Smart Future Expo Zirve ve Fuarı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla bugün İstanbul Kongre ve Fuar Merkezi’nde başladı.
Geleceğin akıllı binalarının ve akıllı şehirlerinin tartışıldığı fuar, dijital dönüşüm çözümleri sunan şirketleri, kamu kurumları yetkililerini, sanayicileri, iş dünyası temsilcilerini, yerel yöneticileri, inşaat sektörü temsilcilerini bir araya getiriyor.
Fuarın ülkenin ve yeni nesillerin yarınlarına umut olacak fikirleri de beraberinde getireceğine inancını dile getiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü araştırma, geliştirme ve inavosyonun üretim sektörünün artık hep gündeminde yer aldığını belirtti.
“Araştırma, geliştirme ve inovasyonun gücünden faydalanmak zorundayız”Bu kavramların çağımızın ve geleceğimizin anahtar kavramları olarak karşımızda durduğunu dile getiren Bakan Özlü, “Bu kavramların değerini tam olarak bilmeden bir yere varmamız mümkün değil. Katma değeri yüksek ürünler üretmek, yüksek teknolojili ürünler ihraç etmek, büyümek ve gelişmek istiyorsak araştırma, geliştirme ve inovasyonun gücünden faydalanmak zorundayız. Ülkemizin katma değeri yüksek ürünler üretmesi bakanlığımızın ekonomik üretiminin en vazgeçilmez öncelikleri arasındadır.”dedi. Bakan Özlü; "Ülkemizin katma değeri yüksek ürünler üretmesi, hükümetimizin, ekonomi yönetiminin ve bakanlığımızın en vazgeçilmez öncelikleri arasında yer almakta. İnovasyon demek, bilginin ve fikrin ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürülmesi demektir. Yani bizler Ar-Ge ve inovasyonla ekonomik ve toplumsal faydayı artırmak durumundayız. Türkiye, 1980'li yıllarda rahmetli Özal'ın vizyonuyla, ihracata dayalı ekonomi modeline geçti.
Özal'dan yaklaşık 20 yıl sonra, 2002'den bugüne ihracatımız 36 milyar dolardan, 150 milyar dolar seviyesine ulaştı. Dünya pazarlarında yaşanan sıkıntılara, çevremizdeki olumsuzluklara rağmen ihracatta belli bir istikrarı yakalamış bulunuyoruz. Daha çok üreterek, daha fazla dış pazara açılarak, çok daha fazla ülkeyle temas ederek, iş adamlarımızın ve firmalarımızın iş yapma becerileriyle ve hükümetlerimizin doğru hedeflere odaklanmasıyla bunu başardık, bugünlere geldik." ifadelerini kullandı.
Bakan Özlü, serbest ticaret anlaşmalarıyla, vize muafiyetleriyle, iş adamlarına yeşil pasaport uygulamasıyla, reform paketleri ve teşviklerle ihracatın önünü açmaya devam edeceklerine işaret ederek, Türkiye'nin ihracat artışında ve büyümesinde etkili olan en kritik unsurun düşük teknolojiden orta ve yüksek teknolojiye geçiş olduğunu anlattı.
"Ar-Ge ve İnovasyon fark oluşturan kavramlar"
Özlü, Ar-Ge ve inovasyonun fark oluşturan kavramlar olduğuna dikkati çekerek, "Örneğin tanesi 10 dolar olan sandalye de var, 50 dolar olan da. Aynı şekilde 10 dolar olan gömlek de var, 50 dolar olan gömlek de. Tanesi 1 liraya satılan kalemler olduğu gibi, tanesi bin liraya satılan kalemler de var. Eğer sürümden kazanacaksak, ucuz olanları üretmeye elbette devam edelim. Ancak bunu yaparken pahalı olanları da üretmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Fiyat farklarını Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve kalitenin belirlediğini kaydeden Özlü, cep telefonuna yazılan bir uygulama ile milyar dolarlar kazanılabildiğini aktardı.
Faruk Özlü, teknolojinin hayatın her alanını daha fazla etkilemeye devam etiğini ifade ederek, bu durumun fırsatları içinde barındırdığını, bunun yanı sıra firmalar ve ülkeler için de ciddi tehditler içermeye devam ettiğini söyledi.
"Hedefimiz 2023 yılında, dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak"Dünya pazarında başarılı olmak için inovatif olmanın önemine işaret eden Özlü, inovatif bir Türkiye'nin dünya devleriyle yarışıp, çok kolaylıkla onları geçmesinin mümkün olabileceğini söyledi.
Özlü, şirket sahiplerinin ve yöneticilerin çalışanlarına inovasyon yapmaya uygun bir ortam hazırlamaları gerektiği önerisinde bulunarak, "Türkiye'nin kilogram başına ihracatı 1 dolar 44 cent civarındadır, gelişmiş ülkelerde bu oran yaklaşık 4 dolar. Bizim hedefimiz 2023 yılında, dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak, bu oran şu an yüzde 1'in altında. Ülke olarak, inovasyon sonucunda çıkan ürünleri kullanan değil, işin en başından itibaren geliştiren ülke olmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin önemli adımlar attığını söyleyen Özlü, bu kapsamda önem verilen Bilişim Vadisi'nin birinci etabının tamamlandığını bildirdi.
Özlü, "Bilişim Vadisi, Türkiye'ye her alanda çok değerli kazanımlar sunacaktır. Bu projeyle Türkiye, dünyanın en önemli Teknoloji Geliştirme Bölgelerinden birine sahip olacaktır. Bilişim Vadisi, başta bilişim teknolojileri olmak üzere, elektrik, elektronik, telekominikasyon, yazılım ve robotik gibi sektörlere ev sahipliği yapacak. Şu anda 28 firma, Bilişim Vadisi Yönetim Kurulunun onayından geçmiş bulunuyor. Bilişim Vadisi'nin tüm etapları tamamlandığında 5 bin Ar-Ge ve yazılım firmasını bünyesinde barındıracak,100 bin nitelikli insana istihdam sağlanacak ve yaklaşık 50 milyar dolar ciro elde edilecektir." bilgisini verdi.
Bakan Özlü, konuşmasının ardından standları gezerek katılımcılardan bilgi aldı.
Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin: “Şehri insan hayatını kolaylaştıran bir yapıya dönüştürmemiz lazım”Açılışta konuşan Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, herkesin yeşillikler ve büyük alanlar içerisinde küçük, tek katlı yapılardan oluşmuş şehir tasavvur ettiğini belirterek, hayatın gerçeğinin ise gün içerisinde evi ile iş yeri arasında koşturan insanların, yoğun yaşam biçimlerine göre tasarlanan büyük yapıların, sosyal donatıların, sosyal mekânların, ulaşımın ön plana çıktığı bir tablo olduğunu söyledi. Bu durumun insanın tabiatına, fıtratına ve sağlığına aykırı olduğunu belirten Başkan Şahin, “Madem hayatın akışı içerisinde bugün teknolojiye ve işe odaklı şehirlerde yaşıyoruz, o zaman şehri insan hayatını kolaylaştıran, insanın hayatında katma değer oluşturan bir yapıya dönüştürmemiz lazım’’ dedi.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com