gideren ve bağışıklık sistemine iyi geldiği söylenen "Hılu-Mur" ve Osmanlı şerbetine benzeyen "Kerkede" içeceklerini sevdiğini belirtti.
"Bu kültürün içerisinde bulunmak insana bambaşka bir haz veriyor." ifadesini kullanan Ürekli, Sudan'da çok güzel anılar biriktirdiğini ve Türkiye'ye dönünce çevresine bu kültürü aktaracağını söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com