Ankara
Gönen ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen 31 yaşındaki Havva Gönen'e 7 aylıkken serebral palsi tanısı konuldu.
"Çatal tutamıyor" diye anaokuluna alınmayan Gönen, eğitim hayatına 10 yaşında özel eğitim okuluyla başladı.
Burada hem okuma yazma öğrenen hem de fizik tedavi gören Gönen, 17 yaşında ilkokula başladı. Karşısına çıkan zorluklara rağmen azmedip ilkokul ve ortaokulu tamamlayan 31 yaşındaki Gönen, açık lisenin 4. sınıfına devam ediyor.
Motivasyon ve hedef belirlemeye yönelik kursları da tamamlayan Gönen'in bu alanlarda da iki sertifikası bulunuyor.
Yaklaşık 7 yıldır Kızılay'da seyyar satıcılıkla hayatını kazanan Havva Gönen, her gün otobüsle Kızılay'a gelip esnafın da yardımıyla tezgahını açıyor. Burada herkes tarafından çok sevilen Gönen, azminden dolayı çevresinde büyük takdir görüyor.
"Akülü tekerlekli sandalyeyi buradan kazandığım parayla ödüyorum"
Mücadele ile dolu yaşamını AA muhabirine anlatan Gönen, 4 kız kardeş olduklarını, kendisiyle birlikte 2 kardeşinin daha engelli olduğunu söyledi.
Eğitim hayatının çok zorlu geçtiğini belirten Gönen, "Okul maceram 17 yaşında başladı. Şu an lise okuyorum. Liseyi okuduktan sonra yaşam koçluğu masterlığımı alacağım. Şu an iki sertifikam var. Günlük kiraladığım bir ofiste, motivasyon ve hedef belirlemeye yönelik online ve yüz yüze koçluk yapıyorum." diye konuştu.
Gönen, küçüklüğünden beri kitap okumayı çok sevdiğini, seyyar satıcılık serüveninin de bu kitaplar aracılığıyla başladığını aktardı.
Gönen, şöyle devam etti:
"Çok sayıda kitabım vardı. Annem artık 'Nereye koyacağım ben bu kitapları?' diye isyan ediyordu. 7 yıl önce Sıhhiye'deki sosyete pazarında kitaplarımı satmaya başladım. Daha sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla Kızılay'a geldim burada da kitap satışına devam ettim. Kızılay'da tespih, bileklik satan bir ağabeyle tanıştım. Böylece oyuncak, tespih, bileklik ve maske satmaya başladım. Kullandığım akülü tekerlekli sandalyeyi buradan kazandığım parayla ödüyorum."
"Hedefim büyük ama yol alması güzel"
Havva Gönen, her sabah Kızılay'da tezgahını açtığını, saat 19.00'a kadar çalıştığını söyledi.
Seyyar satıcılık ve motivasyon koçluğunun ardından spora da ilgi duymaya başladığını anlatan Gönen, şöyle devam etti:
"Engelli bir arkadaşımın manuel aktif sandalyeye ihtiyacı vardı. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonuna gittik. Oradan talepte bulunduk. Hem de Boccia hakkında da bilgi almak istiyordum. Çok sıcak karşılandık. Daha ben 'bu sporu yapmak istiyorum' demeden bana kendileri bu fırsatı verdi. Bu sporla tanışmam böylece başlamış oldu. Kulübümüz çok yeni. Şu an 5 kişiyiz. 3 kişiyle nisan ayında Kocaeli'de 2022 Petkim Türkiye Boccia Şampiyonası'na katıldık. Haftada 3 gün 2'şer saat Ankara Şehir Hastanesinde antrenman yapıyoruz. Boccia'da hedefim başarılı olmak. İnşallah yurt dışında Türkiye'yi temsil etmek, göğsümü gere gere başarımı göstermek istiyorum. Hedefim büyük ama yol alması güzel."
Engellilere mutlaka bir spor dalıyla ilgilenmeleri tavsiyesinde bulunan Gönen, bunun hem bedenen hem ruhen hem de sosyal çevre açısından kendisine büyük katkı sağladığını bildirdi.
Gönen, "Benim için zorluk diye bir şey yok. Spor özgüvenimi yerine getirdi. Böyle bir şey yapmak, beni, her şeyi yapabilirim potansiyeline getirdi. Hayata bakış açım, insanlarla muhabbetimiz çok gelişti. Hayatımda çok güzel yenilikler olmaya başladı." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com