SARAYBOSNA (AA) - KAYHAN GÜL - Sonbaharda hem genel seçimin hem de devlet başkanlığı seçiminin yapılacağı Bosna Hersek'te, seçim öncesinde özellikle Boşnaklara yönelik provokasyonlar artarak devam ediyor.
Hem Hırvatlar hem de Sırplar tarafından ülkedeki en kalabalık nüfusa sahip Müslüman Boşnaklara yönelik bazı provokatif eylemler, son dönemde hissedilir düzeye çıktı.
"Sırp Onuru" isimli sözde insani yardım kuruluşu üyelerinin Banja Luka şehrindeki törenlere katılıp adeta "gövde gösterisi" yapması, ardından Hırvatların ülkedeki Boşnakları "radikal" olmakla itham edip Avrupa Birliği'ne (AB) "şikayet etmesi" ve son olarak ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'ndeki (RS) polis birlikleri için 2 bin 500 yeni otomatik silah tedarik edileceğinin açıklanması, seçimler öncesinde zaten siyasi gerginliğin hissedildiği ülkede özellikle Boşnak kesime yönelik bariz provokasyonlar olarak nitelendiriliyor.
2018 yılının hemen başında, Sırbistan'da faaliyet gösteren "Sırp Onuru" isimli sözde insani yardım kuruluşu üyelerinin anayasaya aykırı 9 Ocak RS Günü'nde, Banja Luka şehrindeki törenlere katılarak adeta "gövde gösterisi" yapması yerel ve uluslararası basının gözünden kaçmamıştı. Söz konusu oluşumun iri yarı, dövmeli üyelerinin sosyal medya hesaplarından ulaşılan fotoğraflarda bu kişilerin askeri eğitimler de aldığının kamuoyuna yansıması, özellikle RS içerisindeki Boşnakları tedirgin etti. Boşnaklar, ülkedeki Sırpların yeni paramiliter yapılar kurduğunu savunurken, Sırp kesimi ve söz konusu grup bu iddiaları yalanladı.
Hem yerel hem de uluslararası basında "endişe verici" olarak nitelendirilen bu gelişmeyle ortam gerilirken, özellikle Batı medyası bu grubun Rusya tarafından eğitildiğini ve amacın Rusya'nın bölgede zaten var olan etkisini artırmak olduğunu öne sürdü.
Hırvatlardan "hilafet" hamlesiSeçim atmosferine aylar öncesinden giren Bosna Hersek'te, Boşnak, Sırp ve Hırvatların hem kendi içlerinde, hem de birbirleriyle atışmaları hız kesmeden devam etti.
Gerginliği tırmandıran ikinci hamle ise Hırvat tarafından geldi. Bosna Hersek Devlet Başkanlığının Boşnak, Sırp ve Hırvat üyelerinin bir süre önce Brüksel'e gerçekleştirdiği ziyarette, Hırvat üye Dragan Covic'in Boşnakları "radikal" olmakla itham ettiği ve AB'ye şikayet ettiği ortaya çıktı.
Brüksel'deki görüşmelerin detayına ilişkin yapılan resmi açıklamalarda yer almasa da Boşnak üye Bakir İzetbegovic, Covic'in Brüksel'de "Boşnaklar hilafet istiyor" iddiasını ortaya attığını açıkladı. Daha önce de sık sık Bosna Hersek'i terörizmin ve radikalizmin merkezi olarak gösterme girişiminde bulunan Hırvatlar, bu hamleyle Boşnakları Batı'nın gözünde olumsuz gösterme hedefinde bir adım daha ileri gitti.
Önceki yıllarda birçok diğer Balkan ülkesinden olduğu gibi Bosna Hersek'ten de Suriye ve Irak'taki radikal terör gruplarına katılımların olduğu bir gerçek ancak Bosna Hersek Güvenlik Bakanlığının son yıllara ilişkin raporları Hırvatların tezlerini çürütüyor. Bosna Hersek'in Sırp kökenli Güvenlik Bakanı Dragan Mektic, son 2 yılda Suriye ve Irak'taki radikal terör gruplarına tek bir katılımın dahi olmadığını açıkladı.
Hırvatların yeni hamlesi ise Hırvatistan'da çıkan "Globus" dergisinde yayınlanan ve kapağında Bakir İzetbegovic ile bir grup gönüllü Müslüman askerin yer aldığı "Bakir'in Bosnası: Askerleri savaşa kim hazırlıyor?" başlıklı yazı oldu. Yazıdaki "askerler" kelimesinden kasıt ise Bosna Hersek'te yaşayan bir grup Selefi'nin bir süre önce basına da sızan görüntüleriydi. Daha önce de uygulamaları ve yaşam tarzları ile birçok kez eleştirilerin odağından bulunan Selefilerin, sızan görüntülerde "Askeri" (Askerler) adını verdikleri bir kampta, yarı yıl tatilinde çocuklara bazı eğitimler verdiği görülüyor. Hırvatlar, ellerine geçen bu fırsatla Bosna Hersek'te azınlık olan Selefiler üzerinden ülkenin yarısından fazlasını oluşturan Boşnakları zan altında bırakmak, Batılı dostlarına haklı olduklarını göstermek istedi.
Sırp polislere 2 bin 500 yeni silahÜlke gündemini meşgul eden son gelişme ise RS polisinin "terörle mücadele" adı altında 2 bin 500 yeni otomatik silah tedarik edeceğinin açıklanması oldu. Bosna Hersek'te savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması'nın getirdiği karmaşık yapıda, entitelerin kendi polis teşkilatları bulunuyor. RS polisinin 2 bin 500 yeni silah tedarik edecek olması, hem bu entitede yaşayan Boşnak kesimi hem de ülke güvenliğini tehdit eden bir unsur olarak nitelendirildi.
RS'nin Boşnak kökenli Başkan Yardımcısı Ramiz Salkic, ayrılıkçı söylemleriyle bilinen RS Başkanı Milorad Dodik'in bu yeni silah alımıyla RS içinde "silahlı bir güç kurmayı hedeflediğini" ileri sürdü. Silah alımının "terörle mücadele" için olduğunu savunan Dodik ise açıklamaları nedeniyle Salkic'in maaşının yüzde 20'sinin kesilmesi kararını onaylayarak bir nevi "susması gerektiği" mesajını vermekten de geri durmadı. Salkic ise bu kez Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko'ya mektup yazarak RS'de yaşanan son gelişmelerin ülke barışına tehdit oluşturduğunu vurguladı. Salkic, RS polisindeki görevlilerin etnik dağılımına da dikkati çekerek toplam 6 bin 906 polisten 6 bin 433'ünün Sırp kökenli olduğuna işaret etti.
Öte yandan, RS polisinin yeni silah tedarikiyle ilgili kararı hem devletin hem de söz konusu entitenin tüm ilgili makamlarının onaylaması ise kafaları karıştırdı.
Boşnaklara karşı "özel" bir savaşBoşnak lider Bakir İzetbegovic, yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklamasında, ülke içinden ve bölgeden birtakım güçlerin başlattığı Boşnaklara karşı "özel" savaşı şiddetle kınadığını söyledi. Söz konusu güçlerin Boşnakları olumsuz göstermeye çabaladığını vurgulayan İzetbegovic, bununla Boşnak halkına ve liderlerine baskı kurulmasının hedeflendiğini savundu.
Her ne kadar komşu ülkeler Hırvatistan ve Sırbistan'ın önde gelen siyasi figürleri "barış", "istikrar", "iş birliği" ve "dostane ilişkiler" gibi söylemleri dillendirseler de Bosna Hersek'teki Sırp ve Hırvatların hamleleri, sahada bunun tam tersi bir durumun olduğunu gösteriyor. Zira daha önce de birçok kez görüldüğü üzere, Bosnalı Sırpların Sırbistan'dan, Hırvatların ise Hırvatistan'dan habersiz hiçbir hamle yapamayacağı biliniyor.
İlişkilerin son derece kırılgan olduğu Bosna Hersek'te, ekim ayında yapılması beklenen seçimlere kadar daha ne tür provokasyonlar yaşanacağı ise merak konusu.