Ankara
Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında TRT World'den Alican Ayanlar'ın moderatörlüğünü yaptığı "ADFTalks" paneline konuşmacı olarak katıldı.
Mahmud, Somali'de zor bir dönemden geçildiğini ancak devletin "çökme" durumundan "kırılganlık" haline geçtiğini belirterek, devlet kurumlarının henüz yeterince olgunlaşmadığını, öte yandan son birkaç yılda hızlı ilerleme kaydedildiğini ifade etti.
Uluslararası arenada hak ettikleri konuma ulaşmaya çalıştıklarını, terör örgütü Eş-Şebab ve DEAŞ ile mücadele ettiklerini anlatan Mahmud, Birleşmiş Milletler (BM) ve Afrika Birliği gibi pek çok uluslararası kuruluşun, ABD, Türkiye, İngiltere'nin ve komşu ülkelerin Somali'ye destek verdiğini dile getirdi.
Mahmud, destek veren kuruluşlar ve ülkelerin yanı sıra terörle mücadelenin Somali'nin öncülüğünde ilerlediğini vurgulayarak, ülkesinde 1969'dan bu yana ilk kez seçim düzenleneceğini söyledi.
Doğu Afrika'yı temsilen Somali'nin BM Güvenlik Konseyi üyesi olduğuna dikkati çeken Mahmud, Arap Birliği'nin de üyesi olduklarını ve Somali'nin hak ettiği konuma geleceğini belirtti.
Mahmud, terör örgütlerinin küresel amaçları olsa da geçmişteki koşullar nedeniyle Somali'ye sorun çıkarttığını kaydederek, terör örgütlerinin gerçek yüzünü gösterdiklerini, insanların artık örgütlerin davranışlarının Somali'ye uymadığını gördüklerini ifade etti.
"Somali'de teröre yer yok"
Devletin büyüyüp hizmet vermeye başladığını, eğitim ve sağlık alanında istihdam sağladıklarını ve terörden arındırılan bölgelerde istikrarlaştırma programı yürüttüklerini anlatan Mahmud, "İnsanlar mesajı alıyorlar: Somali'de teröre yer yok." dedi.
Mahmud, düzenli bir ekonomik istikrar modeli inşa ettiklerini aktararak, emlak alanında yeni açılımlar sağladıklarını ve Türk firmaları dahil özel sektörde yatırımların teşvik edilmesi konusunda ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Uluslararası havalimanının Türk şirketler tarafından işletildiğini ve bazı deniz limanlarını da işleten kurumlar olduğunu kaydeden Mahmud, ulusal dönüşüm programıyla kurumların zayıflıklarını giderdiklerini ve uzun vadeli 2060 vizyonu doğrultusunda çalıştıklarını anlattı.
"Acı çekenleri temsil etmek ahlaki sorumluluğumuz"
Mahmud, Somali gibi sorunlar yaşayan halkların da sesi olmak istediklerini vurgulayarak, "Acı çeken insanları temsil etmek gibi ekstra ahlaki sorumluluğumuz olduğunu hissediyoruz." dedi.
İdeoloji ve ilkeler dünyasından çıkarlar dünyasına geçiş yaptıklarına dikkati çeken Mahmud, az gelişmiş ülkelerin çıkarlarını "pazarlayamadığını" ifade etti.
Mahmud, küresel ve bölgesel güçlere ve komşu ülkelere Somali'nin çıkarlarını anlattıklarını ve müzakerelerde iki tarafa da faydalı olacak şekilde bunları aktardıklarını vurgulayarak, Somali'nin kaynakları ve stratejik konumu olduğunu; devlet kurumlarının güçlü olmaması nedeniyle diğer aktörlerin Somali'ye katkı sağlamayı değil, ondan ne alabileceğini düşündüğünü dile getirdi.
Kalıcı reformlara ihtiyaç duyduklarına işaret eden Mahmud, Afrika Birliği olarak da 2063 vizyonunu çerçevesinde ilerlediklerini ve Afrika'yı serbest ticaret bölgesi haline getirmek istediklerini anlattı.
Mahmud, Somali'nin stratejik konumuyla Afrika'nın dışarıya açılan kapısı olabileceğinin altını çizerek, ülkesinin lojistik faaliyetlerin gerçekleşebileceği bir konumda olduğunu belirtti.
Somali-Etiyopya ilişkileri ve ara buluculuk süreci
Somali ve Etiyopya'nın komşu ülkeler olarak uzun bir geçmişi olduğunu ve şiddet dolu bir tarihinin de bulunduğunu kaydeden Mahmud, bu tarih nedeniyle iki ülkenin de zayıfladığını ifade etti.
Mahmud, iki ülke arasındaki sorunlar nedeniyle ordu ve askeri alanda yoğunlaştıklarını, bunun sonucunda tarihlerinde birçok darbe ve devrim yaşandığını hatırlattı.
Somali ile Etiyopya arasında imzalanan Ankara Bildirisi'nin iki ülke için önemli bir gelecek fırsatı oluşturduğunu vurgulayan Mahmud, karşılıklı ziyaretler yaparak görüş alışverişinde de bulunduklarını bildirdi.
Mahmud, Türkiye'de iki ülkenin katılımıyla tekrar toplantı yapılacağına işaret ederek, müzakerelerin devam ettiğini ancak artık çatışma istemediklerini söyledi.
"Somali kendisiyle ve dünyayla barış içinde" sloganları olduğunu aktaran Mahmud, "O yüzden de komşularla ve genel olarak dünyayla barışçıl ilişkiler kurarak yaşamak istiyoruz." dedi.
Kriz döneminde Erdoğan'ın ziyareti Somali ile ilişkileri geliştirdi
Türkiye ile Somali arasındaki ilişkilere dair de konuşan Mahmud, özellikle 2010-2011'de ülkesinde yaşanan açlık sonrası çok fazla ölüm yaşandığını ve bunun güvenlik sorununa da neden olduğunu belirtti.
Bu sorunlara rağmen o dönem başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Somali'yi ailesi ve kabinesiyle ziyaret ettiğini anlatan Mahmud, Somali'nin erişilebilir olduğunu gösterdiklerini dile getirdi.
Mahmud, Somali'nin sorununun artık açlık değil, terörizm olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin güvenlik güçlerine eğitim, teknoloji ve danışmanlık desteği sağladığını söyledi.
"Türkiye ve Somali, karşılıklı çıkara dayalı gerçek ortaklar"
Somali'de ilk defa petrol ve gaz rezervlerinin araştırıldığını ve bunu sadece henüz Türkiye'nin talep ettiğini aktaran Mahmud, "Türkiye, belki 10 yıl sonra Somali daha iyi bir petrol ülkesi olduğunda gelecek şirketlerle karşılaştırılamaz. Bu, Türkiye'yle ilişkimiz. Somali ile komşuları arasında bir sorun olduğunda da Türkiye, arabuluculuk yapmaya ve sorunu çözmeye geldi. Türkiye ve Somali, karşılıklı çıkara dayalı gerçek ortaklar." diye konuştu.
Mahmud, Ankara Bildirisi'nin Türkiye'nin yaptığı samimi ara buluculuğun sonucu olduğuna dikkati çekerek, "Dürüst bir ara bulucu olmalısınız. Ara bulucunun barış dışında bir çıkarı olmamalı. Türkiye, Somali ile çok iyi ilişkilere sahip, Etiyopya ile de aynı şekilde. Türkiye, Somali ve Etiyopya'yı da farklı ve zor zamanlarda destekledi." ifadelerini kullandı.
"Somaliland, Somali'nin parçasıdır"
Filistin meselesinin ahlaki ve dini bir sorumluluk olduğunu belirten Mahmud, bu konuda Somali'nin hiçbir şekilde taviz vermeyeceğini ve barışçıl ve iki devletli çözümün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Mahmud, Somali'den 1991'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland'e Filistinlilerin yerleştirilme planı iddialarına ilişkin olarak şunları söyledi:
"Somaliland, Somali'nin parçasıdır. Tabii ki burada orman kanunlarından bahsetmiyoruz. Biri gelip ülkenin bu parçasını kesip götürüyoruz diyemez. Somaliland, Somali'nin parçasıdır. Daha önce asla hiç kimse, Filistinlilerin kendi toprakları yerine Somali'ye yerleşmesi konusuyla gelmemiştir. Bunu bir çözüm olarak görmüyoruz. Bu tanınma ya da tanınmama meselesi değil. Ancak Filistinlileri kendi topraklarından ayırma ve onları başkalarının topraklarına yerleştirme fikrini, hiçbir şekilde çözüm olarak görmüyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com