Su altında 5 bin yıllık tarihin izleri aranıyor

MÖ 3000'li yıllarda kurulduğu bilinen ve 5 bin yıllık geçmişe sahip antik liman kenti Amasra'da, kurtarma kazılarının yanı sıra deniz altındaki kalıntıların da turizme kazandırılması için çalışma başlatıldı.

Kültür Sanat - 7 yıl önce

BARTIN - SELİM BOSTANCI

MÖ 3000'li yıllarda kurulduğu bilinen ve 5 bin yıllık geçmişe sahip antik liman kenti Amasra'da, karadaki kurtarma kazılarının yanısıra deniz altındaki kalıntıların da turizme kazandırılması hedefleniyor.

MÖ Erken Bronz Çağı'nda kurulduğu düşünülen ve "Sesemos" adıyla MÖ 12'nci yüzyılda Fenikeliler'in kıyılar boyunca oluşturduğu koloni yaşamının ardından İranlı Prenses Amastrist'in yönetimi döneminde en parlak zamanını yaşayan Amasra, 5 bin yıllık tarihin izlerini taşıyor.

Helenistik, Arkaik, Klasik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eserin bulunduğu bildirilen ilçede temel kazısı çalışmaları sırasında ortaya çıkan eserler üzerinde yapılan incelemeler, antik çağlarda ilçede görkemli yapılar olduğunu ortaya koyuyor.

Bugüne kadarki çalışmalarda ortaya çıkan eserler ilçe tarihinin 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğu konusunda önemli bulgular verirken, antik kent yapılarının yarısının ise yerleşime açılmayan alanların altında kaldığı düşünülüyor.

Yine karada tesadüfen ortaya çıkan eserlerin yanı sıra Bedesten mevkisinde başlanan resmi kazıların sürdüğü ilçede, deniz altındaki kalıntıların tespit edilerek kültür turizmine kazandırılması için çalışma başlatıldı. 

"Antik liman kenti ve deniz altındaki medeniyet"

Amasra Müze Müdürü Baran Aydın, ilçede antik çağlarda tiyatrodan pazar yerine, çeşmelerden su kemerlerine, meclis binalarından kutsal alanlara kadar oldukça kaliteli yapılar inşa edildiğini söyledi.

Gerek Helenistik, gerekse Roma döneminden birçok esere rastlanılmasına karşın antik yapıların yer aldığı Amasrist kentinin önemli bir bölümünün de deniz altında olduğunu düşündüklerini ifade eden Aydın, şöyle konuştu: 

"İlçede üzerinde yerleşim olmayan yerlerin altında antik kent olduğunu biliyoruz ve inşaat temeli kazılarında da önemli eserlere rastlıyoruz. Müdürlüğümüz gözetiminde yapılan temel kazılarında Bizans Dönemi'ne ait erzak odası olduğu tahmin edilen yapıdan Roma Dönemi'ne ait hamamlara, toplantı salonundan özel taban mozaikli evlere kadar yapılar ortaya çıkıyor. Bugün 6 bin kişinin yaşadığı ilçede Roma döneminde 40-50 bin kişinin yaşadığını tahmin ediyoruz, ki bu da yerleşimin geniş alanda hakim olduğunu gösteriyor. Amasra'nın antik liman kenti olması, denizin altında önemli kalıntıların varlığını da mümkün kılıyor. Bununla ilgili ilk etapta Küçük Liman'da havadan görüntüleme yaptık, denizde gördüğümüz duvar buluntularını, karadaki eserlerde olduğu gibi dijital haritaya işlemeye başladık, gelecek yıl Amasra'nın başka kesimlerindeki su altı buluntularına yönelik rölöve çıkarma çalışmalarına devam edeceğiz."

"Suya gömülmüş binalarla batık kent izlerini görmek mümkün"

Amasra'nın, antik bir liman kenti olması dolayısıyla denizdeki arkeolojik çalışmalarda önemli yapı ve kalıntılara ulaşmanın mümkün olduğunu da aktaran Baran Aydın, "Su altında, 5 bin yıllık ilçe medeniyetinin denize uzanan kalıntılarına ulaşmak mümkün. İskeleler, küçük depolar, birtakım liman kalıntıları, batık gemiler, çeşitli mendirek ve 'gemi babası' denilen devrilmiş palamar, antik çapalar, batık sandallar gibi kalıntılara rastlayabiliriz. 17 Ağustos depreminde 3-5 katlı binalar nasıl suya gömüldüyse, burada da 8-10 metre suyun altına gömülmüş binalarla batık kent izlerini görmek mümkün olabilir. Bazen bir kilise, bazen bir villa veya ev, yapı karşımıza çıkabilir." ifadelerini kullandı.

Aydın, gördükleri ve ulaşabildikleri kalıntıları kayda geçirdiklerini bildirerek, ilerleyen zamanlarda değişik su altı araştırma gemileriyle deniz dibindeki kumu emen temizleme sistemiyle kalıntıların açığa çıkarılabileceğini dile getirdi. 

Bunun en güzel örneğinin Marmaray kazıları sırasında Yenikapı Theodosius Limanı'nda görüldüğünü ve denizin altından 5'inci yüzyıldan 11'inci yüzyıla kadar Bizans dönemine ait 37 gemi kalıntısına rastlanıldığını anımsatan Baran Aydın, bu çalışmaların çok emek istediğini, fakat kültürel zenginlik ve tanıtım olarak getirilerinin de harcanan emek kadar büyük olacağını belirtti.

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Kalekim'in Avcılar lokasyonu “Ar-Ge Merkezi“ oldu

2017-09-22 20:02 - Genel

'Irak'ın kuzeyindeki referandum meşru gösterilmeye çalışılıyor'

2017-09-26 18:07 - Siyaset

Rusya'nın simgesi matruşka bebekler

2017-09-25 16:47 - Dünya

'Mavi Vatan'ın Koruyucu Kartalı: Sahil Güvenlik TCSG 105

2017-09-25 16:52 - Çevre-Hayat

Kaynakçı kadınların ateşle imtihanı

2017-09-24 15:17 - Çevre-Hayat

Polonya 1-3 Türkiye |Filenin Sultanları çeyrek finalde

2017-09-28 00:57 - Spor

HIV türlerine yüzde 99 oranında saldıran antikor geliştirildi

2017-09-22 16:21 - Genel

Beşiktaş kasasını doldurdu

2017-09-27 16:42 - Spor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yoğun diplomasi trafiği

2017-09-22 16:27 - Genel

Balığın 10 faydası

2017-09-28 13:47 - Sağlık

İlgili Haberler

Lübnan'daki Türkoloji bölümü öğrencileri hem Türkçeyi hem Türk kültürünü öğreniyor

12:02 - Kültür Sanat

Samsun'dan Elbistan'a depremzedelerle kurulan 'Gönül Köprüsü' mektupları kitaplaştı

14:18 - Kültür Sanat

Tarlalardaki halılar kadın işçilerin emekleriyle pastelleşiyor

12:58 - Kültür Sanat

Müzisyen kalaycı, ailesiyle köy köy gezerek ata mesleğini yaşatıyor

14:12 - Kültür Sanat

Telkari ustası 38 yıldır altın, gümüş ve bakıra ateşle şekil veriyor

14:08 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Hindistan'da aşırı yağışların yol açtığı sellerde hayatını kaybedenlerin sayısı 58'e yükse

11:08 - Dünya

Erzurum, Kars, Ağrı, Ardahan ve Artvin'de gök gürültülü sağanak bekleniyor

10:58 - Gündem

663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde son gün müsabakaları başladı

10:18 - Spor

Manisa'nın Kula ilçesindeki orman yangını söndürüldü

09:47 - Asayiş

Fransa'da erken genel seçimlerin ikinci turunda oy kullanma işlemi başladı

09:37 - Dünya