?>

Sigara akciğer kanseri riskini 30 kat artırıyor

Uzmanlara göre, sigara içenlerin tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş kişiye göre akciğer kanserine yakalanma riski 10-30 kat fazla.

Genel - 5 yıl önce

İSTANBUL (AA) - Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, sigara içen bir bireyin tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş kişiye göre akciğer kanserine yakalanma riskinin 10-30 kat fazla olduğunu açıkladı.

TÜSAD Başkanlığının yanı sıra Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr. Yılmaz, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında AA muhabirine, akciğer kanserinin tüm dünyada ve Türkiye'de en ölümcül kanserler arasında yer aldığını söyledi.

Yılmaz, akciğer kanserinin tüm dünya ve Türkiye'de erkeklerde kansere bağlı ölümlerin başında geldiğini, kadınlarda dünya verilerine göre 2., Türkiye'de ise 5. sıradaki ölüm nedeni olduğunu belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verileri doğrultusunda 2018 rakamlarına göre 2,1 milyon kişiye akciğer kanseri tanısı konulduğunu aktaran Yılmaz, 1,8 milyon hastanın da bu hastalık nedeniyle yaşamını kaybettiğini kaydetti.

Türkiye'de her yıl yaklaşık 35 bin yeni olgunun akciğer kanseri tanısı aldığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, şu bilgileri verdi:

"Hastalık en sık 55-75 yaş grubunda ortaya çıkmaktadır. Artan yaş ile risk artmaktadır. Akciğer kanserine genellikle ileri evrelerde tanı konabilmektedir. Ülkemiz verilerine bakıldığında olguların yüzde 82'sinin lokal ileri ve ileri evre aşamasında tanı aldığı gözlenmektedir, Yüzde 18'lik bölümüne erken evrede tanı konmakta ve bu evrede tanı alan hastada etkin tanı yaklaşımları mümkün olabilmektedir. Böylece bu hastalarda sağ kalım oranları da yüksek olmaktadır. Erken tanı oranlarını artırmaya yönelik tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkin ve erken evrede tanı koymaya yönelik olarak lezyonun yerleşim yerine göre farklılıklar olmakla birlikte bronkoskopik, endobronşiyal ultrasonografik biyopsi yöntemleri, transtorasik, elektromanyetik navigasyonel biyopsi yöntemleri kullanılmakta, gelişen teknolojiye uyum sağlayarak her geçen gün yenileri eklenmektedir."

"En önemli neden sigara"

Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, bu ölümcül hastalığın en önemli nedeninin sigara olduğuna dikkati çekerek, "Pasif sigara maruziyeti de önemli etmenler arasındadır. Sigara içen bir bireyin tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş bireye göre akciğer kanseri geliştirme oranı 10-30 kat fazladır. Ağır sigara içen bir bireyin riski yüzde 30'lara çıkarken hiç sigara içmeyen bir bireyin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür. Kanser riski, sigara sayısı, sigara içme süresiyle de yakın ilişki göstermektedir. Bunlara ek olarak sigaraya başlama yaşı, inhalasyon derinliği, sigaranın katran ve nikotin içeriği, filtre içerip içermemesi de kanser gelişme riskiyle yakından ilişkili faktörlerdir." şeklinde konuştu.

Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riskinde azalma kaydedildiğini, sigarayı bırakmayı takiben 5. yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken 15. yılda yüzde 80-90 risk azalmasının söz konusu olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu riskin sigara içmemiş bir bireyin grafik özelliğine göre hiçbir zaman gerilemeyeceğinin de akılda tutulması gerektiğini anlattı.

Pasif sigara maruziyetinin de çok erken yaşlarda karsinogenezisin başlamasına neden olabildiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Sigara ve pipo kullanımı da önemli risk faktörleri arasındadır. Elektronik sigaranın da sigara bırakmada bir çözüm olmadığı, hatta riski artırdığını bilmek gereklidir. Çevresel etkenlerden asbestozis önemli bir risk faktörüdür. Diğer etmenler radon, pişirme ve ısınma sırasında ortaya çıkan gazlar, hava kirliliği, daha önce çeşitli nedenlerle uygulanmış olan radyoterapi risk faktörleri arasındadır. Nedeni başlıca sigara olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) da akciğer kanseri gelişme riskini artıran önemli hastalık grubunu oluşturmaktadır. Ülkemizde 1996'da uygulanmaya başlanan ve 2008'de yoğunlaştırılan önlemler sonucunda erkeklerde tütüne bağlı kanser ve akciğer kanser oranlarında bir miktar düşme gözlenmiştir. Akciğer kanserlerinde etkin tedavi yaklaşımlarının uygulanabilmesi doku düzeyinde ayrıntılı tanı olanaklarıyla mümkündür. Ayrıntılı tanı için yeterli ve tekniğine uygun alınmış doku tedavi için atılacak en önemli adımdır. Yeterli miktarda alınan doku genetik değerlendirmelere olanak sağlayacak ve hastaya pek çok tedavi olanağından faydalanma imkanı sağlayacaktır."

Haftanın Öne Çıkanları

Uzak Doğu ile Amerika'ya yeni hat müjdesi

2019-11-02 15:17 - Ekonomi

Araplar tescilli dut pestili ve kömesini sevdi

2019-11-07 14:21 - Ekonomi

Avrupa, mültecilere karşı yeni Berlin Duvarları inşa etti

2019-11-07 14:17 - Dünya

Üç puan Sivasspor'un

2019-11-03 18:11 - Spor

Akar, Katar Genelkurmay Başkanını kabul etti

2019-11-07 01:37 - Siyaset

Yeni vergi düzenlemesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi

2019-11-02 00:32 - Gündem

'Tel abyad'da 1 ton amonyum nitrat ele geçirildi'

2019-11-01 19:12 - Gündem

Çavuşoğlu’nun sözleri, Rusya'nın saygın gazetesinin haftalık reytingine girdi...

2019-11-03 06:18 - Özel Haber

İGA, Cerebral Palsy'li çocuklar için iyilik peşinde koştu

2019-11-03 15:57 - Spor

Antalya Altın Portakal Film Festivalinde ödüller sahiplerini buldu

2019-11-02 00:49 - Gündem

İlgili Haberler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 'Yarısı Bizden' kampanyasıyla ilgili soruları cevapladı

20:30 - Genel

Günün Manşetleri

AJet'in ocak ayındaki zamanında kalkış-varış oranları yüzde 80'in üzerine çıktı

16:42 - Ekonomi

Nijerya'da "Ebola" alarmı

16:38 - Dünya

Tunus'ta 4,9 büyüklüğünde deprem oldu

16:33 - Dünya

Filistin Devlet Başkanlığı: Filistin halkı ne tehcir ne de alternatif vatan planlarını kabul edecek

16:28 - Dünya

"Çiftlik Bank" davasında karar açıklanacak

16:12 - Gündem