Irak ve Suriye'deki iç savaştan kaçıp Çorum'a gelen yetim çocukların yüzleri, kentte öğretmenlik yapan Yavuz Bozdoğan'ın gönüllü yardım faaliyetleriyle gülüyor.
Kentteki bir ortaokulda Arapça öğretmeni olan Yavuz Bozdoğan (51), 1990'lı yılların başında üniversite eğitimi sırasında sokak çocuklarıyla başlattığı yardım geleneğini, bugün savaşın yetim bıraktığı çocukların ihtiyaçlarına el uzatarak sürdürüyor.
Irak ve Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan, ardından Çorum'a yerleştirilen yetim çocuklar başta olmak üzere kentteki yetimlere sahip çıkan Bozdoğan, anneleri ya da akrabalarıyla yaşayan çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için gönüllülük esasıyla çalışıyor.
İhtiyaç sahiplerine destek olabilmek için İnşirah Derneği'ni kuran Bozdoğan, hayırseverlerin katkılarıyla, çoğunluğu savaşın yetim bıraktığı 600'ye yakın çocuğun kaldığı evlerin kirasının, elektrik ve su faturalarının ödenmesini sağlıyor ve onlara gıda yardımı götürüyor.
Ramazan ayında her gün 300'den fazla kişiye iftar ve sahur yemeği dağıtan Bozdoğan, ayrıca kanser hastaları ve ekonomik yönden sorun yaşayan kişilere de yardım paketleri ulaştırıyor.
Yaptığı yardımlar dolayısıyla kentte "yetim babası" olarak bilinen, sığınmacı çocukların "Yavuz baba" diye hitap ettiği Bozdoğan, yurt içi ve yurt dışındaki hayırseverlerin katkılarıyla Çad, Uganda, Kamerun, Nepal, Arakan ve Bangladeş gibi ülkelerdeki yetimler için ramazanda iftar sofraları da organize ediyor.
"Onların gözlerinde ufacık bir tebessüm bizi mutlu ediyor"Bozdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle yurt dışından gelen yetim çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için çaba gösterdiğini söyledi.
Ağırlıklı olarak yetim çocuklar için çalışma yaptığını belirten Bozdoğan, "Çorum'da 130 yetim ailemiz var. Bunlar ağırlıklı olarak mülteci ailelerimiz. Toplamda yaklaşık 600 yetim çocuğumuz var. Bunlardan bir kısmını biz kendi uhdemize aldık. Kira, fatura, gıda yardımı gibi desteklerle hayatlarını daha rahat idame ettirmelerini sağlıyoruz. Şu anda her gün 70 ailemize iftarlık ve sahurluklarını veriyoruz. Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Kızılay gibi kurumlar da canla başla çalışıyorlar. Valimiz de sağ olsun her türlü yardımlarını esirgemiyor. Gönül istiyor ki daha fazla aileye ulaşalım." diye konuştu.
"Biz, vakıf medeniyetinin çocuğuyuz""Biz, vakıf medeniyetinin çocuğuyuz. Daha önceki kadim devletlerimizde vakıf müessesi çok gelişmişti. İnsanlar, ihtiyaç sahibi insanlar için vakıflar kurmuşlardı. Biz de bu medeniyetin, kadim kültürün geleceğe yansıması olarak bu çocuklarımızı geleceğe hazırlayacağız." diyen Bozdoğan, şöyle devam etti:
"Bu çocuklarımızı geleceğin inşasında göreceğiz. Hayata daha güzel hazırlanacaklar, yüzleri, gözleri gülecek. Onların gözlerinde ufacık bir tebessüm bizi mutlu ediyor. Biz mutluluğu orada arıyoruz. Ramazan paylaştıkça güzel. Ramazanları bu şekilde değerlendirmek, onların mutluluklarına mutluluk katmak bizi de mutlu ediyor."
"İlgilendiğimiz çocuklar büyüdü, iş sahibi, çoluk çocuk sahibi oldular"Bu çalışmaları gönüllülük esasıyla yürüttüğünü anlatan Bozdoğan, "Ben zaten öğretmen olarak maaşımı devletten alıyorum. Ancak bu yardımlarımızı gönüllü olarak yapıyoruz, kendi bünyemizde yapıyoruz. Karşılığını Allah'tan bekliyoruz. Temennimiz hem bu dünyada çocuklara yatırım yapmak hem de ahirette onlarla haşır olmak. Yetim babası olmak güzel. Burada çocuklar bazen 'baba' diye sesleniyorlar. O çok hoşumuza gidiyor." ifadelerini kullandı.
Bozdoğan, yapılan yardımların unutulmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Daha öncesinde ilgilendiğimiz çocuklar büyüdü, iş sahibi, çoluk çocuk sahibi oldular. Onlardan güzel dönüşler alıyoruz. Sürekli dua ettiklerini söylüyorlar. Buradan ABD'ye giden yetimlerimiz, Çorum'u unutamadıklarını söylüyorlar. Bir kardeşimiz 'Yeryüzünde bir cennet varsa orası Çorum, Çorum halkı da cennet halkı.' demişti. Onların özlemleri burada gördükleri sıcak ilgiden, yapılan yardımlardan kaynaklanıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com