?>

Şehzadesini çiçek salgınında yitiren Valide Sultan'ın vakfı Kovid-19/ koronavirüs hastalarına da umut oluyor

2. Mahmud'un eşi, Sultan Abdülmecid'in annesi Bezmialem Valide Sultan'ın vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, ardında bıraktığı vakıf eserleriyle sadece padişahın değil, halkın da anası olmaya devam ediyor.

Gündem - 5 yıl önce

İstanbul

Tarihe "en çok vakıf kuran valide sultan" olarak geçen ve şehzadesi 13 yaşındaki Abdülhamid'i 13 yaşında çiçek salgınında yitirmenin acısını yaşayan Bezmialem Valide Sultan'ın, halka ücretsiz hizmet vermesi amacıyla kurduğu Vakıf Gureba Hastanesi, bugün de aynı misyonunu sürdürerek Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi adıyla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalarına kucak açıyor.

Çin'in Vuhan kentinde 2019 yılının aralık ayında görülmesinin ardından tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını yardımlaşmanın, paylaşmanın, dayanışmanın önemini ortaya koyarken, bu toprakların bin yıllık geleneği vakıf kavramını da akla getiriyor.

Yaptırdığı vakıf eserleriyle kimsesizlere, ihtiyaç sahiplerine, muhtaçlara kucak açarak bu geleneğin Osmanlı'daki öncülerinden biri olan Bezmialem Valide Sultan, vefatının 167. yılında minnetle anılıyor.

Hayatını vakıf anlayışı ile yaşayan, maaşını, mal varlığını vakfeden, özellikle kadınların, çocukların ve ihtiyacı olanların yardımına koşan Bezmialem Valide Sultan'ın yaptırdığı eserlerin büyük bir bölümü, kuruluşunun üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hizmetlerine devam ediyor.

Sultan Abdülmecid'in annesi, Sultan 2. Mahmud'un eşi ve Sultan 2. Abdülhamid, Sultan 5. Murad, Sultan Reşad ve Sultan Vahdettin'in babaanneleri Bezmialem Valide Sultan'ın hayatını ve vakıflara yönelik çalışmalarını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyet Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Terzi, AA muhabirine anlattı.

Çerkes ya da Gürcü olarak bilinir ancak Kafkasya Türklerinden olabileceği düşüncesi daha hakim

Prof. Dr. Arzu Terzi'ye yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

"En çok vakıf kuran valide sultan" unvanını da taşıyan Bezmialem Valide Sultan kimdir, Osmanlı Sarayı'na nasıl gelmiştir?

Bezmialem Valide Sultan'ın, Osmanlı Sarayı'na 2. Mahmud döneminde geldiğini düşünüyoruz. Osmanlı tarihlerinde saraya alınan cariyelerin hepsinin nereden geldiğine veya doğum tarihlerine dair detaylı kayıtlar maalesef yok. Kendisinin genellikle Çerkes ya da Gürcü olduğu söyleniyordu ancak oğluna yazdıkları mektuplarda Tatarca kelimeler kullanmasından hareketle kendisinin genel itibarıyla Kafkasya Türklerinden olabileceği düşüncesi daha bir hakim.

2. Mahmut'un önce ikbali, sonra 5. kadınefendisi. İlk çocuğunun doğum tarihinden hareketle en erken 1798'lerde doğmuş olabileceğini düşünüyorum. 4 oğlu dünyaya geliyor. Sarayda erkek çocuk beklentisi var. İlk oğlu Abdülhamid sarayın veliahtı, 13 yaşına kadar yaşıyor ve çiçek salgınından hayatını kaybediyor. Ahmet ve Mehmet ise yaşlarını dolduramadan vefat ediyor. Sonraları kaybettiği bu üç evladının anısını yaşatmak üzere Sultanahmet'te vakıf "Üçler Çeşmesi"ni inşa ettiriyor. Son çocuğu Abdülmecid, ağabeyi vefat edince veliaht ilan ediliyor. Bezmialem kadın, hep veliaht annesi statüsünde. Sultan Mahmud'un vefatından sonra Temmuz 1839'dan itibaren Sultan Abdülmecid tahta geçiyor ve Bezmialem de Valide Sultan unvanını alıyor. Bezmialem Valide Sultan, 2 Mayıs 1853'te vefat ediyor. Türbesi Çemberlitaş'ta eşinin yanına defnediliyor.

Kadınların hamisi...

Bezmialem Valide Sultan'ın devlet yönetimindeki payı nedir?

Tanzimat döneminin ilk padişahı Sultan Abdülmecit'in annesi Bezmialem Valide Sultan, haremin idarecisi, padişahın devlet yönetimindeki en büyük destekçisi. Ama hiçbir zaman müdahaleci değil. Halk bir padişah gibi Valide Sultan'a ihtiyaçlarını bildirdiği dilekçeler sunuyor. Bunların üçte biri kadınlar. Kimsesiz kalan kadınlar, eşinden boşanıp nafaka alamayanlar, ev isteyen kadınlar gibi... Evlenemeyen kızları evlendiriyor. Kadınların en büyük hamisi olarak karşımıza çıkıyor. Cenaze merasiminde de en fazla kadınların olduğunu, kadınların bir müdafisini kaybettiğini bir Avrupalı bir Tuğamiral bize anlatıyor.

Osmanlı Devleti'nde, 14 yıl valide sultanlık makamında bulunarak, örnek yaşantısıyla farklı bir valide sultan portresi çizer. Valide Sultan, dünya durdukça halkına hizmet vermesi için kurduğu hastanesi, ibadethaneleri, çeşme ve sebilleriyle aynı zamanda "halkın anası" olduğunu gösteren örnek bir kişidir. Bezmialem Valide Sultan'ın hayatını hayır yapmaya ve vakıf kurmaya adadığını söyleyebilirim.

Bezmialem Valide Sultan, hayatını neden vakıflara adamıştır?

Vakıf bir malın sahibi tarafından hiçbir karşılık beklemeksizin, dini, sosyal, hayri bir gayeye ebediyen tahsis edilmesine verilen addır, yani vakıf paylaşmaktır, elinde olanı halkla paylaşmaktır. Hukuki bir işlemle kurulur ve İslam medeniyetinin önemli unsurlarından birini teşkil eder, hayır müessesesini ifade eder. Kur'an-ı Kerim'de vakıf kavramını ve kurumunu doğrudan çağrıştıracak bir ifade yer almamakla birlikte Allah yolunda harcama yapmayı, fakir, muhtaç ve kimsesizlere sadaka vermeyi, iyilik yapmada ve takvada yardımlaşmayı, hayır ve yararlı işlere yönelmeyi öğütleyen birçok ayet, Müslüman toplumlarda vakıf anlayışının temelini oluşturmuştur. Bunun içinde özellikle 'Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe ulaşamazsınız.' ayeti, bazı alimlerce vakıfla daha sıkı biçimde ilişkilendirilmiştir. Bezmialem Valide Sultan da çok dindar bir kadındır.

Kasrı vakfetmiş kendisi kiracı olmuştur

Bezmialem Valide Sultan'ın çalışmalarından birkaç örnek verebilir misiniz?

Osmanlı Devleti'nde de genel itibarıyla fakir, zengin herkesin vakıf kurmada yarıştığını görüyoruz. Vakıf kurmak, paylaşmak için çok da zengin olmaya gerek yok. Padişahlar, valide sultanlar ve devlet adamları, kurdukları vakıflarla örnek olmuşlardır.

Bezmialem Valide Sultan da bu kişilerden biridir. Valide Sultan, Yıldız Sarayı'ndaki Dilküşa Kasrı'nı vakfederek, kendisi içinde kiracı olacak, her sene kirasını Mekke ve Medine'de kurduğu vakıflarının giderleri için sarf edecek kadar hayatını vakıf kurmaya adamıştır.

Her sene 3 aylar içinde zekatını öder. Zekatının neler üzerinden alındığına dair bir zekat defteri var. Orada bütün kullandığı eşyalar var. Bakıyoruz, çok aşırı değil. Bir Valide Sultan'ın ihtiyacı kadar. Seccadesinin üzerindeki altın ya da gümüş işlemeden Kur'an okuduğu rahlenin üzerindeki işlemeye kadar her eşyasındaki gümüş ve altınını tespit ettiriyor, bunlar üzerinden zekat ödüyor. Zekat nereye gidiyor? İstanbul'daki 155 medresede eğitim gören öğrencilere eşit olarak paylaştırıyor. Bir nevi onlara burs veriyor yani eğitimi destekliyor.

En önemli vakfı, Vakıf Gureba Hastanesi

Bezmialem Valide Sultan hangi vakıfları kurmuştur?

Dolmabahçe Camisi, Gureba Hastanesi Camisi, Darülmaarif başta olmak üzere sıbyan mektepleri, sebiller, çeşmeler, namazgahlar gibi birçok vakıf eseri kuran Valide Sultan'ın hayata geçirdiği en önemli vakıf, günümüzde Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi olarak hizmet veren Vakıf Gureba Hastanesi'dir. Sağlık alanında asırlar boyunca darüşşifalar hizmet vermiştir. Osmanlı'da 19. yüzyılın başlarından itibaren askeri amaçlı, modern tarz hastaneler yaptırılmıştır. Vakıf Gureba Hastanesi, halk için kurulan, modern manada Batı tarzı ilk hastanedir ve halka, ihtiyaç sahiplerine, karşılıksız hizmet sunmak üzere kurulmuştur.

Bu hastanenin inşaatı 1845'te tamamlanır ve 1847'de faaliyete girer. Valide Sultan, kurduğu hayır eserlerinin ve onların halka karşılıksız hizmet vermesi için oluşturduğu gelir getiren vakıf mallarının çalışma ve işletme şartlarını belirttiği resmi vakfiyeler düzenlettirir. Bu vakfiyelerin birinde hastane için kullanılacak vakıf gelir kaynakları yer alır ama bu hastaneye o kadar önem verir ki güzel de bir ifade kullanır: 'Bunlar yetmediği takdirde vakfettiğim bütün mallar bu hastanenin ihtiyaçları için karşılanmalıdır.' Bu da halkın sıhhatine ne kadar önem verdiğini gösterir.

Osmanlı'da ilk karantina 3. Selim döneminde uygulandı

Valide Sultan'ı bir hastane kurmaya iten sebep nedir?

Bezmialem Valide Sultan özellikle salgın hastalıkların tedavisi hususunda da bilgi sahibidir. Devlet tarafından 3. Selim'den itibaren salgın hastalıklarla savaşma yolunda önemli adımlar atıldığını görüyoruz. Özellikle 19. yüzyılın başlarında 3. Selim'in bu hususta önemli tedbirler aldığını biliyoruz. O dönemde en önemli salgın, veba salgınıdır. Veba salgınına karşı Yedikule dışında Rumlara ait hastanenin vebaya çare arayan İtalyan hekimlere tahsis edilmesini, Anadolu'da çeşitli araştırmalar yapmak üzere hekimlerin görevlendirilmesini sağladığını biliyoruz. 3. Selim döneminde vebayı önlemek için uygulanan önemli bir sistem aslında bugün uygulanan sistem. Evlerin, hanların yani şehrin temiz tutulması, havanın kirletilmemesi için emirler verildiğini, vebanın yayılmasına sebep olacak pek çok yerin de yıktırıldığını görüyoruz. Bu tedbirler aslında Osmanlı Devleti'nde karantinanın başlangıcıdır.

3. Selim'den sonra tahta çıkan 2. Mahmud döneminde de kolera ve çiçek salgınları yaşanmıştır. Çiçek salgınından saray da etkilenecektir. Sultan 2. Mahmud, bir hafta içinde iki kızını, bir de veliaht-şehzadesini kaybeder. Bu şehzade, 13 yaşındaki şehzade Abdülhamid'tir, Bezmialem'in oğludur. Sultan 2. Mahmut döneminde salgın hastalıklara dair devlet modern tedbirler alır, mesela bunların en önemlisi 1838'de Osmanlı'da ilk defa salgın hastalıklarda karantinanın nasıl yapılacağını belirlemek için karantina meclisi kurulmasıdır.

Tüm çocuklara çiçek aşısı yaptırdı

Vakıf Gureba Hastanesi'nin kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?

Kuşkusuz Bezmialem Valide Sultan eşi Sultan 2. Mahmud döneminde yani daha kadınefendiliği sırasında salgın hastalıklar ve devletin karantina hususunda yaptığı faaliyetlerden haberdardır. Bezmialem Valide Sultan'ın oğlu Sultan Abdülmecid tahta geçince İstanbul'da özellikle ihtiyaç sahibi halkın tedavisi için karantina günlerinde, salgın hastalıklarda da kullanılabilecek bir hastanenin inşası için emir yayımlar. Bu hastanenin ne şekilde kurulacağına dair devlet adamları görüşmeler yaparken, Bezmialem Valide Sultan kendi maaşı ve gelir kaynaklarıyla bu vakıf hastanenin kurulmasına öncü olmak ister. Belki bu sayede 13 yaşında kaybettiği oğlunun acısını bastıracaktır, bunu bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var ki, daha sonraki yıllarda bu hastaneye çiçek aşısı getirtip, tüm çocuklara çiçek aşısı yaptırttığını biliyoruz.

"Allah rızası için vakıf kurmak, malını paylaşmak, birken biz olmaktır"

Valide Sultan, kurduğu vakıflar idaresini kime bırakmıştır?

Valide Sultan, İslam dinine bağlı ve manevi yönü güçlü bir müminedir. Validenin yaşam tarzı inançlarıyla bir bütünlük arz eder. Hayatının en önemli özelliği, insanın amel defterinin öldükten sonra kapanmayacağı inancıyla sadaka-i cariyeden biri olan vakıf kurmada gösterdiği yarıştır. Bezmialem Valide Sultan, vakfettiği malları, bu malların hangi hayır işlerinde kullanılacağını, kurduğu hayır kurumlarını ve bunların ne şekilde yönetileceğini gösteren bir çeşit şeri hukuki senet olma niteliğini taşıyan resmi vakfiyeler düzenlemiştir. Valide Sultan'ın biri asıl, 13'ü ilave olmak üzere 14 vakfiyesi vardır. Kurduğu vakıfları ölünceye kadar kendisi idare eder ancak öldükten sonra vakıflarının idaresini Evkaf Nezareti'ne bırakır. Vakıflar Genel Müdürlüğü de Valide Sultan'ın isteği doğrultusunda kurduğu vakıfları günümüz koşullarına uygun olarak en iyi şekilde idare etmektedir. Allah rızası için vakıf kurmak, malını paylaşmak, birken biz olmaktır. Vakıflar Genel Müdürlüğünün bugünlerde yürüttüğü "Bir olalım, biz olalım" kampanyası da bu amaca hizmet eder. Vakıflar asırlar boyunca halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere hizmet eden kurumlarıyla toplumun iyi ve kötü günlerinde onların yanındadır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi de salgın döneminde çok önemli bir görev üstlendi, salgının sona ermesi ve ihtiyaç sahibi halkın ücretsiz tedavi edilmesi noktasında üzerine düşen görevi yapıyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Rusya hatırlattı: Atatürk bundan tam 100 yıl önce Lenin'e mektup gönderdi

2020-04-26 20:47 - Özel Haber

Lübnan'daki gösterilerde ilk belirlemelere göre 10 kişi yaralandı

2020-04-28 14:22 - Dünya

Gıda sanayisi için yerli iki patates çeşidi geliştirildi

2020-04-30 15:42 - Gündem

Barajda izinsiz balıklandırma yapan ABD uyruklu kişiye 10 bin lira ceza verildi

2020-04-29 17:32 - Gündem

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk: Huzurevlerimiz için yeni önlemler devreye aldık

2020-04-26 16:18 - Siyaset

Ekvador'da son 24 saatte Kovid-19/ koronavirüsten 208 kişi öldü

2020-04-29 03:02 - Dünya

Bal kestaneden mi, kekikten mi bilinecek

2020-04-28 15:26 - Ekonomi

Koronavirüs salgınında son 24 saat

2020-04-28 02:57 - Gündem

İçişleri Bakanlığından 'Atatürk'ün resmi yok' iddialara yalanlama

2020-04-25 00:57 - Gündem

Ticaret Bakanlığı, TOBB ve Facebook'tan KOBİ'lere yönelik dijital iş birliği

2020-04-28 16:12 - Medya

İlgili Haberler

Mersin'de 1300 yıllık anıt ağaçta yetişen zeytinler toplandı

18:17 - Gündem

Yaşlılık maaşını Mehmetçik için biriktiren Döndü Nine vefat etti

18:07 - Gündem

Yuvacık Barajı'nda doluluk yüzde 19 ölçüldü

17:57 - Gündem

Elazığ'da 5 büyüklüğünde deprem

17:32 - Gündem

Emine Erdoğan'dan "6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi" paylaşımı

16:38 - Gündem

Günün Manşetleri

FAO: Küresel Gıda Fiyat Endeksi ekimde son 18 ayın en yüksek seviyesine çıktı

18:28 - Ekonomi

Mersin'de 1300 yıllık anıt ağaçta yetişen zeytinler toplandı

18:17 - Gündem

Astana garantörleri Suriye gündemiyle 11-12 Kasım'da Kazakistan'da bir araya geliyor

18:13 - Dünya

Yaşlılık maaşını Mehmetçik için biriktiren Döndü Nine vefat etti

18:07 - Gündem

İsrail yönetimi, Maccabi Tel Aviv taraftarlarından İtalya'daki maça gitmemelerini istedi

18:03 - Spor