Meksiko
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MIKTA Parlamento Başkanları 5. Danışma Toplantısı'nın üç ayrı oturumunda konuştu.
"Büyümenin ve sosyal içermenin lokomotifi olarak sürdürülebilir turizm" başlıklı oturuma başkanlık eden Şentop, Türkiye'nin turizm vizyonunu anlattı.
Türkiye'nin, dünya turizminde ziyaretçi sayısı bakımından 6. sırada yer aldığını belirten Şentop, "Mevcut veriler ışığında 2019 yılını yaklaşık 52 milyon yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yaparak kapatmayı öngörüyoruz. 2023 hedefimiz ise 75 milyon turist ve 65 milyar dolar turizm geliri olarak belirlenmiştir." dedi.
Türkiye’nin, konumu, mevcut kapasitesi, sahip olduğu kültürel ve ekolojik miras ile tüm turizm türlerine hizmet edebilecek kaynak ve donanıma sahip olduğunu vurgulayan Şentop, "Ülke olarak irademizi nitelikten, sürdürülebilirlikten, gelecek kuşaklara karşı duyduğumuz sorumluluktan yana kullanmayı tercih ediyoruz. Türkiye için öncelikli hedef turist sayısını yükseltmek değildir. Ülke olarak alternatif turizm türlerini yaygınlaştırarak ekoturizm unsurlarını göz ardı etmeyen bir turizm modelini hayata geçiriyoruz." dedi.
Dünyanın bilinen en eski tapınağı Göbeklitepe ile Ayasofya'ya değinen Şentop, "Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya'yı, Doğu ve Batı'yı buluşturan, üç imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul'u ve burada sayamadığım somut ve somut olmayan nice kültürel mirası gelecek nesillere aktarmak borcumuzdur." ifadelerini kullandı.
"Türkiye turizm potansiyeli yüksek bir turizm destinasyonu"
Meclis Başkanı Şentop, Türkiye'nin, sahip olduğu uygun iklim özellikleri, doğal peyzaj değerleri, kırsal ögelerin ağırlık kazandığı geleneksel yaşam biçiminin yanı sıra dağcılık/tırmanış, doğa gezisi, flora/fauna incelemesi ve doğa sporlarına uygun alanlarıyla turizm potansiyeli yüksek bir turizm destinasyonu olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin kültür hazinesini dünyaya sunmak istediklerinin altını çizen Şentop şöyle konuştu:
"İnsanlar artık lezzetli bir yemeği tatmak, yapılışını görmek, malzemelerini tanımak ve tecrübe etmek istiyor. Turizmi belli alanlarla kısıtlamak mümkün değildir, doğa kadar gastronomi turizmi de rağbet gören bir turizm çeşididir.
Termal ve sağlık turizmi gibi alanların süratle geliştiğini görüyoruz. İnsanlar yalnızca gezmek için değil tecrübe etmek için de geziyor. Türkiye de yemek, müzik ve bu denli köklü medeniyetlerin izinin sürülebildiği, sürdürülebilir turizmin her yönüyle ön plana çıkartıldığı bir ülke konumundadır.
Ülkemize gelen her turiste Türk örfünü, misafirperverliğini sunduk, sunmaya da devam edeceğiz. Turistlere ülkemizin güzelliklerinin yanında insanımızın gönül zenginliğini gösterdiğimizde sadece para değil aynı zamanda dost da kazanmış oluruz."
Şentop, artık turizmde yalnızca tanıtım yapılmadığını, Türkiye'nin "Kapadokya'ya hangi yaş grubu gitmek istiyor, İstanbul'a çocuklu ailelerin ilgisi nasıl, Türkiye'yi görenleri tekrar nasıl getiririz?" gibi sorulara yanıtlar da aradığını söyledi.
Mustafa Şentop ayrıca Türkiye'nin kültür envanterinin sanal gerçeklik yoluyla tüm dünyada erişilebilir olmasını sağlayacak teknolojik düzenlemeler ve uygulamalarla ilgili çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
MIKTA parlamento başkanlarına davet
Oturum başkanı olarak gerçekleştirdiği konuşmanın ardından diğer ülke başkanlarına söz veren Şentop, daha sonra zirveye katılan MIKTA parlamento başkanlarını, 23 Nisan 2020'de gerçekleştirilecek TBMM'nin 100. yıl kutlamaları için Türkiye'ye davet etti.
MIKTA Parlamento Başkanları 5. Danışma Toplantısı'nın, "yaratıcı ekonomi" konulu ikinci oturumunda da bir konuşma yapan Şentop, yaratıcılık kavramının son dönemde öne çıkan önemli büyüme ve gelişme unsurlarından biri haline geldiğine işaret etti.
Şentop, "Özellikle orta gelir tuzağı yaşayan yani kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasıla bakımından orta gelir seviyesinden üst gelir seviyesine geçemeyen ülkelerin bu tuzaktan kurtulmalarının yolu bu ülkelerdeki üretim ve ihracat yapısının yüksek katma değerli yaratıcı sektörlere ağırlık verecek şekilde değiştirilmesine bağlıdır." dedi.
Türkiye'nin de yaratıcı sınıfın potansiyelini ortaya çıkarabilecek ve onları cezbedecek ortamlar yaratmasına, yaratıcı endüstrileri destekleyecek politikalar geliştirmesine ve her şehrin sahip olduğu yaratıcı özelliklerini ortaya çıkarmasına ihtiyacı olduğunu anlatan Şentop, "Yapılması gereken, yaratıcılığı destekleyen en iyi telif hakları yasasını oluşturmak ve bilgiye ulaşımı kolaylaştırmaktır. Yaratıcı ekonomilerini geliştirmek isteyen ülkeler bu prensipleri takip etmek durumundalar." dedi.
"İnsan değerini cüzdan kalınlığıyla tartıyorlar"
Meclis Başkanı Şentop, "ticaret ve yatırım" konulu beşinci oturumdaki konuşmasında ise tek amacı kendi kazancını çoğaltmak olan küresel ekonomik aktörler başta olmak üzere ekonominin ahlaki boyutuna değindi.
Söz konusu çevrelerin, hayatın ve ekonominin ahlaki boyutunu göz ardı ettiklerine dikkati çeken Şentop, şu değerlendirmede bulundu:
"Giriştikleri kirli mücadelede, küçük ve orta ölçekli ticari kuruluşları, esnafı ve sanayicileri ortadan kaldırılması ve hayat hakkı tanınmaması gereken birer rakip olarak görmektedirler. İnsanları, kendi paralarını bir süreliğine cüzdanlarında taşıyan emanetçileri olarak görmekte, insan değerini cüzdan kalınlığıyla tartmaktadırlar.
Asya'dan Afrika'ya, Orta Doğu'dan Güney Amerika'ya hatta ekonomik gelişmişlikten bahsedildiğinde ilk olarak akla gelen ülkelerde sosyal dışlanmışlığa muhatap insanların gözlerine bakın, hikayelerini dinleyin.
O zaman mevcut anlayışın mevcut sorunlara çözüm üretmekten gerçekten uzak olduğunu bir kez daha anlayacaksınız. İşte bu nedenle ortaya konulan modellerin temel anlayışını tekrar gözden geçirmek mecburiyetindeyiz.
En mikro düzeyden en makro düzeye doğru, bireyden devlete kadar tüm ekonomik aktörlerin hak ve hukukunun gözetildiği, yeryüzündeki hiçbir ferdin arkada bırakılmadığı, devletler arası çıkar çatışmalarının ceremesini fertlerin çekmediği, empati ve hakkaniyet temelinde şekillenen insani bir ekonomik sistem oluşturmak zorundayız."
"BM'nin dünyada adalet sağlayabilmesi mümkün değil"
Şentop, zirvenin kapanış konuşmasında da var olan uluslararası örgütlerin mevcut yapılarıyla sorun çözmekten uzak olduğu vurguladı.
Kendi içinde adil olmayan Birleşmiş Milletlerin, dünyada adaleti sağlayabilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Şentop, "MIKTA dahil birçok arayış bundan ortaya çıkıyor dolayısıyla parlamenter diplomasi aracılığıyla yeni zeminlerin ortaya çıkması önem taşıyor.
MIKTA'nın üyeleri G20 ülkeleri, bir anlamda dünyada belli ülkeler açısından rol model olarak kabul edilebilecek ülkeler. Yapının biraz daha kurumsallaşması, belirli mahiyete kavuşması ve ülke liderleri seviyesine taşınıp dünyada öncülük görevini üstlenecek seviyeye gelmesi arzumuzdur." dedi.
İkili görüşmelerde FETÖ vurgusu
TBMM Başkanı Şentop, MIKTA Parlamento Başkanları 5. Danışma Toplantısı'na katılan mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler de gerçekleştirdi.
Şentop, Güney Kore Ulusal Meclis Başkanı Moon He Sang ve Endonezya Bölgesel Temsilciler Konseyi Başkanı Lanyalla Mahmud Mattalitti ile bir araya geldi.
Her iki görüşmede de iki ülke ilişkilerinin yanı sıra Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Güney Kore'deki varlığını sürdürmesi gündeme geldi.
Şentop, mevkidaşlarından FETÖ'nün Güney Kore ve Endonezya'daki faaliyetlerine son verilmesini istedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com