KONYA - Muhammed Ali Akman
Konya'nın Hüyük ilçesinde sanatçılar tarafından inşa edilen ve tamamı kerpiç evlerden oluşan Sonsuz Şükran köyü, ortaya çıkış hikayesi, otantik mimarisi ve her sene düzenlenen festivalleri ile kentin stresli yaşamından uzaklaşmak isteyenlerin tercihi oldu.
Beyşehir Gölü'ne kıyısı bulunan ilçeye bağlı Çavuş Mahallesi’nde 9 yıl önce kurulan köy, tüm evlerde toprak, saman ve ahşap kullanılarak yapıldı. Selçuklu mimari çizgileri de dikkate alınarak düz dam şeklinde inşa edilen evler, bu özelliği ile geleneksel kerpiç mimarisinin günümüzdeki önemli örnekleri arasında yer alıyor.
Başta İstanbul olmak üzere, şehir merkezlerindeki beton binalar arasındaki süren hayatlarına ilkbaharın gelmesi ile ara veren sanatçılar, en fazla iki katlı toprak evlerin yer aldığı Sonsuz Şükran köyüne geliyor.
Dubleks veya tek katlı inşa edilen, birçoğunda cumba bulunan ve her biri özgün tasarıma sahip kerpiç evler, yüksek katlı beton binalara bir alternatif olarak ön plana çıkıyor.
Birkaç evin daha inşasının tamamlanması ile 30 evden oluşacak Sonsuz Şükran köyü, yüksek lisans ve doktora tezlerine de araştırma konusu oluyor.
Toprak evler, ağaç ve çiçeklerin oluşturduğu yeşil doku ile bir araya gelince, Konya ile çevre illerden gelin ve damatlar için düğün fotoğrafı çekim platosuna dönüşüyor.
"Gerçekten yaşadığımı hissediyorum"Köy sakinlerinden, sanat tanıtım yönetmeni Fügen Akkemik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toprak yapıların insanın doğasına en uygun mimari yapılar olduğunu, kerpiç evlerin doğal klimatik özelliğinin bulunduğunu söyledi.
Her sene nisan başında köye geldiğini, ekim sonunda İstanbul'a döndüğünü belirten Akkemik, "İstanbul'dan buraya geldiğim zaman gerçekten yaşadığımı hissediyorum." dedi.
Beton binaların insanın hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını bozduğunu aktaran Akkemik, "İnsanoğlu, yaratıldığı topraktan ne kadar uzaklaşıyorsa o kadar büyük hata yapıyor. Düz ve geniş coğrafyası olan Konya'da bile çok yüksek katlı, sıkışık binalar inşa ediliyor. O binalarda yaşayanlar, huzurlu ve sağlıklı olduklarını zannediyorlar. Kerpiç evlerde birkaç gün yaşasalar, içerisinde bulundukları durumu göreceklerdir." diye konuştu.
"Yeniden toprak evlere dönmeliyiz"Fotoğraf sanatçısı İbrahim Göksungur, yazın sıcağı emen, kışın da zor ısınan betonun kerpice göre daha sağlıksız bir yapı malzemesi olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Kerpiç evlerin binlerce yıllık tarihinin olduğuna dikkati çeken Göksungur, "8 yıldır yazları kerpiç evimde oturuyorum. Buradan ayrılıp beton evime gidince artık rahat edemiyorum. Yeniden toprak evlere dönmeliyiz. Özellikle tek veya iki katlı ev yaptırmak isteyenler kesinlikle toprak malzeme kullanmalıdır." ifadelerini kullandı.
Ressam Kamer Batıoğlu da kerpiç evlerin en sevdiği yönünün "nefes alması" olduğunu belirterek, "8 ay kapalı kalan evimizin kapısını açtığımızda sanki yarım saat önce evden birisi çıkmış gibi bir hava buluyoruz. Her yıl bahar geldiğinde İstanbul'dan koşarak nefes almaya, uyumaya buraya geliyoruz. Çok sıcak havalarda bile evin içi serin oluyor. Kış günlerinde ise evdeki şöminede gazete kağıdı bile yaksak, sabaha kadar sıcak kalıyor." dedi.
"Toplu konutları yatay planda inşa edebiliriz"Kerpiç evler ve modern toprak yapı malzemesi üzerine çalışmalar yapan yüksek mimar Nurettin Ekinci de toprağın bir yapı malzemesi olarak binlerce yıldır Anadolu'da kullanıldığını vurguladı.
Ekinci, birçok ülkede yüksek katlı binaların yerine yatay planda konutların inşa edildiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de son yıllarda önemli bir kentsel dönüşüm yaşanıyor. Ancak iki katlı evleri yıkıyor ve yerine yüksek apartmanlar inşa ediyoruz. Toplu konutları yatay planda inşa edebiliriz. Modern toprak yapı malzemesi olarak kerpiçi çok rahat şekilde yeni inşa edilecek toplu konutlarda kullanabiliriz."
Ekinci, iklimsel özellikler ve coğrafi koşullar nedeniyle kerpicin Anadolu'da her zaman en fazla tercih edilen yapı malzemesi olduğunu hatırlatarak, "Bugün de toprak yapının ne kadar doğru bir karar olduğunu yeniden keşfeden bilimsel çevre, insanları toprak yapıya yönlendiriyor. Biz de mimarlar olarak, ekolojik ve sürdürülebilir mimarlık adına kerpiç yapıyı tavsiye ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Sonsuz Şükran köyünün geleneksel toprak yapının günümüzdeki en güzel örneklerinden biri olduğunu aktaran Ekinci, "Burası geleneksel yapı yöntemlerini ve kerpiç mantığını gösteriyor. Toprak kullanarak da toplu konut yapılabileceğini ispatlıyor. Kerpiç yapıyı özendirmek ve 'günümüzde yapılan kerpiç evler var mıdır?' sorusuna cevap olarak gezip görülebilecek bir yer." diye konuştu.
"Dışa bağımlılığı azaltır"Ekinci, kerpicin bugün daha modern yapım tekniklerinin olduğuna değinerek, "Toplu konut problemi, modern toprak yapı ile çözülebilir. Yüksek katlı olmayan, yatayda gelişen toprak evler inşa edilebilir. Kamu bunu destekleyebilir ve halkı bu yönde teşvik edebilir. Sıcak ve soğuk bölgelerde, her türlü mevsimde toprak, insan yaşantısı için en ideal koşulları sağlayan yapı malzemesidir. Modern toprak yapı malzemesi, inşaat sektöründeki dışa bağımlılığı azaltır." sözlerine yer verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com